Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan memurlara seslendi; ” Sakin ha, bu oyunlara gelmeyin.” dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun memurlara ilişkin söylemleriyle ilgili olarak, “Ben de buradan milletimin memuruna sesleniyorum. Sakin ha, bu oyunlara gelmeyin. Siz memur olarak görevinizi yaptığınız sürece bunların hiçbirisi, sizin kılınıza dokunamaz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çeşitli açılışlara katılmak üzere geldiği Eskişehir’de partisinin Sanayi Eskişehir Ticaret Odası Fuar Merkezi Kongre Salonu’ndaki Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Salonda yoğun ilgiyle karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’li kadrolar olarak 20 yıldır ilk günkü aşkla, ilk günkü heyecanla millete hizmet etmenin mücadelesini verdiklerini ve hiç kimseyi dışlamadan 84 milyonun tamamını kucaklamaya çalıştıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Bizim yolumuz Eskişehir’i fetheden büyük kumandan 2. Kılıçarslan’ın yoludur. Sevgili gençler bizim yolumuz Eskişehir’in manevi muhafızı Aşık Yunus’un yoludur. Bizim yolumuz abideleşen mücadeleleriyle işgalci Yunan’a kök söktüren Eskişehirli gazi ve şehitlerin yoludur. Bizim yolumuz, bugün de gerektiğinde vatanı, bayrağı, ezanı, istiklali ve istikbali uğruna can vermekten çekinmeyen yiğitlerin yoludur. Kardeşlerim AK Parti’li kadrolar olarak uzun ince bu yolda başımız dik, alnımız ak bir şekilde tam 20 yıldır yürüyoruz.
İlk günkü aşkla, ilk günkü heyecanımızla aziz milletimize hizmet etmenin mücadelesini veriyoruz. Hiç kimseyi ayırmadan, hiç kimseyi hor görmeden, hiç kimseyi dışlamadan 84 milyonun tamamını kucaklamaya çalışıyoruz, ayrımcılık bizde yok. Milletimizin kardeşliğini güçlendirmek dışında şimdiye kadar hiçbir amaç gütmedik, gütmüyoruz. Burada üzerine basa basa ifade etmek isterim ki dün olduğu gibi bugün de Türkiye’de huzurun, barışın, kalkınmanın, istikrarın teminatı AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır. Son 19 yılda karşılaştığımız nice badireyi nasıl suhuletle atlattıysak, Cumhuriyetin 100’ncü yılını kutlayacağımız 2023 limanına da ülkemizi inşallah selametle kavuşturacağız”
‘DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİ HEDEFİNE MUTLAKA ULAŞACAĞIZ’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika ziyaretlerini de değerlendirerek Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi hedeflerine mutlaka ulaşacaklarını belirterek, şunları söyledi:
“Kardeşlerim, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefimize eninde sonunda muhakkak ulaşacağız. Bu uğurda hız kesmeden, tempomuzu asla düşürmeden çalışmaya devam ediyoruz. Türk ekonomisini yatırım, üretim, ihracat ve istihdam sütunları üzerinde yükseltmek için yurt içinde ve yurt dışında gayret gösteriyoruz.
Bu amaçla hafta başından itibaren 3 ülkeyi kapsayan 4 günlük bir Afrika seyahati gerçekleştirdik. Türkiye’den Cumhurbaşkanlığı düzeyinde yapılan Angola ziyaretinde farklı alanlarda 7 anlaşmaya imza attık. Togo’da aynı şekilde ülkelerimiz arasındaki iş birliği imkanlarını genişletecek verimli görüşmeler yaptık. Ve yine Togo’da komşu ülkeleri de oraya davet etmek suretiyle Burkina Faso ile orada yine bir görüşme yaptık ve 4 ülke ile Togo’da yaptığımız bu görüşme çok çok manidardı.
