Çocuklar belli bir fıtrat ve mizac ile dünyaya gelirler. Fıtratın birçok anlamı olmakla birlikte, genel bir tanım ile bir şeyin yaratılırken kazanmış olduğu özellik diyebiliriz.
Mizacın tanımına bakacak olursak; bireyin genetik kodlamaları ile dünyaya getirdiği davranış kalıpları olduğunu söyleyebiliriz. Bu kodları oluşturan bir özellik ise, annenin hamilelik sürecinde en çok maruz kaldığı ve hissettiği duygulardır. Anne hamileliği sırasında rutin sıkıntılardan farklı olarak travmatik bir stres yaşamışsa, çocuğun mizaç oluşumuna olumsuz etki edebilir. Buna bağlı olarak bebekte çekinik ve korkulu bir mizaç yapısı oluşur.
Bunların yanında annenin hamilelikte yetersiz beslenmesi, madde bağımlılıkları da mizaç oluşumunda olumsuz etki yaratabilecek faktörler arasındadır. Ne ilginç değil mi? Aslında bebeğimizin mizaç oluşumuna olumlu ya da olumsuz bir katkı sağlayabiliyoruz. İşte burada bilinçli bir ebeveynlik devreye giriyor. Daha bebek dünyaya gelmeden bilinçlenmenin önemi burada ortaya çıkıyor.
Bir çocuğun korkulu ve çekinik bir mizaca sahip olduğunu düşünelim. Böyle bir çocuğa nasıl yaklaşmamız gerekir? İlk etapta çocuğumuzun mizacını çok iyi tespit etmemiz gerekir. Çocuğumuzun olaylar karşısındaki tepkisini dikkatle izlememiz gerekir. Bununla birlikte sık tekrarlanan davranış kalıpları varsa tespit edilmelidir. Çocuk bu kalıpları nasıl anlamlandırıyor ona bakılmalıdır. Çünkü onların dünyası yetişkinlerden daha farklı ve renklidir.
Çocukta benzer durumlarda olumsuz bir davranış gözlemlemişsek, onu bu yanlış hareketi için yargılamadan çocuğu böyle davranmaya neyin ittiğini anlamaya çalışmalıyız.
Bu anlamlandırma sürecinde ‘sorunlu’ etiketi yapıştırmaktan uzak durmalıyız. Şayet böyle bir yaklaşımda bulunursak çocuk, ”Bende bir problem var. Annem babam daha iyi bilir. En iyisi susmak veya itaat etmek ya da daha da haşarı davranmak.” gibi bir tutum sergiler.
Bu konuda en doğru olan tutum, çocukla değerlerin ön planda olduğu bir iletişim ortamı kurmak ve ona saygı gösterildiğini hissettirmek olacaktır. Böylece çocuğumuzda sağlam ve özsaygılı bir mizacın temellerini atmış oluruz. Mizacı tam olarak değiştiremesek de doğru adımlar atarak geliştirebiliriz.