Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ sözleri ile ilgili, “Helalleşme bizim inancımızda vardır ve önemlidir.” dedi
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan, dün 88 yaşında vefat eden şair ve yazar Sezai Karakoç’a Allah’tan rahmet dileyip, ‘Sezai Karakoç’u Mona Roza’sız anmak olmaz’ diyerek Mona Roza şiirini okudu. Ardından AK Parti TBMM Grup Başkanlığına seçilen İsmet Yılmaz’a yeni görevinde başarılar dileyen Erdoğan, “Prof. Dr. Naci Bostancı hocamız 2023 seçimleri hazırlıklarında önemli sorumluluklar üstleneceğinden görevinden affını istedi. Naci hocamıza bugüne kadar yaptığı hizmetler için teşekkür ediyorum. Kendisiyle yeni vazife alanlarında yakın çalışmayı sürdüreceğiz. İsmet Yılmaz kardeşimiz geçmişte kamuda ve özel sektörde başarılı hizmetleri olan, 2011 yılından beri bakan, meclis başkanı, komisyon başkanı olarak görev üstlenen başarılı arkadaşımızdır” diye konuştu.
‘BU ÇATININ ALTI, BU TÜR KADINLARA ASLA MÜSAADE ETMEZ’
Milli iradenin tecelligahı olan Meclis’in lokomotifinin, Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilerin milletvekilleri olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Sizler ne kadar iyi çalışır ne kadar hayırlı hizmetlere imza atarsanız demokrasimizin üç sacayağından biri olan yasamanın gücü ve itibarı o derece artar. Her ne kadar bu çatı altında istisnai de olsa milletvekilliği sıfatının gerektirdiği vakara, duruşa, ahlaka ve haysiyete sahip bulunmayanlar çıkabilse de Meclis’imiz, milletimizin gözbebeğidir. Hukuki süreç nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, şehit yakınlarına hakaret edenlerin, bizim de milletimizin de gözünde milletvekilliği sakıt olmuştur. Bu küfürbaz, terbiyesiz, yüzsüz, erdemsiz kişiliklere hak ettiği dersin, gittikleri her platformda ve sandıkta mutlaka verileceğine inanıyorum.
Hele hele Genel Başkanı bir bayan olanın, küfrü asla yenilir yutulur değil. Bir bayanın ağzından ‘yavşak, yavşaklar’ diye bir ifade çıkar mı? Ne yazık ki bu çatı, bu çatının altı bunu da gördü. Ben diyorum ki milletim, işte bu tür bir bayana gereken dersi, cevabı inşallah 2023’ün haziran ayında verecektir. Zira bu çatının altı, bu tür kadınlara asla müsaade etmez. Karşınıza geçip bölücü örgüt propagandası yapana, mahcup bir edayla mukabele ediyorsunuz. Buna karşılık şehit yakınının hiçbir hakaret içermeyen isyanına, bacısına söverek ve kendisini tekmeleyerek cevap veriyorsunuz. Milletimizin değer dünyasında bu iki tavrın yeri de adı da bellidir. Şehitlerinin emanetlerine ve gazilerine saygı göstermeyenden, ülkesinin milli güvenlik çıkarlarına öncelik vermeyenden bu millete hayır gelmez.”
‘CHP’NİN TEZKERE TUTUMU TÜRKİYE’Yİ HEDEF ALMAKTADIR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin TBMM’de Suriye ve Irak tezkerelerine ‘hayır’ oyu vermesiyle ülkenin güvenliği ve milletin huzurunu hedef aldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Ülkenin ikinci büyük partisinin de bölücü örgütün çizgisine dümen kırması hepimizi üzmüştür. Biz bunların sürekli aynı yalanları tekrarlamasına alıştık. Kendileriyle hukuk önünde hesaplaşıyor, attıkları iftiraların bedelini ödetiyoruz. Ama bu defa doğrudan ülkemizin güvenliği, milletimizin huzuru hedef alınmıştır. CHP’nin tezkere oylamasında ve sonrasındaki tutumu doğrudan Türkiye’yi hedef almaktadır. Bu tutum değişikliğini CHP’nin kendi iradesiyle değil sınırlarımız dışında verilen talimatlarla verildiğini düşünüyoruz. Bu oylamadan sonra CHP’ye kimler teşekkür ediyorsa, CHP’nin sırtını kimler sıvazlıyorsa ipini de onlar tutuyor demektir. CHP işte bu yeminli Türkiye düşmanlarının ülke içindeki taşeronluğuna talip olmuştur.”