Afrika’nın 210 milyonu bulan nüfusuyla en kalabalık ülkesi olan Nijerya’da da yatırımdan güvenliğe, savunma sanayinden sağlığa kadar birçok alanda önemli kararlar aldık. Buralar daha 15- 20 yıl öncesine kadar Türkiye’nin hiçbir varlık göstermediği coğrafyalardı. Türkiye oraları bilmiyordu, tanımıyordu. Buralar bizden önce Türkiye’nin tanınmadığı, bilinmediği, ülkemizden çok uzakta görülen yerlerdi. Bugün kıtanın her yerinde Türk ürünlerini, Türk şirketlerini, insanımızın yardım elini bu topraklara uzatan sivil toplum kuruluşlarını görmekten, bu ülkenin evladı olarak gerçekten iftihar ediyorum.
Bizden önce Afrika’da ülkemizin esamesi dahi okunmazken, hamdolsun bugün kıta ülkeleriyle ticaretimiz 25 milyar doları aşıyor. Tabii Türk müteahhitler kıtanın dört bir yanında toplam değeri milyarlarca doları bulan mega projelere imza atıyor. Afrika çapındaki yatırımlarımızın değeri ise 6 milyar doları geçiyor. Öyle ki, bazı ülkeler de bizi Türk şirketlerinin inşa ettiği havalimanları, yollar, otoyollar, limanlar, kamu binalarında karşılıyor. Türkiye’deki üniversitelerden mezun 11 bini aşkın genç gönül elçilerimiz olarak kendi toplumlarına hizmet ediyor. Arka planında yatırımcılarımızın, üreticilerimizin, tüccarlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın, diplomatlarımızın, siyasetçilerimizin emeği ve alın teri olan bu başarı hepimizin ortak başarısıdır.”
‘BUNLARIN ÖNCE İNSANLIĞI ÖĞRENMELERİ LAZIM’
Batılı ülkelerin Türkiye’den insanlığı öğrenmeleri gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Dahası muhalefetin ve zihnini yeminli Türkiye düşmanlarına kiralamış bazı kesimlerin attığımız bu adımlardan rahatsızlık duyduğunu görüyoruz. Hayatında hiç ticaret yapmamış, ürün alıp satmamış, ihracat nedir, yatırım nedir, üretim nedir, kalite nedir bilmeyen bu kifayetsizler ‘Türkiye’nin Afrika’da ne işi var?’ diyor. Aynı soruyu ülkemizdeki lejyonerleri ile birlikte tescilli sömürgeciler de soruyor. Türkiye’nin daha adil bir dünya ideali ile verdiği mücadele sömürgecileri ve içimizdeki uzantılarını fevkalade rahatsız ediyor.
Afrika’daki kendi kanlı ve katliamcı geçmişleri ile yüzleşmek yerine Türkiye’ye laf atanları biz kesinlikle muhatap almıyoruz. Yahu siz değil misiniz Cezayir‘de 1 milyon insanı katlettiniz. Nijerya’da 1 milyon insanı katlettiniz. Ruanda’da 900 bin insanı katlettiniz. Kim bunlar? Batı, Batı. Fransa. Bunu yapanlar bize insanlık dersi veremez. Bunların önce insanlığı öğrenmeleri lazım. Nereden? Türkiye’den öğrenmeleri lazım. Çünkü bizi Afrika politikamızdan dolayı eleştirenlere hak ettikleri cevabı bizden önce Afrikalı kardeşlerimiz zaten misli ile veriyor. Küresel vizyonumuzun en önemli parçalarından olan Afrika kıtası ile iş birliğimizi sömürgecileri ve içimizdeki beşinci kollarını rahatsız etme pahasına önümüzdeki günlerde de güçlendirmeyi sürdüreceğiz”
‘BUNLARIN HİÇ BİRİSİ, SİZİN KILINIZA DOKUNAMAZ’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun memurlara ilişkin söylemleriyle ilgili olarak şunları söyledi:
“İşte siz de görüyorsunuz, 2023 senesi yaklaştıkça CHP’nin başını çektiği muhalefetin pervasızlıkları, provokasyonları da artıyor. Ülkemizdeki siyasi iklimi zehirlemek, milleti siyaset kurumundan soğutmak için yalan terörü dahil her şeyi deniyorlar. Partilerini saran yolsuzluk, hırsızlık, taciz, tecavüz bütün bu skandalların insanımızın gözünden kaçırmak için her yola başvuruyorlar. Bir dönem sığınmacılara karşı vatandaşlarımızı kışkırttılar, daha sonra hem de üniversite sınavına girecekleri günlerde gençlerimizi galeyana getirmek istediler. Kadrolu militanlarını öne sürerek, yurtlar üzerinden üniversite gençliğimizi provoke etmeye çalıştılar. Bir ara hakimleri, polisleri daha sonra hakimleri tehdit ettiler.
