Türkiye’de yetişkinler ve çocuklarda obezitenin son zamanlarda arttığını belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Selami Süleymanoğlu, “Biri size ‘şunu yerseniz zayıflarsınız’ diyorsa bilin ki net olarak sizi kandırıyordur. Yediklerimiz değil, yemediklerimiz sayesinde zayıflarız” dedi.
Obezitenin yetişkinlerde ve çocukluk çağında en önemli sağlık tehditlerinden biri olduğunu anlatan Emsey Hastanesi’nde Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Selami Süleymanoğlu, çocuklarının en önemli sağlık tehdidinin obezite olduğunu bilip dikkatli olmaları konusunda aileleri uyardı. Obezitenin çeşitli türleri olduğunu belirten Prof. Dr. Süleymanoğlu bunları ‘aşırı kilo, şişmanlık, aşırı şişmanlık’ olarak sıralayarak “Çocuğunuzun vücut kitle endeksine göre bunu hesaplayabilirsiniz. 20-30 yıl önce obez oranları çok düşük iken artık okul sıralarında sıklıkla rastladığımız vücut tipine dönüşmüş oldu” açıklamasını yaptı.
“OBEZİTE SAĞLIK SİSTEMİNE BÜYÜK YÜK BİNDİRECEK”
Obezitenin halk sağlığı problemi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Süleymanoğlu, “Çünkü kronik hastalıktır. Problemleri uzun dönemde topluma yansır. Kalp damar hastalıklarından hipertansiyona, şeker hastalığından endokrin bozukluklara kadar her türlü probleme neden olur. Obeziteyle ilişkili sağlık problemleri, çok uzun zaman içinde ortaya çıktığı için şu anda fark edilmiyor. Bu da ileride sağlık sistemine büyük yük bindirecek. Bunu şimdi o kadar fark etmiyor olmamız ise bunun çok uzun süre içerisinde ortaya çıkıyor olması ve bu sürenin daha başında olmamızdır” dedi.
“AİLELER ÇOCUKLARINI 5 TEMEL YÖNTEMLE KONTROL ALTINA ALABİLİR”
Son zamanlarda özellikle çocuklarda görülen obezitenin arttığını vurgulayan Prof. Dr. Süleymanoğlu, “Artma hızı da artıyor. Genetik ve hormonsal nedenlerden dolayı çocuklarda erkeklerde, erişkinlerde kızlarda daha fazla görülüyor. Asıl önemli olan bu tehlikenin farkında olarak obezitenin artmasını kontrol altına almaktır. Bunun için 5 temel yöntem vardır. Bunları dikkatli uygulamak gerekir” diyerek bu yöntemleri şu şekilde sıraladı:
“Birincisi, bu ailenin ortak problemi olarak kabul etmektir. İkincisi yemek miktarını kısıtlamaktır. Obezite yenilen şeylerin tüketilen kaloriden daha fazla olmasından kaynaklanır. Bir magazin programında ya da sosyal medyada belki ‘şunu yerseniz zayıflar’ denilir. Ama tıbbi bir metinde, herhangi bir tıbbi bilgilendirme de asla yediğiniz bir şeyden dolayı zayıflarsınız denilmez. Biri size yediğiniz ‘şunu yerseniz zayıflarsınız’ diyorsa bilin ki net olarak sizi kandırma peşindedir. Yemediklerimizden dolayı zayıflarız. O yüzden aldığımız miktarı kısıtlamamız veya sınırlandırmamız gerekiyor.
Üçüncüsü çocuğunuzun aktivitesini arttırmak, yürümeye teşvik etmektir. Dördüncüsü bu kilonun gidişatını, dışarıdan bir göz tarafından takip ettirip kontrol ettirmektir. Beşincisi çocuğunuzun obez olmasına altta yatan psikojenik sebep oluyor olabilir. Bunu tespit edip kontrol altına almak için de uzmana başvurulmalıdır.”
“6 YAŞINDA KİLOLUYSA HAYAT BOYUNCA KİLO PROBLEMİ YAŞAYABİLİR”
Prof. Dr. Süleymanoğlu, “6 yaşında, özellikle kız çocukların kilosunun ne olduğu, hayat boyu kilosunu gösterme açısından önemli kriterdir. Eğer bu yaşta aşırı kiloluysa hayatı boyunca yüzde 40-60 oranında kilo problemi yaşayacağını gösterir. O nedenle mümkün olduğu kadar bu problem erken fark edilip ona göre erkenden düzeltici faaliyetlerde bulunmakta fazda var” şeklinde konuştu.
ÇOCUĞU ZAYIF OLAN AİLELERE DE UYARI
Kilosu az olup zayıf olan çocukların ailelerine de uyarılarda bulunan Prof. Dr. Süleymanoğlu son olarak şunları söyledi:
“Günümüzde en önemli sağlık tehdidi obezite olduğu için çocuklarımızın sağlık algısını bu açıdan kurgulayın. Çocuğunuz az yediği için üzülüyorsunuz ve yedirmek için ek gıda önerilerini buluyorsunuz ama burada obezite riskinin en yüksek olduğunu, az yedirdiğiniz için çocuğunuzun sağlık problemi yaşama ihtimalinin çok daha az olduğunu unutmayın.”