‘CHP’Yİ YÖNLENDİRENLER ÜLKEMİZ İÇİN ZARARLI BİR OYUN OYNUYOR’
Erdoğan, CHP’nin son tezkere oylamasıyla birlikte fiilen pozisyon değiştirmeye başladığını söyleyerek, şöyle konuştu:
“Önceleri ülkemizi yabancılara şikayetle başlayan süreç bir süredir milli çıkarlarımıza somut darbeler vurma safhasına geçmiştir. Bir yanlarına güya milliyetçi bir partiyi, diğer yanlarına bölücü örgütün güdümündeki partiyi alan, arkalarına da kırık dökük kim varsa takan CHP’yi yönlendirenler ülkemiz için zararlı bir oyun oynuyor, başarırlarsa Türkiye kaosa sürüklenecek. ‘AK Parti’yi iktidardan indirmeliyiz’ fikrini açıkça ifade edenlerin derdi Türkiye’nin esenliği ve güvenliği olabilir mi? Bunu biz söylemiyoruz, bunu tarih söylüyor, bunu Menderes’i asan, bu ülkenin gençlerini darağaçlarına gönderen darbeler zinciri söylüyor. Bunu 1970’li ve 1990’lı yılların ülkeye ağır maliyetleri olan siyasi ve ekonomik krizleri söylüyor. Bunu bir yandan PKK’nın en üst düzey isimleri, diğer yandan FETÖ‘nün borazanları söylüyor. Hatta ve hatta bunu bizzat kendi milletvekilleri söylüyor.
CHP’nin öncülüğünde hayata geçirilmeye çalışılan bu proje; eski Türkiye’yi hortlatma, ekonomiyi çökertme, insanımızı esir alma projesidir. Başaramayacaklar. Çünkü Türkiye eski Türkiye değil. Bu siklet bu yükü kaldırır, kaldırmakla kalmaz yere çalıp paramparça eder. Nasıl önümüze konulan tuzakları birer birer bozduysak, bu senaryoyu da yırtıp atacağız. Milletimiz 2023 haziran seçimlerinde sandığa gittiğinde bir bizim eserlerimize bakacak bir de bu kifayetsiz muhterislere ve iplerini ellerinde tutan karanlık güçlere bakacak. Böyle bir tablo karşısında elini vicdanına koyarak tercihini yapan herkesin yöneleceği şey AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır.”
‘SEN ÖNCE BENİM BAŞÖRTÜLÜ KIZLARIMDAN HELALLİK İSTE’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun, milletin değerlerinin istismarına yöneldiğini ve son günlerde söylediği ‘helalleşme’ sözlerine tepki gösterdi. Grup toplantısında Kılıçdaroğlu’nun helalleşme üzerine olan videoların izletilmesinin ardından Erdoğan, şunları söyledi:
“Son günlerde bir de ‘helalleşelim’ demeye başladı. Helalleşme bizim inancımızda vardır ve önemlidir. Kılıçdaroğlu helalleşmeyi nasıl anlıyor, nasıl tanımlıyor önce ona bir bakalım. Dün helalleşme kavramına böyle bakan bir zatın bugün birden aydınlanma yaşayıp 180 derece dönüşle helalleşme peşine düşmesi ne kadar ilginç. Ey Bay Kemal, sen önce benim başörtülü kızlarımdan bacılarımdan helallik iste. Utamadan hala kalkıyorsun, ‘Onların hukukunu biz koruduk’ diyorsun. Hayatın yalan.
Biz bu işin gerisindeki niyeti görmesek, diyeceğiz ki ‘Olabilir, insan değişebilir’. Bay Kemal, ben seninle ilgili davaları geri çektim mi, çektim. Ama sen bunların hiçbirinin kadri kıymetini bilmedin. Sen de anlayacak yüz de yok. Buradaki sorun şu ki ortada bir değişimde yok, değişen kimse de yok. CHP aynı CHP, Kılıçdaroğlu aynı Kılıçdaroğlu, sadece bunlara verilen rol değişti. Dün darbeciliğin şakşakçılığına soyunmuşlardı, bugün zoraki de olsa başka bir görünüme bürünmeye çalışıyor. Her tarafı lime lime dökülen bu bukalemun siyaseti milletimizin takdirine havale ediyoruz.”