Neler demediler, memurlara öğretmenlere? Tehdit ettiler açıkça. Niye? Sen kimsin de benim memuru tehdit ediyorsun? Sen kimsin de benim polisi tehdit ediyorsun? Sen kimsin de alnının akıyla gelip bir kariyer almış memuru tehdide yelteniyorsun. Ben de buradan milletimin memuruna sesleniyorum. Sakin ha, bu oyunlara gelmeyin. Siz memur olarak görevinizi yaptığınız sürece bunların hiç birisi, sizin kılınıza dokunamaz. Bunlar sadece değerli kardeşlerim şu an yönetiminde olduğu belediyelerde işte, işçileri, işçi kardeşlerimizi atıyorlar.
Ama bunun bedelini de ödeyecekler. Çünkü ‘alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste’, çıkacak. Milletimizin hiçbir kesimi yok ki CHP’nin tehditlerinden payını almasın. Toplumumuzun hiçbir kesimi yok ki CHP’nin yalan terörüne maruz kalmasın. Bunu da öyle korkakça yapıyorlar ki bir siyasetçi olarak, insan bunlar adına sadece hicap duyuyor. Biliyorsunuz bir dönem ‘yeni CHP’ diye bir furya vardı. Başındaki zattan kimi köşe yazarlarına kadar CHP’nin değiştiğinden, darbeci kodlarından kurtulduğundan bahsediyordu. Hatta içimizden de birileri CHP ile ilgili benzer ifadeler kullanıyordu.
Zaman geçti, seçim bitti, maske düştü. Yeni CHP ambalajının altından tek parti faşizminin güncel bir sürümü ortaya çıktı. Yeni CHP dediklerinin, millete 1940‘lı yılları aratacak kadar faşist, nobran, küstah bir zihniyeti temsil ettiği anlaşıldı. CHP’nin darbeci ve faşist kodlarından kurtulmasının mümkün olmadığını biz zaten biliyorduk. Ama bu süreçte milletimiz de hakikati görmüş oldu. Kardeşlerim sadece son haftalarda yaşadıklarımız bile bize omuzlarımızdaki yükün ne kadar ağır olduğunu göstermeye kafidir. Türkiye’nin son 20 yılına damga vurmuş bir kadro olarak boşa geçirecek tek bir saniyemiz dahi yoktur” dedi.
2023 yılında yapılacak seçimlere ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben, özellikle Eskişehir’in analarına çok güveniyorum. Çok inanıyorum ve Eskişehir’in anaları inşallah 2023’ü CHP’ye zindan edecektir. Ama çok çalışacağız, milletimiz bizden hizmet bekliyor. Milletimiz bizden hak ve özgürlüklerine sahip çıkmamızı bekliyor. Milletimiz bizden demokratik kazanımlarının korunması için daha fazla çalışmamızı bekliyor. Milletimiz bizden büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmemizi, ülkemizi 2023 hedefleriyle buluşturmamızı bekliyor. Onca iftiraya, yalana rağmen milletimiz bize güveniyor, inanıyor. Kendisinin ve evlatlarının geleceğini AK Parti’de ve Cumhur İttifakı’nda görüyor.
AK Parti teşkilatları olarak milletimize olan borcumuzu ancak daha çok hizmet ederek ödeyebiliriz. Ulaşamadığımız, kapısını çalmadığımız, tasasına veya sevincine ortak olmadığımız her insanımızın vebali bizlerin üzerindedir. Bugünden itibaren 2023 seçimlerine kadar her çalışmayı işte bu anlayışla yürüteceğiz. Eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşanların karşısına büyük ve güçlü Türkiye vizyonuna daha sıkı bir şekilde sarılarak çıkacağız. Muhalefetin nefret ve tehdit siyasetini her zaman olduğu gibi yine eser, hizmet ve kardeşlik siyasetimizle başarısızlığa uğratacağız. AK Parti’nin yaptığı hizmetleri reformları ülkemize kazandırdığı eserleri iyi bir şekilde, doğru bir şekilde halkımıza anlatacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından 52 fabrikanın toplu açılışını yapacağı Eskişehir Organize Bölgesi’ne geçti.
