Antalya’nın Kemer ilçesi, Covid-19’dan korunmak için izole yaşamı tercih eden karavancıların merkezi oldu.
Karavanlarıyla gelenler, 5 yıldızlı tesislerin yanı başında, deniz kenarında hayatlarını sürdürüyor.
Kemer’e bağlı Çamyuva Mahallesi sahil kısmında ve 5 yıldızlı otellerin yanı başındaki günübirlik, denize sıfır alan Türkiye’nin birçok ilinden gelen karavancılarla doldu. Yaş ortalaması yüksek olan karavancılar, büyükşehirlerde hızla yayılan koronavirüs salgınından korunmak için Kemer’de izole bir yaşam sürüyor.
‘GEZİYORUZ, GÖRÜYORUZ VE MUTLU OLUYORUZ’
Eşi Nuran Zorlu ile birlikte karavanla gezen emekli öğretmen Niyazi Zorlu (65), “Bizim ikametimiz Ankara’da. Salgının artmasından sonra karavanla seyahate çıktık. Kovid’den korunmak için genellikle insanların az yaşadığı yerlerde konaklıyoruz. Buralarda tuvalet, su ve elektrik gibi ihtiyaçlarımızı karşılarken sıkıntı yaşıyoruz. Ülkemizde karavanların kalabileceği alanlar oluşturulmuyor. Yiyecek ve içecek gibi ihtiyaçlarımızı, marketlerden temin ediyoruz. Aynı yerde sürekli kalmıyoruz. Bazen 2 gün bazen de 10 gün kaldığımız oluyor. Bu şekilde hem ülkemizin doğal güzelliklerini görüyoruz hem de büyükşehirlerde artan Covid salgınından kaçıyoruz. Umarız ülkemizde de karavan kültürü gelişir” diye konuştu.
‘YENİ DOSTLUKLAR EDİNİYORUZ’
Kemer’de karavanda yaşayan ailelerden Nurhan Akdurul ile öğretmen eşi Ali Akdurul (62) yeni hayatlarını anlattı:
“Isparta’dan geldik. 1,5 yıldır karavanla seyahat yapıyorum. Son zamanlarda Covid-19 virüsü dolayısıyla karavanı daha çok tercih etmeye başladık. Toplumdan izole yaşamaya çalıştığımız için karavan, iyi bir aktivite oldu. Bu sayede memleketimizin güzelliklerini görüyor, yeni insanlar tanıyoruz. En önemlisi de bu salgın hastalık dönemini sağlıklı şekilde geçiriyoruz.”
‘BURADA MÜTEVAZİ BİR YAŞAM VAR’
Eşi Ali Akdurul ile birlikte karavanda yaşayan emekli Kuran kursu öğreticisi Nurhan Akdurul (60), “Salgından dolayı karavanda yaşamaya başladık. Önceden de ilgimiz vardı. Son 4-5 aydır karavanla sürekli yolculuk yapıyoruz. Sakin yerlere, deniz kenarlarına gelip kendimizi izole ediyoruz. Karavan hayatını çok sevmeye başladım. Bu kadar olacağını tahmin etmiyordum. Herkese tavsiye ediyorum. Çünkü burada toplumun alışveriş çılgınlığından uzak, mütevazi bir hayat var. Elinizdeki imkanlarla yetinmeyi öğreniyorsunuz” diyor.
‘KUL HAKKINA GİRİYORUZ’
Herkese çocuklarıyla birlikte tabiata gitmelerini tavsiye eden Nurhan Akdurul, ‘Neden karavan?’ sorusunu şöyle cevapladı:
“Niye marketlere gidiyor insanlar? Hastalığı çoğaltıyoruz. Kul hakkına giriyoruz. Biz Müslümanlar olarak buna riayet etmemiz gerekirken; bakıyorum yabancılar daha çok riayet ediyor. Tam tersi Müslümanlar uymuyor. Bizim yetkililerimiz diyor ki, ‘Efendim lütfen işiniz olmadığı müddetçe marketlere, kalabalık yerlere gitmeyin’. İşte onun için sakin yerlere gidip karavanınız varsa karavanınızı alıp ailenizle, çoluk çocuğunuzla beraber doğaya çıkın. Bizim de çocuklarımız var. Oğlum evde, okula gidip geliyor, öğretmen kendisi. Eşimle çıktık ve izole yaşıyoruz. Kul hakkına girmemeye, insanlara hastalık bulaştırmamaya çalışıyoruz. Belki taşıyıcıyım. Biliyor muyum? Hayır bilmiyorum. Belki o markete girdiğim zaman o insanlardan birisinden bana geçecek. Ne gerek var? Herkese tavsiyem: Sakin yerlere gitsinler”.