Çocukluk döneminde sanat alanındaki eğitimler çocukların mutlu, yaratıcı, umutları olan ve estetik bilinç düzeyleri yüksek bireyler olmasına yardımcı olur.
Sanatla büyüyen çocuklar hangi özelliklere sahip olur?
Sanat bireyin kendini ifade etme aracıdır. Sanatın önemli fonksiyonlarından biri bireyi rahatlatmasıdır. Genel anlamda sanat ve dar anlamda resim çocuk için kendini ifade etme ve deşarj olma aracıdır. Çocuk sanatsal öğrenmede yalnız içeriden dışarıya doğru değil, dışarıdan içeriye beslenerek gelişir. Ayrıca sanat eğitiminde amaç, doğanın gereğini yapmasını beklemek değil, öğretimle bunu geliştirmektir.
Sanat eğitiminin asıl amacı içselliğini, içtenliğini ve iradesini kullanarak toplumun veya tanımlanabilen çevrenin rutinini kavrayabilen ve bu rutine sanat diliyle olumlu katkılar sağlayabilen bireyler yetiştirmektir.
Oyun da çocuk için benzer özellikleri taşır ve sanat ile benzer özellikler gösterir. Bu çalışmanın amacı: sanat ile oyun arasındaki benzerlikleri ortaya koymak, çocuk gelişiminde bir oyun olarak sanatın gerekliliğini irdelemek ve resim yapmanın çocuk için neler ifade edebileceğini tartışmaktır.
Resim yapmak çocuk için bir tür oyundur. Bu oyun diğer oyunlardan daha farklıdır. Bu oyunda çocuk daha özgürdür, çünkü oyunun kurallarını kendisi koyar, renklerini, biçimlerini keyfince belirlemesi onun için oyunun kurallarıdır. Carl Jung’un dediği gibi, yeni bir şeyin yaratılması, yalnızca akılla değil, oyun oynama güdüsüyle de gerçekleşir. Yaratıcı zihin, sevdiği nesneyle oynamayı sever. Başka bir deyişle, herhangi bir karmaşadan kaçarak yeni bir düzen kurmayı amaçlayan oyun, yaratıcılığın temelidir. Bu düzen kurma çabası, ister karışık bir dış dünya isterse bireyin kendinde yaşadığı uzlaşmaz çelişkiler olsun, yaratıcılık anlamına gelir.
Sanatla uğraşmak ve bunun en sık tekrarlanan formlarından biri olarak resim yapmak, çocuğun gelişimine birçok katkı sağlar. Bunlardan bazıları, çocuğun; yaratıcılığını geliştirmesi, ruhsal rahatlamasını sağlaması, büyükleri taklit ederek kendini geleceğe hazırlamasına yardımcı olması, özgürlük hissini yaşaması, kendini ifade edebilmesi, hayal gücünü geliştirmesi olarak sayılabilir. Yetişkinler ve özellikle sanat eğitimcileri çocuklar için sanatın bir oyun olduğunu ve çocuk resimlerinin özelliklerini bilmelidirler. Çocuk resimlerini büyüklerin değer yargılarıyla değerlendirmemelidirler. Çocuk resminde çocukça değerler ve çocuğun engin hayal gücü aranmalıdır.
Sanat eğitimi, yalnızca okul öncesi dönemde değil aynı zamanda sonraki dönemlerinde bütün eğitim öğretim sürecinde ve meslek sahibi olduktan sonra da verilmesi gerekli bir alan olarak görülmelidir. Gelişim çağındaki çocukların sanat alanındaki eğitimleri onların mutlu, yaratıcı, umutları olan ve estetik bilinç düzeyleri yüksek bireyler olmasına yardımcı olur. Bundan dolayı sanat eğitimi küçük yaşlarda verilmeye başlanırsa yetkin bireyler ve buna bağlı olarak gelişmiş bir toplum yaratmak mümkün olacaktır.
Sanat eğitimi çocukların kendilerini ifade etme yeterliliği kazanmalarını da sağlıyor. Bununla birlikte:
- Çocukların kendine güvenmeleri,
- Yeniliklere açık olmaları,
- Paylaşımcı olmaları,
- Sözel iletişim yeterliliği edinmeleri,
- Gruba uyum sağlamaları,
- Esnek yapıda olmaları,
- Geniş bir hayal gücüne sahip olmaları da sanat çalışmaları ile mümkün hale gelmektedir.
Çocuğunuzun hangi sanat dalına daha yatkın olduğunu öğrenmek için kendi kendinize birtakım sorular sormalısınız.
- Çocuğum en çok neye ilgi duyuyor?
- Neyle ilgilenirken keyif alıyor?
- Çocuğumun yaşı etkinliğe uygun mu?
- Çocuğum bireysel etkinliklerden mi hoşlanıyor yoksa toplu yapılan etkinliklerden mi?
- Yönlendirdiğim sanat dalını ben kendim mi seçtim?
- Sanatçıların ve sanat eğitmenlerinin görüşler nedir?
Tüm bu sorulara doğru cevaplar verirseniz okul öncesi sanat eğitiminde çocuğunuzun çok daha doğru alanlara kaymasına yardımcı olabilirsiniz…