Çalıştığı şirketlere ilk 120 günde ihracat garantisi veren DAC Danışmanlık ve İş Geliştirme firması, ihracat, yönetim, destek, hibe, yatırım teşvik ve dijital pazarlama alanlarında önemli destekler sunuyor.
DAC Danışmanlık ve İş Geliştirme kurucusu Çağatay Ekinci, “Biz danışmanlıktan öte müşterilerimizin ihracat departmanı olarak çalışıyoruz. Böylece hem şirketlerimizin dış ticaretini yapıyoruz hem de yurt dışı bağlantılarımızı kullanarak ihracat yapmalarına yardımcı oluyoruz” dedi.
Dış ticaret alanında önemli işlere adım atmış bir isimsiziniz. Sizi bir de sizden dinlemek isteriz. Bize biraz hikayenizden ve neler yaptığınızdan bahseder misiniz?
Öncelikle bize zaman ayırdığınız için teşekkür etmek isterim. Kısaca kendimden bahsedecek olursam; İstanbul doğumluyum. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat bölümünden mezun olduktan sonra öğrenmiş olduğum İngilizce ve Almanca’yı ticarette kullanmak istedim.
Farklı firmaların ihracat sorumlusu ve ihracat müdürü pozisyonlarında sektör deneyimi kazandıktan sonra Ankara Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakültesinde Uluslararası Pazarlama bölümünde yüksek lisans eğitimimi tamamladım. 2019 yılında ise sektördeki danışmanlık firmalarından daha farklı bir hizmeti benimsemiş Türkiye’de ilk defa tarafımızca kullanılan İhracat Departman Hizmeti adı altında üretici firmalara kapsamlı bir hizmet vermeye başladık. Mottomuz olan en geç 120. Günde ihracat ile yola çıktık ve %94 oranın başarılı olduk. Hala da DAC Danışmanlık ve İş Geliştirme firmasında kurucu olarak aktif bir şekilde hizmet vermekteyim.
Dış ticarette müşterinin güvenini kazanmanın yolları nelerdir? Siz 3 sene içerisinde bunu nasıl sağladınız?
Dış ticaret dünyada çok fazla iş imkânı sunan ve girişimcilik konusunda içerisinde büyük alanlar bulunduran önemli bir sektör. Sadece günümüzde değil her dönemde ilgi odağı olmayı başardı.
İnsanlar genel olarak dış ticareti ihracatçı ve ithalatçı olarak iki sınıfa ayırıyor. Çağdaş dış ticaret yönetiminde bu düşünce biraz dar ve sınırlı kalıyor. Dış ticarette 12’yi aşan iş kolu bulunuyor. Bu nedenle ayrımı dış ticaret yapanlar ve dış ticaret yapanlara yardımcı olanlar diye ikiye ayırmak gerekiyor.
Biz verdiğimiz hizmet ile iki başlığı da dolduruyoruz. Çünkü DAC Danışmanlık ve İş Geliştirme olarak biz danışmanlıktan öte müşterilerimizin ihracat departmanı olarak çalışıyoruz. Böylece hem şirketlerimizin dış ticaretini yapıyoruz hem de yurt dışı bağlantılarımızı kullanarak ihracat yapmalarına yardımcı oluyoruz.
Dış ticarette kazancın sürekli ve sürdürülebilir olması en önemli noktadır. O yüzden müşterilerimize ilk önce bu amaçla ticaret yaptığımızı ve onlara kazandırmak için mücadele ettiğimizi kanıtlıyoruz.
Bir diğer önemli hususta şu, dış ticarete yardımcı olan firmalar müşterilerini ortak olarak görüyor. Bu bakış açısı DAC Danışmanlık olarak bize fazlasıyla yanlış geliyor. Amaç kâr pastasından daha fazla pay almak değil, bu pastanın büyütülmesi olmalıdır. Biz bu yöntem ile birlikte çalıştığımız şirketlerimize destek oluyoruz.
Dış ticaret hedef ve strateji olmadan asla yönetilemez. Bizler yaptığımız doğru çalışmalar, doğru stratejiler ve nokta atışı yaptığımız analizler ile firmalarımıza kazandırıyoruz. En önemlisi de çok ve doğru çalışıyoruz. Çalıştığımız markalarımız da bunu görüyor ve takdir ediyor.
Biz DAC Danışmanlık ve İş Geliştirme olarak müşterilerimizin güvenini yaptığımız şeffaf yönetim ve doğru stratejiler ile kazandık. İşimizi doğru yaptığımız sürece bu güveni koruyacağımıza eminim.
Türkiye’nin son dönemde gerçekleştirdiği dış ticaret politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Üretim, sermaye, ticaret, ekonomi, kültür vb. her şey küreselleşti. Belirli kurallar çerçevesinde İstediğiniz ülkeye istediğiniz yatırımı yapabiliyor, sermaye aktarabiliyor ya da kültürel ilişkide bulunabiliyorsunuz.