‘EKONOMİK BUHRANIN EŞİĞİNDELER’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik olarak tarihinin en kritik kavşaklarından birine ulaştığını belirterek, “Bir yanda büyük ve güçlü Türkiye’ye giden yol, diğer tarafta eski Türkiye’ye dönen yollar. Tabii bu gerçeği sadece biz görmüyoruz, herkes bunun farkında. Böyle olduğu için de biz tüm gücümüzle ülkemizi 2053 vizyonu yolunda tutmaya çalışırken birileri de aynı şiddet ve hırsla öteki yolu zorluyor. Son 8 yıldır kesintisiz bir şekilde yaşadığımız siyasi, sosyal, ekonomik, askeri sorunları herhalde tesadüf olarak göremeyiz. Bunların hepsi de aynı amaca yönelik girişimlerdir. Gezi olaylarından itibaren yaşadığımız sosyal ve siyasi saldırıların elbette ekonomik sonuçları da oluyor. Milletimizle birlikte bilhassa 15 Temmuz’un ardından bu kirli kanalları kapatınca bu defa ekonomimiz doğrudan saldırı altına alındı.
2018 Ağustos’undan itibaren Türk ekonomisini tamamen çökertmeyi hedefleyen, rasyonel hiçbir izahı ve gerekçesi olmayan nice hadiseler yaşadık. Türkiye’ye, siyasi, sosyal ve askeri alanda diz çöktürmeyi başaramayanların tek umudunun ekonomi kaldığını gördük. Neyse ki küresel salgın krizinin tetiklediği gelişmeler bize bu tuzakları kuranları daha beter durumlara düşürmüştür. Siz bakmayın herkesin kuyruğu dik tutmaya çalıştığına; gelişmiş ülkeler İkinci Dünya Savaşı sonrasının en büyük ekonomik buhranın eşiğindedir. Amerika’dan alın tüm Batı ülkelerine varıncaya kadar. Bunu sosyal ve siyasi krizlerin izleyeceği de gün gibi aşikardır” dedi.
‘DAR GELİRLİLERİN ÜZERİNDEKİ YÜKÜ HAFİFLETECEĞİZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet 2022’yi, 2023’ü herhangi bir kırılmaya meydan vermeden, hedeflerimiz doğrultusunda ilerleyerek, geride bırakabilirsek önümüzde hakikaten, çok parlak bir gelecek bizi bekliyor. Mevcut sorunlara imkanlar çerçevesinde acil çözüm getirilebilecek hususlarda gereken adımları zaten süratle atıyoruz. Örneğin salgın döneminde hem ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın yanında yer aldık hem de üretimin ve istihdamın en az zararla süreci geçirmesini sağlayacak tedbirleri aldık” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, kamu işçilerine ve memurlarına verdikleri yüksek oranlı zamlarla çalışanları enflasyona ezdirmemek için gereken çabayı gösterdiklerini belirterek, “İnşallah, asgari ücreti de benzer bir anlayışla tespit ederek, dar gelirlilerin üzerindeki yükü olabildiğince hafifleteceğiz. Küresel ekonomik düzenin yeniden yapılandığı bir dönemde, Türkiye tarihinde hiç olmadığı kadar cazibe merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir” diye konuştu.
‘BU YOLDA BEN FAİZİ SAVUNANLA BERABER OLAMAM’
Biraz daha metanetle, fazla gayretle bu süreci zaferle sonuçlandırmalarının önünde hiçbir engel olmadığını belirten Erdoğan, “Enflasyon nedir, yüksek faiz nedir bilmeyen ülkelerin çift haneli fiyat artışları ile şaşkına döndüğü dönemde bizim bunun tamamen dışında kalmamız mümkün değildir. Fakat bizi diğer ülkelerden ayıran önemli bir fark var. Onlar giderek daha çok sıkıntıya girerken, biz ise önümüzdeki yıldan itibaren ferahlamaya başlayacağız. Çok açık net söylüyorum; faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bunu farklı yere çevirme gayretine girenlere diyorum ki boşuna uğraşmayın. Biz faiz belasını bu milletin sırtından kaldıracağız.
Anlamayan anlar, anlamayan anlamaz. Ama biz faize kesinlikle milletimizi ezdirmeyiz. Bunu kabullenecek, bunun başka çıkışı olamaz. Salgın döneminde tüm ülkeler kepenkleri indirirken, bizim yatırımlarımıza kesintisiz devam etmemiz, açılıştan açılışa, temel atmadan temel atmaya koşmamız bunun en somut örneğidir, ispatıdır. Hala kalkıp da bu yolda, bu mücadelede beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar kusura bakmasınlar; bu yolda ben faizi savunanla beraber olamam” dedi.