TOPLU FABRİKA AÇILIŞ TÖRENİNE KATILDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çinli Haier Beyaz Eşya Fabrikası ve Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyete geçen 52 yeni fabrikanın açılışını gerçekleştirdi. Açılış törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, AK Parti genel başkan yardımcıları, AK Parti Eskişehir milletvekilleri ile çok sayıda davetli katıldı. Erdoğan, Çinli Haier firmasının güvenli liman olarak Türkiye’yi seçtiğini söyledi. Bu yatırımı Türk ekonomisine güvenin işareti olarak gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Toplamda 1 milyar 617 milyon lira yatırım değerine sahip bu fabrikalara ve altyapı yatırımlarına büyük ve güçlü Türkiye yolunda atılmış yeni adımlar olarak bakıyoruz. Tabi bu yatırımların hepsi birbirinden değerli ama müsaadenizle önce bugün bize ev sahipliği yapan dünyanın en büyük elektrikli ev aletleri üreticisi Haier’in yatırımıyla başlamak istiyorum. Haier Fabrikası’nın resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. Firma bulaşık ve kurutma makinası içinde güvenli liman olarak Türkiye’yi seçti. Yatırım değeri 400 milyon lirayı bulan, 44 bin metrekare kapalı alanda kurulu kurutma makinesi fabrikası üretime başladı.
Bu tesis tam kapasiteyle çalıştığında yılda 1,5 milyon kurutma makinası üretecek ve 900 kişiye istihdam sağlayacak. Ayrıca şu an yapım aşamasında olan 450 milyon liralık bulaşık makinası fabrikasında da çalışmalar süratle devam ediyor. Bulaşık makinası fabrikası da 700 kişiye ekmek kapısı olacak, 35 bin metrekare kapalı alanıyla inşallah haziran ayında faaliyete geçecek. Bütün bu yatırımlarla Türkiye, Haier’in Avrupa’daki en büyük üretim ve ihracat merkezi konumuna geliyor. Türk ekonomisine güvenin bir işareti olarak görmüş olduğum bu yatırım için firmanın yöneticilerine şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.”
‘TÜRKİYE’YE YATIRIM YAPAN KAZANMAYA DEVAM EDECEK’
Türkiye’nin artık geçmişte esamesi dahi okunmayan teknolojileri üretir hale geldiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Türkiye’ye yatırım yapan, Türkiye’nin aydınlık geleceğine güvenen herkes kazanmaya devam edecektir. Bugün Haier ile beraber salgının zorlayıcı şartlarına aldırış etmeden Eskişehir OSB’de son dönemde üretime geçen 52 fabrikanın daha resmi açılışını gerçekleştiriyoruz. Bu yatırımlarımızın toplam değeri de 639 milyon lirayı buluyor. Otomotivden makineye, gıdadan kimyaya farkı sektörlerde gerçekleştirilen bu yatırımlarla birlikte birçok alanda ithal ettiğimiz ürünleri ikame ediyoruz. Tarım alanından fiberoptik parçalara, helikopter parçalarından otomotiv yedek parçasına üretim kapasitesini artırıyoruz.
Türkiye artık geçmişte esamesi dahi okunmayan teknolojileri üretir hale gelmiştir. Attığımız yeni adımlarla bu kapasiteyi her geçen gün perçinliyoruz. Bugünkü yatırımlarımızda aynı amaca hizmet ediyor. Bu yatırımlar için Eskişehir’in seçilmiş olması da fevkalede isabetlidir çünkü Eskişehir bir asrı aşan sanayileşme kültürü, kaliteli sanayi altyapısı, ulaşım ağlarının merkezinde yer alması ve nitelikli iş gücü ile yatırımlar için biçilmiş kaftandır. İçerisinde bulunduğumuz Eskişehir Merkez OSB’de 554 parselde 43 bin kişiye istihdam sağlanıyor. Tüm parsellerdeki fabrika inşaatlarının tamamlanması ve Türkiye’mize güvenen müteşebbislerimizin yatırımlarıyla bu sayı 57 bine ulaşacak.