Artık ülkemizi korumak için sadece sınırlarımızı korumak yetmeyebiliyor. Ekonomik istilaya maruz kalmamak, ayaklarımız üzerinde durmak için mücadele etmek gerekiyor. Yani ülke ekonomisinin temel taşlarını oluşturan işletmeler ve kurumlar üretmek, satmak, kazanmak, ayakta kalmak, rekabet ederek mücadele etmek zorunda.
Türkiye’nin amacı dış ticaret açığının önce azaltılması ve müteakiben ortadan kaldırılarak fazlaya dönüştürülmesi, ihracatın ithalatı karşılama oranının yükseltilmesi olmalıdır.
İşte bu noktada ekonomik mücadele veren bu işletme ve kurumlara yol göstermek, destek olmak, omuz vermek, dertleri ile dertlenmek hayati önem arz ediyor.
Ülkemizin elinde büyük bir fırsat var ve bunu ihracatta iyi kullanmak gerekiyor. Özellikle son döneme baktığımızda Rusya-Ukrayna savaşı sebebi ile Türkiye’nin stratejik konumu büyük önem kazanıyor. Tüm ihracat süreçleri Türkiye üzerinden yürütülüyor. Özellikle Çin’in pandemi nedeniyle yaşadığı etki ve tekrar kısmi kapanmaya gitmesi Türkiye’ye olan ilgiyi hayli bir artırdı. Bu fırsatı iyi değerlendirmek gerekiyor.
Türkiye’de bulunan şirketler dış ticarette yakın gelecekte nasıl hareket etmelidir? Onlara tavsiyeleriniz neler olur?
İhracat yapmaktan korkmasınlar, dünyada yaşanan kriz ve olayları fırsata çevireceklerini unutmasınlar. Küresel ihracatın popülerliği günden güne artıyor. Sınırlar arasındaki buzlar eriyor ve her geçen gün işletmelere dış pazarlara açılmak için yeni fırsatlar da beraberinde geliyor.
Türkiye’ye de talepler gelmeye devam ediyor. İhracatımız geçtiğimiz yılın mart ayına göre yüzde 19,8 artışla 22,7 milyar dolar olarak açıklandı. Bu rakam, tüm zamanların en yüksek mart ayı ihracat rakamı. Yoğunluğun yılın kalan döneminde de artarak devam edeceğini düşünüyoruz. Dış ticaret hacmi, %26 oranında artarak 53 milyar 656 milyon dolar oldu. Tüm bunları ve Türkiye’nin ihracat potansiyelini düşününce mevcut çalıştığımız firmalarımıza ile gelecekte müşterimiz olacak şirketlerimize maksimum performans sağlıyoruz ve sağlayacağız.
Türkiye, gerek bölgesel konumu gerekse ürün çeşitliliği açısından oldukça önemli bir yere sahip. Türkiye’nin dinamik özellikleri, üretimi ve alt yapısı düşünüldüğünde sınır ötesi satış rakamlarının henüz arzu edilen seviyede olmasa da KOBİ’lerin ve bireysel girişimcilerin desteklenmesiyle gerçekten bir ihracat üssü haline gelebilir.
Ülkemizin dünyada yaşanan krizi fırsata çevirecek donanımı bulunmaktadır. Bizler de yaptığımız hizmetlerle ihracat potansiyelimizin aktifleşmesi için katkı vermeyi sürdüreceğiz.
Özellikle sanayi şirketleri sizlerle yakın olarak çalışıyor. Bunun nedenini sizce nedir?
Sanayi sektörü diğer sektörlerde de olduğu gibi pandemi kısıtlamalarıyla birlikte oldukça gerilemişti. Özellikle teşvik belgelerinin devreye girmesiyle sanayi şirketleri ihracatta vites yükseltmeye başladı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 4 farklı uygulamadan oluşan teşvik sisteminde, KDV İstisnası, Gümrük Vergisi Muafiyeti, Vergi İndirimi, Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği, Gelir Vergisi Stopajı Desteği, Sigorta Primi (İşçi Hissesi) Desteği, Yatırım Yeri Tahsisi ve KDV İadesi gibi destekleri ve bunları doğru kullanılması sanayinin pandemi nedeniyle aldığı yaraları sarmasına katkı sağladı.
Biz de tam bu noktada devreye girdik. Birlikte çalıştığımız şirketlerimize ve firmalarımıza ihracat için doğru teşviklerin ve desteklerin gelmesi sağladık. Profesyonel ihracat departmanı hizmeti sunarak, doğru müşteri ve doğru hedef kitleye ulaşmalarına vesile olduk.
Özellikle sanayi şirketlerimizin ürettiği yüksek kalitede ürünleri dünyanın dört bir yanındaki bağlantılarımızla paylaştık ve pazar paylarını artırdık. Müşteri ayrımı yapmadan her ürünün doğru alıcıyla buluşmasını sağladık. İş ortaklarımız arasında çok büyük fabrikaları bulunan markalar da bulunuyor, küçük üretim tesisi bulunan ama nitelikli işler çıkaran firmalarımızda bulunuyor. Bizim için fark etmeden tüm şirketlerimize kaliteli ve dinamik hizmetler sunuyoruz. Bu da memnuniyeti artırıyor ve özellikle de sanayi şirketlerimiz kendileri bizden hizmetlerimizi talep ediyor.
