Hakkari’de güvenlik güçlerinin başarılı operasyonları sonucunda terörden arındırılan Cilo Dağı’nda 3 bin 400 rakımda bulunan Sat Buzul Gölleri’nin bulunduğu bölgede 40 yıl aradan sonra ilk kez etkinlik düzenlendi.
Etkinliğe katılanlar halaylar çekip, buzulları gezdi.
Güvenlik güçlerince özellikle son zamanlarda yürütülen başarılı operasyonlarla terörden temizlenen yayla ve doğal güzelliklerin bulunduğu alanlar, uzun aradan sonra ziyaretçilere açıldı. Havaların ısınmasıyla Hakkari Valiliği ile Doğa ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü organizasyonunda 4 bin 135 metre rakımlı Cilo Dağı’nda bulunan 3 bin 400 metredeki buzul bölgesinde 40 yıl aradan sonra ilk etkinlik yapıldı.
Etkinliğe Hakkari Valisi ve Belediye Başkan Vekili İdris Akbıyık, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü İsmail Üzmez, Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Pakiş, Doğa Koruma ve Milli Parklar daire başkanları, AK Parti Hakkari İl Başkanı Abdulmuttalip Özbek, bölge müdürleri, akademisyenler, kurum amirleri ve vatandaşlar katıldı. Festivalde Rengi- Hakkari Sanat Topluluğu, folklor gösterisi yaptı. Daha sonra müzik eşliğinde katılımcılar halaylar çekip, dans yaptı. Katılımcılar, 20 bin yıllık buzulları gezerek, hatıra fotoğraf çektirdi.
‘GELİN BU HAYATI YAŞAYALIM’
Hakkari Valisi ve Belediye Başkan Vekili İdris Akbıyık, kentteki dağların Alp ve Himalaya dağlarına benzediğini belirterek, “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın koordinesinde birçok üniversiteden bilim insanı, bürokratlar, yurt dışından katılımcılar şenliğe katıldı. Hakkari, dağların başkentidir. Yaban hayvanlarının en güzel gözlenebileceği yerin Hakkari ‘deki Cennet -Cehennem Vadisi olduğunu düşünmüşler. Biz de onlarla beraber 40 yıl aradan sonra ilk defa burada böyle bir şenlik düzenliyoruz. Tarım ve Orman Bakanımıza teşekkür ediyoruz. Hakkari’de hayat var. Gelin, bu hayatı yaşayalım” dedi.
‘GÖZÜMÜZ GİBİ KORUYACAĞIZ’
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü İsmet Üzmez ise, Hakkari’nin Türkiye’nin nadir illerinden biri olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
“Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü olarak burada 3 yıllık bir çalışma yaptık. Bilim adamları buranın florasını, buzullarını keşfini yaptık. Buranın çok nadir bir yer olduğunu düşündük. Geçen yıl burayı milli park ilan ettik. Türkiye’nin en son ilan edilen milli park burası. Dolaysıyla sadece milli park ilan edilip, kayıtlarda dursun demedik. Bununla ilgili çalıştaylar yapıyoruz.
Son mili park ilan ettiğimiz yeri görelim, diye geldik. Hakkari, Bitlis, Siirt, Muş ve Van üniversitelerinde öğretim üyeleri buraya gelerek hem tanıtmak hem de buranın tanınırlığının artırmak için bugün buradayız. Burada hedeflenen kıymetli bir değerimiz var. Bizler, burayı gözümüz gibi koruyacağız. İnsanlara burayı tanıtıp hem gezip görmelerini, hem de böyle kıymetli bir yerin olması ve korunması gerektiğini söyleyeceğiz.”