Prof. Dr. Fadime Sertçelik, Düzce depreminin birçok ilde hissedildiğini de dile getirerek “Düzce’de meydana gelen deprem tetikleyici nitelikte değil” dedi.
Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fadime Sertçelik, Düzce’de meydana gelen depremin tetikleyici nitelikte olmadığını belirterek, “Olası bir Marmara depremine baktığınızda bu fayın Marmara Denizi içerisinden geçen bir kolu var, bir de Bursa üzerinden geçen bir kolu var.
Üstteki kuzey kolu alttaki güney kolu. Güney kolu hiç çalışmadı. Güney kolu, Bursa üzerinden geçen bir kol ve o bölgede de bir deprem üretebilir bu fay. İster kuzey ister güney kolunda olsun, büyük bir deprem, zaten bölgeyi çok etkileyecek. O nedenle bu bölgeye biz hepimiz gözlerimizi dikmiş vaziyetteyiz.
‘Bu deprem, o depremi tetikler mi?’ konusunda büyüklük olarak ve uzaklığa baktığımızda tetikleyici nitelikte bir deprem değil ama diğer taraftan da Marmara’ya bakarken kesinlikle doğuyu da kaçırmamalıyız. Doğu Anadolu fayında da son yüzyılda büyük bir deprem olmadı. O fayın da 580 kilometre uzunluğunda ve üzerinde büyük bir sürü şehirlerimiz var” dedi.
Düzce depreminin birçok ilde hissedildiğini de dile getiren Prof. Dr. Sertçelik, şöyle konuştu:
“Depremin olduğu yer nüfusun yoğunluğu olduğu bir yer. Biz ülke olarak aslında depremi öğrendik. En küçük sarsıntıda artçılarda dahi hisseder vaziyetteyiz. Çok büyük coğrafyada hissedilmesinin nedeni, yüzeye çok yakın olması. Bizim ülke olarak bir dezavantajımız da o. Türkiye’de meydana gelen depremler, sığ depremler. Sığ depremler dediğimiz 10-15 kilometre, akademik bilgi olarak 60 kilometreye kadardır. Türkiye’deki depremlere baktığımızda 15-20 kilometreden daha derinde depremler olmuyor.
Dolayısıyla enerji direk binalara ve bizlere iletiliyor. Biz çok hissediyoruz. Japonya’da ya da dünyanın başka ülkelerinde deprem yerin 100-150 kilometre civarında oluyor ve çok daha az hasarla depremler atlatılırken bizim maalesef öyle bir dezavantajımız var. Bu fayların özelliği.”