Ressam Nedim Celkan, 1965 yılında sinema afişleriyle resim yapmaya başladı. Celkan, 1976 yılından beri kendi geliştirdiği yöntem ve ilaçlarla her türlü deniz canlısı kullanarak tablo ve heykeller yapıyor.
Muğla’nın Datça ilçesinde, deniz canlılarının kalıntılarını kullanıp yaptığı tablo ve heykellerle tanınan ressam Nedim Celkan (77), sanat galerisine dönüşen evindeki eserlerini kalıcı olarak sergilenmek üzere bir müzeye bağışlayacağını söyledi.
Ressam Nedim Celkan, 1965 yılında sinema afişleriyle resim yapmaya başladı. Celkan, 1976 yılından beri kendi geliştirdiği yöntem ve ilaçlarla her türlü deniz canlısını kullanarak tablo ve heykeller yapıyor. Balıktan ahtapota, deniz kabuklarından su yosunlarına kadar pek çok deniz canlısı, Celkan’ın yaptığı tablo ve heykellerin ana malzemesini oluşturuyor. Celkan’ın eserlerinde, dil balığının desenli sırt derisi bulutlara, denizkestaneleri savaş arabalarının tekerleklerine, yengeç ve pavuryalar atlara, su yosunları ise savaşçıların saçlarına dönüşüyor.
Denize ve deniz altına tutkuyla bağlı olduğunu belirten ressam Nedim Celkan, “Deniz altı muhteşem bir zenginliğe sahip. Yaklaşık 50 yıl önce dalışlara başladım. Denizin dibindeki canlılar hep ilgimi çekmiştir. Kimi dalışlarım sırasında rastladığım ölü deniz canlılarını toplamaya başladım. O yıllarda yağlı boya resimler yaptığım için denizden topladığım bu objeleri değerlendirmek istedim. Tarihe ve mitolojiye olan ilgim nedeniyle bu objeleri efsanelerdeki kahramanlardan esinlenerek, hayal dünyamda geliştirdim. Yunan mitolojisindeki Zeus ve Poseidon gibi karakterleri, Romalı savaşçıları çalışmalarımda sıkça kullandım. Bazen deniz dibinde hayal ettiğim bir yaşamı konu aldım. Balıkların sırtında geziye çıkan denizkızlarına yer verdim. 10 yıl önce vurgun yedikten sonra artık dalış yapamaz oldum. Daha önce çıkardığım ve ilaçlayarak koruduğum malzemelerle çalışmalarıma devam ediyorum” diye konuştu.
‘HİÇ USTAM OLMADI’
Çalışmalarının bir benzerine hiç rastlamadığını ifade eden Celkan, “Baktığım bir kaynak yok. Çünkü bu çalışmaları yapan yok. Keşke olsa da ben de onlardan görmüş olsam. Yok, ustam hiç olmadı” dedi.
Eserlerinden biri olan, 1 metre 93 santim boyundaki Romalı asker heykelini 2 yılda tamladığını söyleyen Celkan, “Başlangıçta Romalı general olan bu heykel, taşımakta zorluk çekince havada kılıç tutan kolunu kesmek zorunda kaldım ve Romalı balıkçıya dönüştü. Zırhı için deniz salyangozları, apoletlerinde ise iri bir mercan balığı derisi, bir tür midye olan yakup tarakları, iki tane denizatı, iki dil balığı kullandım. Kılıcı ise müren balığı başı, zargana ve deniz yılanlarından oluşuyor. Tamamen doğal ürünler. Denizden ne çıkarsa o ürünleri kullandım. Sakalları ise Marmara yosunudur. Denizden çıktıklarında yeşil ve iri olan yosunlar kurudu ve bu hale geldi. Yaklaşık iki yılda tamamladım. İlk yıl üzerinde çalışırken, deniz salyangozlarım bitti. İkinci yıl tekrar topladıklarımla heykeli tamamladım. Yaklaşık 40 yıldır hiç bozulmadan duruyor” dedi.
Bugüne kadar İstanbul Beşiktaş Deniz Müzesi’nde 1, Bodrum Arkeoloji Müzesi’nde 3 olmak üzere toplam 96 kişisel sergi açtığını belirten Celkan, eserlerini kalıcı olarak sergileyecek bir müzeye karşılıksız olarak bağışlayacağını söyledi.