17 ilden 350 aile ve çocukları üzerinde yaptığı çalışmada, pandemi döneminde çocukların öfke davranışlarında artış olduğu ortaya çıktı.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Kazak Berument’in, 17 ilden 350 aile ve çocukları üzerinde yaptığı çalışmada, pandemi döneminde çocukların saldırganlık ve öfke davranışlarında artış olduğu ortaya çıktı.
ODTÜ Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Kazak Berument’in yürütücüsü olduğu TÜBİTAK tarafından desteklenen proje kapsamında, Covid-19’un çocuk ve ergenlerin bilişsel ve psikososyal gelişimi ile akademik hayatına etkileri incelendi.
ODTÜ, Ege Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi işbirliğinde gerçekleştirilen çalışmada 17 ilden 350 aile ve bunların ilkokul, ortaokul, lise çağındaki çocuklarına ulaşılarak, covid ile ilgili deneyimlerine bakıldı. Çalışmanın bulgularını paylaşan Prof. Dr. Berument, bu süreçte çocukların saldırganlık davranışlarında ve öfke davranışlarında artış ve aynı zamanda uzaktan eğitimde de zorlandıklarını gözlemlediklerini söyledi.
‘ÇOCUKLARA OKUL EĞİTİMİ BASKISI AZALDI’
Prof. Dr. Berument, çocukların uzaktan eğitimde yaşadıkları güçlüklerle hem saldırganlıkları hem kaygıları hem kurallara karşı gelmelerinin, sosyal medyada daha fazla zaman geçirmeleri ve siber kurban olmaları ile anlamlı bir şekilde ilişkili bulunduğunu belirtti. Prof. Dr. Berument, “Hangi sonuç değişkenine bakarsak bakalım çocukların uzaktan eğitimdeki güçlükleri birincil olarak ortaya çıkandı. Annelerin ise ciddi bir şekilde hem kaygı hem depresyon hem de stres düzeylerinde artış olduğunu gördük.
Bu artışın bir kısmı yakınlarını covidden kaybetmekle, bir kısmı da ev içerisinde yaşadıkları zorluklarla ilgili. Çocuklarına karşı ise daha çok psikolojik kontrol kullandıklarını gözlemledik. Fakat ilginç bir şekilde hem anneler hem babalar çocuklarına okul eğitimleri ile ilgili olan baskılarını azaltmışlardı, daha az performans baskısı gösteriyorlardı. Annelerin stresinin çok arttığını göz önünde bulundurursak, annelerin sosyal desteğe çok ihtiyacı olduğunu ve bunu vermemizin önemli olduğunu gördük” diye konuştu.
‘YÜZ YÜZE EĞİTİM İLKOKUL ÇOCUKLARI İÇİN ÇOK ÖNEMLİ’
Prof. Dr. Berument, koronavirüs sürecinde ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin akademik ilgilerinde anlamlı bir azalış olduğunun ortaya çıktığını, öğrenme motivasyonlarını yitirdiklerini belirtti. Berument, lisede ise bir değişim gözlemlemediklerini kaydederek, “Bunların nedenlerini anlamaya çalıştığımızda, evdeki materyallerin paylaşımı ile ilgili de ebeveynlerin bir ayrım yapmak durumunda kaldıklarını söyleyebiliriz.
Gözlemlerimiz sonucunda bir bilgisayar varsa lisedekilere daha çok verilmiş; ama küçüklere daha az verilmiş olma olasılığı var. Birde okula ve öğretmene bağlanmaya baktık. Bunda sadece ilkokul çocukları olumsuz etkilenmiş ve okula bağlılıkları azalmış. Yani kademeli olarak yüz yüze eğitime geçilmesinin özellikle ilkokul çocukları için çok önemli olduğunu görüyoruz. Çocukların da yine okula başlamış olmaları çok önemli” dedi.
‘OKUL, BU SÜREÇTE DESTEK MEKANİZMASI OLMUŞ’
Araştırmada, ‘Koronavirüs geçirme kaygısı yaşadınız mı?’, ‘Yakınınız koronavirüse yakalanır diye kaygılandınız mı?’ sorularının sorulduğunu anlatan Prof. Dr. Berument, “Annesi korona geçirmiş kişileri, ‘tanı almış çok hafif geçirmiş’, ‘evde daha ağır geçirmiş’ ve ‘hastaneye yatmış yoğun bakımda kalmış’ şeklinde derecelendirdik.
Bu derece arttıkça çocuklarda kaygının anlamlı bir şekilde arttığını gördük ve ilginç bir şekilde bu çocukların saldırganlık, öfke davranışlarının yani ‘olumsuz’ diye nitelendirebileceğimiz davranışları azalırken, bu kaygının aslında duygusal stresi artırdığını gördük. İlginç bir bulgumuz da, okula bağlanmaların genel olarak azaldığını gördük, ancak covid sürecinde eğer anneleri korona geçirdiyse ve özellikle şiddetli geçirdiyse çocukların okula bağlanmalarında bir artış olmuş. Okulun, öğretmenlerin bu zorlu süreçte bir destek mekanizması rolü aldığını söyleyebiliriz” diye konuştu.
‘YÜZ YÜZE EĞİTİMDE KALINMALI’
Prof. Dr. Berument, bu yüzden yüz yüze eğitime geçilmesinin önemine işaret ederek, “Bu araştırma bulgularımızla yüz yüze eğitime geçilmesinin çok olumlu olduğunu söyleyebiliriz. Yüz yüze eğitimde kalabilmemiz için bütün önlemlerin alınması, halkımızın çocuklarımız adına, geleceğimiz adına duyarlılık göstermesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.
Prof. Dr. Berument, çalışmanın sonuçlarının TÜBİTAK’a rapor olarak iletildiğini ve rapor onaylandıktan sonra ilgili bakanlıklarla paylaşılacağını kaydetti.