Yine bugün açılışını yaptığımız 128 milyon lira değere sahip yatırımlar ile Eskişehir Merkez OSB, yeni bağlantı yollarına ve altyapı imkanlarına kavuştu. Sanayicilerimizin dikkatini sadece üretime yöneltmek için okulundan camisine, marketinden inovasyon merkezine her türlü ihtiyaçlarının sunulduğu bir sistem kuruyoruz. Şehirlerimize kazandırdığımız bu planlı sanayi bölgeleri sayesinde ülkemiz yatırım, üretim, istihdam ve ihracat istikametinde yoluna dolu dizgin devam ediyor. Bu vesile ile salgına rağmen cesurca yatırımlarını gerçekleştiren babayiğit müteşebbislerimize teşekkür ediyorum. Özellikle Eskişehir OSB’de hayata geçen bu değerli yatırımların şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.”
‘GÜVEN İKLİMİNİ BOZMAYA KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ’
Ülkedeki istikrar ve güven iklimini bozmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini söyleyen Erdoğan, “Hükümetlerimiz döneminde Eskişehir’e yaptığımız yatırım 30 milyar lirayı aştı. Eskişehir’i diğer alanlar yanında sanayi kapasitesi bakımından da zirveye çıkarmak için çok büyük çaplı yatırımlar yaptık. Buradan sanayicilerimize bir müjde vermeyi de özellikle arzuluyorum. Sivrihisar OSB’mizi bu yıl sonu itibarıyla tamamlayarak sanayicilerimizin hizmetine sunuyoruz. Rekabetçiliğin kilit taşı bilim ve teknoloji ekosisteminin gelişimini kararlı bir şekilde destekliyoruz.
Bugün Eskişehir’de bir adet teknopark ve devlet destekli 25 Ar-Ge ve Tasarım Merkezi bulunuyor. Teknopark inşası için 23 milyon lira hibe destek verdik. Buradaki işletmelerimize 127 milyon lira tutarında muafiyette sağladık. Ar-Ge ve tasarım merkezlerine sağladığımız muafiyet tutarı ise 570 milyon liraya ulaştı. TÜBİTAK aracılığıyla akademi, bilim insanları ve özel sektörün projelerine 632 milyon lira kaynak aktardık. Her zaman söylediğimiz gibi bizim siyasetimiz laf ve istismar siyaseti değil, eser ve hizmet siyasetidir. Pusuya yatarak ülkemizin tökezlemesinden medet umanlara diyorum ki hiç heveslenmeyin, bu ülkedeki istikrar ve güven iklimini bozmaya kimsenin gücü yetmez” dedi.
‘SALGIN DÖNEMİNDE VARIMIZLA YOĞUMUZLA DÜNYAYA AÇILIYORUZ’
Yatırımcıların kaliteli altyapı, iyi işleyen ekosistem ve cazip teşvik sistemine yatırım yapacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Bizim gündemimiz yatırımdır, geleceğe eser bırakmaktır, insanımıza hizmet etmektir. Vatandaşlarımızın refahını artırmaktır. Dünyanın birçok ülkesinin kabuğuna çekildiği salgın döneminde biz varımızla yoğumuzla dünyaya açılıyoruz.
Ülkemize kazandıracağımız bir kuruş için büyük bir aşkla çalışıyoruz. Sanayicilerimize bir ülkeye yatırım yapmak için ne istersiniz, diye sorsak her bir ağızdan aynı şeyleri söyleyeceklerdir. Yatırımcı kaliteli altyapıya yatırım yapar. İyi işleyen bir ekosisteme yatırım yapar. Cazip teşvik sistemine yatırım yapar. Nitelikli insan kaynağına yatırım yapar. İşte bu yüzden biz 19 sene boyunca bütün enerjimizi ülkeyi baştan başa duble yollarla donatmaya, limanlar inşa etmeye, dağları delip tüneller açmaya, yurdumuzun dört bir yanını demir ağlarla örmeye harcadık.