‘BİZİM ARKADAŞLARIMIZA NE OLUYOR?’
Bunun sıradan bir konu olmadığını belirten Erdoğan, “Şu anda dünyaya bakalım Amerika’ya bakın, batıya bak, İsrail’e bak, bütün bunlarda faiz aşağılara çekilmişken, tamam da bizim arkadaşlarımıza ne oluyor ki onlar faizi savunur hale geliyorlar? Enflasyonun buralarda ne hale geldiğini görüyorsunuz. Peki bizim arkadaşlarımıza ne oluyor? Ben bu görevde olduğum sürece değerli arkadaşlar kusura bakmayın faizle mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Şunu bir defa bilmemiz lazım, bu konuda ‘nas’ ortada. Nas ortada olduğuna göre sana bana ne oluyor? Biz değerler silsilemiz içerisinde olaya buradan niye bakmıyoruz? Olaya buradan bakacaksın” diye konuştu.
‘SİZ NASIL İNSANSINIZ?’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş adamlarını da eleştirerek, “İş adamlarına düşük kredi veriyoruz. Ben bu iş adamlarını da anlamıyorum. Ondan sonra bir araya geliyorlar TÜSİAD’ı vesairesi; yüksek faizden bahsediyorlar. Siz nasıl insansınız? Eğer sen iş adamıysan, yatırımdan yanaysan, buyurun işte size kredi, düşük faizle, hadi alın krediyi ve yatırımı yapın. Ben sizden yatırım istiyorum, istihdam istiyorum, üretim istiyorum, ihracat istiyorum. O zaman kaçıyorlar. Bunlar nasıl iş adamı? Türkiye’nin en büyük iş adamlarıymış. Ondan sonra bize sallıyorlar. İstediğiniz kadar sallayın tutmaz. Bu ülkeyi kalkındırmak için hangi kuruluş olursa olsun dürüst olacaksınız dürüst” dedi.
‘4’ÜNCÜ SONDAJ GEMİMİZİ FİLOMUZA KATTIK’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sondaj filosuna 4’üncü gemiyi de eklediklerini vurgulayarak, “Üstelik bu gemi diğerlerinden farklı olarak 7’nci nesil olarak adlandırılan, modern, en son teknoloji ile donatılmış, ilk defa bizim kullanacağımız yeni bir gemidir. Bu geminin sınıfında toplam 5 gemi bulunuyor, birine de biz sahibiz. Boyu 238 metre, eni 42 metre olan yeni gemimizle denizin 3 bin 665 metre derinliğine kadar sondaj yapabileceğiz. Hamdolsun artık sahip olduğumuz büyük sondaj filosuyla ülkemiz sınırları dışında da faaliyet gösterecek bir kapasiteye ulaştık. Ülkemize kazandırdığımız son teknolojiye sahip yeni gemimizin, ülkemize, milletimize enerji sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
‘MERKEZ BANKASI KARARINI VERSİN’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de partisinin grup toplantısı çıkışında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Erdoğan bir soru üzerine, Türkiye’nin filosuna kazandırılan 4’üncü sondaj gemisinin isminin henüz belirlenmediğini belirterek, “Ama sıfır kilometre, inşallah ayrı bir güç katacak” dedi.
Erdoğan, “Bugünkü açıklamalarınızdan, Merkez Bankası’nın yarın faiz indirimine devam edeceği sonucuna varabilir miyiz?” sorusuna, “Merkez Bankası bağımsız değil mi? Bırakın da bağımsız olarak kararını o versin” cevabını verdi.
Erdoğan, konuşmasında eleştirdiği ve ‘bunlarla yol yürümem’ dediği isimlerin kim olduğunun sorulması üzerine “Anladığınıza göre” ifadesini kullandı.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçiminde aranan yüzde 50 artı 1’de değişikliğe gidilmesinin gündemde olup olmadığının sorulması üzerine ise, “Bunların hepsi maalesef yalan dolan, bu tür şeylerdir. Bu konularla ilgili karar merci özellikle anayasa değişikliğiyle ilgili parlamentodur. Parlamento bu konuda değişikliğe giderse parlamento değişikliğe gider. Adımımızı ona göre atarız. Parlamento daha önce anayasayla ilgili bu konuda karar verdi. Yeni bir karar verir mi vermez mi onu da görürüz” dedi.