İhracat Danışmanlığından daha çok İhracat Departmanı olarak hizmet sunduğunuzu sıklıkla belirtiyorsunuz bunu biraz açar mısınız?
Aslında sunduğumuz hizmeti anlatırsam daha doğru olacaktır. İhracat departmanı olarak çalışmaya başladığımız ilk gün itibariyle, çalıştığımız firmaya özel kurumsal yapı çalışmalarına başlıyoruz. Müşterilerimizin web sitelerini, kataloglarını ve sosyal medya kanallarını ihracata uygun hale getiriyoruz. Global pazarlar için güçlü bir dijital kimlik oluşturulmasına destek oluyoruz. Eş zamanlı olarak farklı sektörlerde yer alan yerli firmalarımızın ürünlerini / hizmetlerini tüm dünyada en çok talep göreceği bölgeler özelinde analiz ederek, o bölgelerde yer alan potansiyel müşterilerle buluşturulmasını sağlıyoruz.
Danışan firmalarımız adına yurt dışı pazarlama faaliyetlerini yürüttüğümüz ürünlere ait hedef kitleyi doğru belirlemek işimizin en temel kurallarından biri olup danışan firmalarımıza özel Nitelikli Pazar Araştırması Raporu hazırlıyoruz. Ürünlerin / hizmetlerin hangi pazarlarda daha çok talep gördüğünü, hangi pazarlara yüksek kar marjları ile satışlar yapabileceğini, en kısa sürede en yüksek rakamlı satışları hangi bölgelerde gerçekleştirebileceği gösteren bu rapor ile ihracat yol haritamızı çizmeye başlıyoruz.
Ardından, firmalarımız adına atanmış olan danışman arkadaşlarımız ile firmalarımızın dış ticaret uzmanı olarak pazarlama için belirlenen hedef ülkelerdeki potansiyel müşterilerle hızlı bir şekilde iletişime geçmeye başlıyoruz. Organik bağlarımız sayesinde iletişime geçtiğimiz pazarlarda ülke ve kültür farklılıklarının oluşturabileceği bariyeri çok kültürlü ofis yapımızla hızlıca aşıp bu pazarlara avantajlı girişler yapıyoruz.
Ülkelere bağlı olarak zaman zaman kullandığımız iletişim kanalları farklılık gösterse de birden fazla kanal üzerinden çapraz baskı kurarak marka ve ürün / hizmet pazarlama sürecini eksiksiz tamamlıyoruz. Pazarlama ve satış sürecinde aracı mantığıyla çalışmıyor, tüm süreç boyunca firmalarımızı temsil ederek satışları onlar adınıza gerçekleştiriyoruz.
Yurt dışı müşteri ziyaretlerinde ve katılım sağlanacak uluslararası fuarlarda firmalarımızı etkili bir şekilde temsil ediyor, yurt dışında ofis ve showroom edinmesini sağlıyoruz. Dilerlerse yurt dışı müşteri ziyaretleri ve fuarlar için devlet desteklerinden %50-70, ofis ve showroom için ise %40-50 oranında hibe kazandırıyoruz. Bununla birlikte uluslararası pazarlarda firmalarımızın bilinirliliğini artarken, aynı zamanda pek çok potansiyel müşteriye ulaşabilmelerini sağlıyoruz. Bu sayede ihracat satış gücünüzü arttırırken; tüm satış aşamalarında ödeme, gümrük, nakliye ve operasyonel süreçlerin takibini bizzat firmalarımız adına biz yapıyoruz.
Üstelik süreç boyunca firmalarımıza olan maliyetimiz, %60-70 oranında devlet destekleri ile geri kazanılabiliyor. Kısacası firmalarımız üretiyor, biz dünyaya pazarlıyoruz.
Dış ticaret dışında verdiğiniz önemli hizmetlerde bulunuyor, bunlara da biraz değinir misiniz?
Sadece dış ticarette değil proje, hibe, teşvik hizmetleri, yönetim danışmanlığı, e-ihracat ve e-ticaret danışmanlığı, insan kaynakları danışmanlığı gibi önemli hizmetlerimiz de bulunuyor.
Proje departmanı hizmetimiz ile KOSGEB, TÜBİTAK, Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve uluslararası kuruluşların firmalara sağladıkları destek ve hibe programlarından danışmanların yararlanabilmesi adına proje hazırlamadan yürütmeye kadar destek veriyoruz.
Firmalarımızın tüm hizmetleri tek bir yerden en iyi biçimde alabilmeleri adına grafik tasarım, web tasarım, SEO ve tüm dijital pazarlama süreçlerinde hizmetler sunuyoruz.