Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasında Kıbrıs Türkü’nün çok daha güçlü olarak yoluna devam edeceğini söyledi
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bayram Namazını KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la birlikte Lefkoşa’da Hala Hatun Camii’nde kıldı.
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bayram Namazını KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la birlikte Lefkoşa’da Hala Sultan Camii’nde kıldı. Bayram Namazı sonrasında KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la birlikte basının sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afganistan konusunda “Amerika çekilme kararını verdi ama Kabil Havaalanı’nın zaten bizim tarafımızdan 20 yıldır işletiliyor, bundan sonra da işletilmesini istedi. Biz şu anda buna olumlu bakıyoruz. Ama olumlu bakarken tabi Amerika’ya bizim bazı şartlarımız var” dedi. Erdoğan basın toplantısı sonunda yaptığı açıklamada “Biz artık Kuzey Güney demek istemiyoruz. Artık Kıbrıs Türkü diyoruz” ifadelerini kullandı.
Basın mensuplarının Kurban Bayramı’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan “Her şeyden önce bizim bugün burada bulunuşumuzdan ayrı bir sebebi var. Kuzey Kıbrıs’ın kurtuluş mücadelesinin 47’nci yıldönümünü aynı zamanda kutlayacağız. İki bayramı bir arada kutlama fırsatı buluyoruz. Bununla birlikte bugün toplu açılışlarımız var. Bu toplu açılışlarımızla birlikte de Kuzey Kıbrıs’ımıza da altyapıda ve üstyapıda ayrı bir canlılık getirme fırsatını bulacağız. Bu vesileyle Kuzey Kıbrıs’taki tüm kardeşlerimin bayramını tebrik ediyorum. Anavatandaki tüm kardeşlerimin bayramlarını tebrik ediyorum. İslam dünyasının bayramını tebrik ediyorum” dedi.
“Amerika’ya bizim bazı şartlarımız var”
Basın mensuplarından gelen Afganistan’la ilgili bir soruyu yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sorunsuz bir dönem, sorunsuz bir zaman insanlığın yaşamı boyunca olmamıştır ve olmayacaktır. Bunu bir defa böyle bilmemiz lazım. Tabi bu sorunlar karşısında çözümlerimiz ne olacak, nasıl çözümler üreteceğiz. Dikkat edilirse egemen güçler, emperyalist güçler Afganistan’da ilk defa böyle bir sorun üretmiyor. Bundan önce de Afganistan’da nice sorunlar yaşadık. Afgan halkı dirayetiyle, iradesiyle bu emperyalist güçlere karşı mücadelesini verdi, bu mücadeleden de zaferle çıktı. Daha sonra tekrar bu emperyalist güçler malum Afganistan’a girdi, 20 yıla aşkın zamandır oradalar.
Bizde bu emperyalist güçler karşısında Afgan kardeşlerimizin yanında yer aldık. Orada onlarla beraber öncelikli olarak da Kabil Havaalanı’nın korunmasını, bunun yanında insani noktada Afgan halkına her türlü desteği verme mücadelemizi sürdürdük. Şimdi yeni bir dönem var. 3 ana otorite burada görülüyor.
NATO, Amerika ve Türkiye. Ve Amerika çekilme kararını verdi ama Kabil Havaalanı’nın bizim tarafımızdan zaten 20 yıldır işletiliyor, bundan sonra da işletilmesini istedi. Biz şu anda buna olumlu bakıyoruz. Ama olumlu bakarken tabi Amerika’ya bizim bazı şartlarımız var. Nedir bunlar? Bir, diplomasi noktasında Amerika bizim yanımızda yer alacak, diplomatik ilişkilerde. İki, lojistik noktasında imkanlarını bizim için seferber edecek, lojistik anlamda hangi gücü varsa bunları Türkiye’ye devredecek. Ve bir diğeri de tabi burada bu süreç içerisinde çok ciddi bir mali ve idari noktalarda sıkıntılar olacak, bu konuda da gerekli desteği Türkiye’ye verecek. Eğer bunlar sağlanabilirse, biz Türkiye olarak Kabil Havaalanı’nın işletimini ele almayı düşünüyoruz. Bu arada tabi Taliban’ın bazı rahatsızlıkları söz konusu.
Taliban’la da bu süreci görüşmek suretiyle, nasıl ki Amerika’yla bazı görüşmeleri Taliban yaptıysa, herhalde Taliban bu görüşmeleri Türkiye’yle çok daha rahat yapması lazım. Çünkü Türkiye, onun inancıyla alakalı ters bir yanı yok. Ters bir yanı olmadığı için de onlarla bu konuları daha iyi görüşeceğimize, anlaşabileceğimize ihtimal veriyorum. Ve Doha’dan oraya akan bir süreç var. Bu süreci de iyi değerlendireceğimizi düşünüyorum. Başka alternatifler var, bu alternatifler üzerinde de şu anda çalışmalarımızı devam ettiriyoruz” dedi.
“Bir millet üç devlet”
Kuzey Kıbrıs’ın Azerbaycan tarafından tanınmasına yönelik gelen soruyu yanıtlayan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Azerbaycan’dan bir heyetle görüştüklerini belirterek “Azerbaycan bizim kardeş ülkemiz, onların kalbinde ve gönlünde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle ilişkilerini geliştirmek var, şu anda da onlar oluyor. Böyle önemli bir heyetin, Kuzey Kıbrıs’ın böyle önemli ve kutlu bir gününde bizlerle beraber olmaları esas itibariyle bir mesajdır diye değerlendiriyorum” dedi. KKTC’de binlerce Azerbaycan vatandaşının eğitim gördüğünü ve üniversitelerde ders verdiğini vurgulayan Tatar, “Onlarda bizler gibi vatandaşlarımız olarak yaşamaktadırlar, zaten aramızda önemli ve köklü bağlar vardır. Tabi Türkiye Cumhuriyeti’nin de Karabağ’da, Azerbaycan’da yaptığı diğer çalışmaların ve ilişkilerin gelişmesi, dolayısıyla benim gönlümde aynı milletin soyundan gelmekteyiz. Şöyle söyleyeyim bir millet üç devlet, iş oraya doğru gidiyor diye düşünüyorum” dedi.
Tatar’ın değerlendirmelerinden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Bu konuda tereddüt edecek hiçbir şey yok. Bunları İlham Aliyev kardeşimle de sürekli zaten görüşüyoruz. İnşallah bu gidiş gelişler, sürekli hale gelecek ve üst düzeyde devam edecektir” dedi.
“Artık Kıbrıs Türkü diyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan basın toplantısının sonunda ayrıca “Derdimiz bütün bu birlikteliği sağlamak, bu birlikteliği çok daha güçlü hale getirmek, bundan sonraki süreçte biz artık Kuzey Güney demek istemiyoruz. Artık Kıbrıs Türkü diyoruz. Olaya böyle bakıyoruz. Bundan sonra da böyle devam ettireceğiz” dedi.