Çocuklarımız teknolojiye bağlı mı bağımlı mı? Bağlan ama bağımlı olma…Yüzünü doğaya çevir, hayatını yaşa. Doğa telefon uygulamalarından daha renklidir.
Günümüzde çocuklar ve ergenler hem geleneksel hem de modern teknolojiyle iç içe büyümektedirler. Teknoloji insanı sanal bir gerçekliğin içine çektikçe, onu gerçekten çevresinde olup bitenlere karşı duyarsızlaştırıyor.
Televizyon gibi geleneksel teknolojilerin kullanım süresindeki artışın ve izlenen içeriklerin, çocukların gelişimi ve sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğu bilinmekle birlikte, son yıllarda daha da yaygınlaşan bilgisayar, tablet ve akıllı telefon gibi modern teknolojik cihazların kullanımının da çocuklar için hem yararlı olduğu hem de sağlık riskleri taşıdığı yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Çocukların teknolojik cihazları uygun olmayan süre, sıklık ve farklı duruş pozisyonlarında kullanmalarının gelişimsel problemler, kas-iskelet sistemi problemleri, fiziksel inaktivite, obezite ve uyku kalitesinde yetersizlik gibi sağlık riskleri doğurduğu görülmektedir. Dört yaş altı çocukların teknolojik cihazlara maruz kalmak yerine yalnız başına oyun oynamasının, o çocuğun yaratıcı düşünme ve bireysel problem çözme becerileri geliştirmesine yardımcı olacağı bilinmelidir. 0-6 yaş arası dönemde çocukların zihinsel, duygusal, sosyal ve dil gelişimleri hızlıdır. Küçük yaşlardan itibaren çok fazla televizyon karşısında zaman geçiren çocuklarda geç konuşma ya da cümle kuramama gibi sorunlarla da karşılaşılabilmektedir. Bu sorunlar daha ileriki yaşlarda, örneğin okul çağındaki çocuklarda da derslere ilgisizlik ve algılama güçlüğü şeklinde kendini göstermektedir.
Gün içerisinde toplam teknoloji kullanım süresi (televizyon, bilgisayar, tablet ve cep telefonu) 1-2 saat arasında sınırlanmalıdır. İki yaş ve altındaki çocukların ekran karşısına geçmemesine özen gösterilmelidir. 2 ile 4 yaş arasındaki çocukların dikkat süreleri 20 dakika ile sınırlıdır. 2 yaşından küçük çocukların internet, TV ya da bilgisayarla karşılaşması gelişim süreçleri açısından uygun değildir 5 ile 8 yaş arasındaki çocuklar için internet kullanımı haftada en fazla 3 gün, 1 saat olmalıdır. Lise çağında da günlük 2 saat yeterli olmaktadır Çocukları tümüyle internetten alıkoymak veya teknolojik aletleri yasaklamak ya da onları tamamıyla özgür bırakmak yanlış bir tutumdur. Anne babalar uygulayamayacakları kurallar koymamalıdır; “Bu kötü, bu alışkanlıktan vazgeç!” veya “Bilgisayarı yasaklıyorum”, Bir daha sana internet yok” diye söylenmemelidir.
En ideal yol çocukların yaşına, internet içeriğine ve süresine göre bir denetleme mekanizması oluşturmaktır. Çocukların ziyaret ettikleri internet siteleri ve sosyal medya kullanımı da dâhil olmak üzere, kullandıkları teknolojik cihazlar mutlaka takip edilmelidir. Cep telefonları da dâhil olmak üzere teknolojik cihazların kullanımını sınırlandırmak için yemek zamanı ve yatma zamanı “yasağı” uygulanabilir. Televizyon, bilgisayar oyunları, cep telefonları, internet ve sosyal medya kullanımı ile ilgili makul ama dayanaklı kurallar oluşturulabilir ve bu kurallardan taviz vermemeye özen gösterilebilir.
Doğru yönlendirmelerle çocukların teknoloji bağımlısı olmaları engellenebilir. Arkadaşlarına ve sosyal ortamlara (sinema, tiyatro, müze, sportif faaliyetler) daha fazla zaman ayırmaları sağlanarak İnternet dışı yollarla iletişim kurma özendirilmelidir. Sevdiği sanat ya da spor alanında çalışmalar yapması açısından teşvik edilmelidir. Teknolojinin zararları açısından çocuklar bilgilendirilmelidir.
Yetişkinlerde ise Gündelik işlerinizi çoğunlukla internetten halletmeye çalışıyorsanız, hobilerinizden iyice uzaklaştıysanız, elinizden cep telefonunu düşüremiyorsanız, yedek şarjlar taşıyorsanız, sabah kalkar kalkmaz ilk iş olarak telefonunuza bakıyorsanız, habersiz kalma korkunuz arttıysa, işinizle ve/veya evinizle ilgili görev ve sorumluluklarınızı ihmal etmeye başladıysanız, bağımlılık kazanılmıştır.
Akıllı telefon kullanımının artmasının en çok pasif, agresif, özgüvensiz, sosyal açıdan uyumsuz olma; obsesif, bağımlı ya da anti-sosyal özellikler taşıma; sık moral bozukluğu, anksiyete yaşanmaktadır. Teknoloji bağımlılığının tedavisi olarak Kişisel, grup veya aile terapisi, Diyalektik davranış terapisi (DBT),Bilişsel davranışçı terapi (CBT),Sanat terapisi, Gerçeklik terapisi Uygulanmaktadır. Kendiniz ve çocuğunuz için daima teknolojiyi faydalı bir hizmetkâr olarak kullanın ve sizi yönetmesine kendisine hapsetmesine asla izin vermeyin.
Eğer öğrenciler eğitimin tarihteki sesini, toplumsal etkilerini ve teknolojinin psikolojik eğilimini duyabilirlerse, teknoloji tarafından kullanılan değil onu kullanan kişiler olarak kendilerini yetiştirebilirler. Neil Postman