Bu sayede Türkiye’deki OSB sayısı 325’e, orta yüksek ve yüksek teknoloji üretim üsleri olan endüstri bölgesi sayısı 23’e ulaştı. Teşvik sistemimizi sürekli geliştirerek, yatırım yapan firmalarımıza büyük çaplı destekler sağladık. Teknopark sayımız 100’e yaklaştı. Ar-Ge ve tasarım merkezlerimizin sayısı bin 600’ün üzerine çıktı. İnsan kaynağımızı zenginleştirmek için işe üniversite sayımızı artırmakla başladık. Yükseköğretimdeki kapasite sorununu çözdükten sonra tüm gücümüzü kalitenin yükseltilmesine teksif ettik. Geçmişte kat sayı zulmüyle birlikte içi boşaltılan meslek liselerimizi itibarlı günlerine döndürmek için çalışıyoruz. Bütün bu gelişmeler sayesinde milli teknoloji hamlesinin bir markası olan TEKNOFEST’te gençlerimizin üstün başarılarına şahitlik ediyoruz.”
‘ALTINDAN KALKAMAYACAĞIMIZ YÜK YOK’
Hedeflerden alıkoymaya yönelik engellemeler, yıldırma stratejileri, iftiralar ve saldırılar olacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünün ve yarının teknolojisi yapay zekada ulusal yapay zeka stratejimizi hazırlayarak adımlarımızı süratle atmaya başladık.
Elektrikli araçlarda TOGG ile ön alıcı bir adım attık. Şimdi de şarj altyapıları konusuna çalışıyoruz. Hedefimiz Türkiye’yi Avrupa’nın elektrikli araç ve batarya üssü haline getirmektir. Dijital teknolojilerde de doğru ürünlere yatırım yaparak yeni adımların hazırlığı içerisindeyiz. Tabi bizim, gençlerimize karşı büyük sorumluluklarımız var. İklim değişikliği dünyayı bambaşka bir noktaya sürüklüyor. Sel ve yangın felaketlerinden başımızı kaldıramıyoruz.
İşte bu yüzden biz Paris İklim Sözleşmesi’ni onaylayarak üzerimizi düşen görevi yerine getirdik. İşletmelerimizde gereken hassasiyeti göstererek çocuklarımızın geleceğine sahip çıkacaktır. Hedefimiz ‘Made in Turkey’ değil ‘Made in Türkiye’ markasının tüm dünyada hak ettiği yere ulaşmasıdır. Türkiye’nin geleceği parlaktır. Elbette her zaman olduğu gibi bundan sonra da bizi hedeflerimizden alıkoymaya yönelik engellemeler, yıldırma stratejileri, iftiralar ve saldırılar olacaktır. Gücümüze güç katan büyük ve güçlü Türkiye’nin taşıyıcı sütunları olan müteşebbislerimizle birlikte altından kalkamayacağımız yük yoktur” diye konuştu.
Konuşmaların ardından Haier Avrupa CEO’su Yannick Fierling, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seramik üstüne işlenmiş nar figürü tablosu hediye etti. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer davetliler, kurdele keserken Haier ile Eskişehir OSB’de faaliyete geçen 52 yeni fabrikanın açılışı gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’ndeki toplu fabrika ve altyapı tesislerinin açılış programının ardından Eskişehir Valiliği bahçesine geçti. Buradaki millet bahçesi, il kütüphanesi, Yunus Emre Devlet Hastanesi, Eskişehir Şehir Hastanesi’nin de aralarında bulunduğu yatırımların toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz dünyanın yükselen kıtası olarak kabul edilen Afrika’da ülkemizin siyasi ve ekonomik olarak hak ettiği yeri alması için gece gündüz çalışıyoruz. İşte 4 tane Afrika ülkesini dolaştık geldik. Muhalefetin aynı konuda ise seyahat ettiğimiz uçağın yakıt parasını hesaplamaktan öteye geçemiyor. Neymiş? İktidar olurlarsa dostlar alışverişte görsün.
Devletin uçaklarını satacaklarmış. Ya sizin zaten işiniz gücünüz bu. Siz ülkeye bir şey kazandırmakla uğraşmıyorsunuz. Siz devletin, milletin neyi var, neyi yok bunları nasıl bir an önce satar elden çıkarırız; bununla uğraşıyorsunuz. Biz altyapı, üstyapı yatırımlarıyla ülkemizi nasıl ayağa kaldırırız; bunlarla uğraşıyoruz. Onlar ise gittikleri yerlerde söyledikleri şey diyorlar ki ‘Biz gelince bu uçakları satacağız’. Biz ise almaya devam edeceğiz.
Ülkemizin kıta ile ekonomik potansiyelini 25 milyar dolardan 50 milyar dolara çıkarmak için ter dökerken, onlar kendi kirleri ve nefretleri içerisinde debelenip duruyor. Dünyanın en büyük projelerinin ülkemizde inşa edildiği bir dönemde bunlar ülkeyi ölmüş, bitmiş göstermek için bin dereden su getiriyor. Biz ise onları ülkeyi kötülemek için su getirdiği o derelere kurduğumuz projelerle barajlarla elektrik santralleriyle bentlerle milletimize hizmet götürüyoruz. Farkımız bu” diye konuştu.
‘YARGI NE DİYORSA O, ÇIKARAMAYACAKSINIZ’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, terör soruşturmaları kapsamında tutuklu Selahattin Demirtaş ile birlikte hareket ettiğini belirten Erdoğan, “Bunların tek gayesi dışarıdan kulaklarına üflenen sufleleri tekrarlayarak ülkenin ve milletin hayrı için yapılan her işe engel olmak. Takoz koymak, izlenen her politikayı zayıflatmaktır. Öyle ki sırf bizi engellemek için terör örgütleriyle birlikte yol yürürler, darbecilerin yanında dururlar. Ülke ve millet düşmanlarının dümen suyuna da girerler. Bunlar terörist Selo ile beraber oldular. Bunlarda ar yok.
Yasin Börü’yü öldüren Selo değil miydi? Bütün oradaki vatandaşları sokağa döken Selo değil miydi? Şimdi kaktılar onu içeriden nasıl çıkarırız, gayreti içerisindeler. Yargı ne diyorsa o, çıkaramayacaksınız. İşte Selo’nun eşi televizyon programına çıkıyor. ‘Ben çocuklarımla masumane oturuyorum’ diyor. Peki senin çocukların masumane de o şu anda toprağın altında öldürülmüş olan o bizim günahsız vatandaşlarımızın geride bıraktıkları yavruları, Yasin Börü’nün geride bıraktığı ailesi, onlar ne? Onlar masum değil mi? Onlar şu anda anneleriyle beraber masumane yaşıyorlar. Onları nereye koyacaksın? Sen anasın da Yasin’in anası ana değil mi?” dedi.
‘DIŞİŞLERİ BAKANI’MIZA 10 BÜYÜKELÇİ İLE İLGİLİ TALİMATI VERDİM’
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklu Osman Kavala’nın tahliye edilmesi için açıklama yapan 10 büyükelçi ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öbür tarafta yatıyorlar, kalkıyorlar ‘Kavala, Kavala, Kavala’. Ya Kavala dediğin Soros’un Türkiye şubesi. 10 tane büyükelçi onun için Dışişleri Bakanlığı’na geliyor. Bu ne terbiyesizliktir ya? Siz burayı ne zannediyorsunuz? Burası Türkiye, Türkiye. Burası öyle zannettiğiniz gibi bir kabile devleti değil.
Burası Türkiye. Anlı şanlı Türkiye. Burada kalkıp da Dışişleri Bakanlığı’na gelip de talimat verme gibi bir yola giremezsiniz. Gerekli talimatı ben de Dışişleri Bakanı’mıza verdim. Ne yapması gerektiğini söyledim. Bu 10 tane büyükelçinin bunların bir an önce ‘istenmeyen adam’ ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz, dedim. Zira bunlar Türkiye’yi tanıyacaklar, anlayacaklar, bilecekler; Türkiye’yi bilmedikleri, anlamadıkları gün burayı terk edecekler” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından yatırımların toplu açılışını yaptı.