CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “CHP’nin yenilenmesinin ve güçlenmesinin önünü açacağım. Hiç endişe etmeyin, hiçbir zaman değişimin önünü tıkayan değil, değişimin önünü açan olacağım. Bütün bu mücadelenin sonunda mutlaka kazanacağız” dedi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, TBMM’de 28’inci dönemin ilk grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, bu seçim döneminde demokrasi konusunda kaygılarını haklı kılan bir gelişme olduğunu belirterek, “Başka bir partiden tutuklu bir milletvekili arkadaşımız, ‘Ben milletvekili adayı olmak istiyorum’ dedi ve YSK’ya başvurdu. Oradaki hakimlerin tamamı onayladı. Yargıçlar, ‘artık gidebilirsin’ diye mazbatasını verdiler ama hala tutuklu. Biz CHP olarak nerede bir haksızlık varsa orada haksızlığı gideren bir partiyiz. Kişinin bizim partimizden olup olmamasının önemi yok.
Önemli olan bir milletvekilinin hala yasalara, Anayasaya aykırı olarak hapishanede tutulmasıdır. O milletvekilinin derhal hapisten çıkıp gelip yemin etmesi gerekiyor. Daha acı olanı ise Adalet Bakanının tutuklu ile hükümlüyü ayırt edememesidir. Biz CHP’liler olarak neden ‘Biz bu ülkenin temel taşıyız’ diyoruz; bir kişi bizden olsun ya da olmasın, haksızlığa maruz kalıyorsa onun sesi olmak bizim görevimizdir. Biz tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruduk. Biz ahlaktan, erdemden, düşünce özgürlüğünden yanayız. Biz farklı düşünenin de dinlenilmesinden yanayız. O nedenle CHP demokrasinin temel taşıdır. Bize oy vermeyen vatandaşın bile hakkını hukukunu koruyacağız” dedi.
’25 MİLYONU 30 MİLYON YAPMAK CHP’NİN SORUMLULUĞUDUR’
Kılıçdaroğlu, kendilerine oy veren 25 milyon kişi ile aynı düşüncede sandığa gidip oy kullandığını kaydederek, “Değişim yapacaktık. Bir otoriter yönetimi, dünya siyaset tarihine armağan edeceğimiz bir başarıyla demokratik yollarla yolcu edecektik. Beklediğimizi alamadık. Yani kazanamadık. Arkasından elbette eleştiri gelecekti. Tamamını saygıyla karşılıyorum. Ama kalemi eline alıp da ön yargıyla hareket edenlerin gazeteciliğini sorgulamak da benim görevimdir. Kalemini satmayan, onurlu gazetecilik yapan, haklı eleştirilerini her zaman yazan bütün gazetecilere saygım vardır.
Ama kalemini satan ve onurlu davranmayan, bir anlamda kendisini yargıç yerine koyan gazetecinin gazeteciliğini sorgulamak da benim görevimdir. Bize oy veren 25 milyonun hayaliyle bizim hayalimiz aynıydı. Kinden, öfkeden arınmış bir siyaseti bu ülkeye getirecektik. Bize oy vermeyenleri de savunacaktık. Yeni bir anlayışı getirecektik. Asla vazgeçmeyeceğiz. Kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Bu ülkeye demokrasiyi gerçek anlamda getirinceye kadar devam edeceğiz. 25 milyonu aşkın vatandaşın oyunu aldık. 25 milyon bu ülkenin temel taşıdır artık. Yeni kadın ve gençlerle 25 milyonu 30 milyon yapmak da CHP’nin sorumluluğudur” ifadelerini kullandı.
‘GEMİYİ LİMANA SAĞLAM GÖTÜRECEĞİMİ HERKES BİLSİN’
Kılıçdaroğlu değişeceklerini, yenileneceklerini ve güçleneceklerini belirterek, “Bu nedenle saraya seslenmek isterim. İşte siz bu iradeyi teslim alamayacaksınız. Biz değişeceğiz, yenileneceğiz, güçleneceğiz. Beraber ve birlikte olacağız, birlikte mücadele edeceğiz. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti en olmaz denilen anda küllerinden yeninden doğmuştur. Hepimiz aynı ülkenin vatandaşları, evlatlarıyız.
Binbir yalanla, iftira ve montajlarla, karalamalarla aramıza nifak sokmaya çalıştılar. Devleti kuran partiyi terör örgütleriyle bir arada gösteren utanmaz sahtekarlar oldu. Korku iklimiyle bizi yıldırabileceklerini düşünenler oldu. Devleti 5’li çetelere soyduranlar, dünyalıklarını yurt dışına kaçıranlar, dokunulmazlık dosyalarıyla bizi tehdit ettiler. Onlar unutmasın; biz kuvayımilliye geleneğinden geliyoruz. Kılıçdaroğlu bu büyük mücadelenin sadece bir neferidir. Yüz yıllardır bu topraklarda verilen mücadelenin bir parçası, bir neferi olmuşsam ne mutlu bana. Ben CHP’nin bir üyesi olma ve genel başkan olma şerefini ömrüm boyunca taşıyacağım. Bu şeref benden aileme kalacak en önemli mirastır.
Ben yeni üye olan kardeşimle aynı hüznü ve heyecanı yaşıyorum. Hiç kimse unutmasın; biz ceplerinde idam fermanıyla milli mücadele veren bir gelenekten geliyoruz. O yüzden dokularımız, inançlarımız çok farklıdır. Ben genel başkan olarak partimin sadece bugününü ve yakın geleceğini değil, uzun hedefli yapısını da düşünüyorum. Gemiyi limana sağlam götürmek yine kaptanın görevidir. Kaptan olarak gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkes bilsin. Hiç kimse unutmasın; benim CHP kültüründen aldığım en büyük derslerden birisi de budur” diye konuştu.
‘BİR ADIM GERİ ATMAYACAĞIM’
CHP’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğunda oturduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bir an olsun namerde boyun eğmedim. Bir kere de olsa haramzadelerin sofrasına oturmadım. Sırça köşklere tamah etmedim. Yeri geldi bölücü terör örgütünün saldırısına, yeri geldi provoke edilen kitlelerin saldırısına uğradım. Sanatçıların kapılarına dayandım. Uyuşturucu baronlarıyla mücadele ettim. 5’li çetelerle mücadele ettim.
Ülkeyi, ‘oy olsun’ diye sığınmacılara satanlarla mücadele ettim yine devam edeceğim. Hayatımı adadığım bağımsız Türkiye Cumhuriyeti uğruna mücadele azminden bir adım geri atmadım, atmayacağım. Şimdi köklü çınarın altında yeni filizler, yeni kadrolarla mücadelemize omuz veren milletimizle yürüyeceğiz. Onlarla beraber bu çınarı büyüteceğiz. Milletin ve vatandaşlarımızın kazanacağı yeni bir süreci inşa etme zamanıdır. ‘Ben bu değişimin bir parçası olmak istiyorum’ diyen herkese seslenmek istiyorum; ülkemizi, partimizi seviyorsak bireysel beklentilerden arınmak zorundayız. Çünkü söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Asıl hedefimiz budur.
Gençlere seslenmek istiyorum; gelin CHP’nin üyesi olun, gelin köklü mücadelenin bir parçası olun, kapımız her aydınlığa açıktır. Kimse unutmasın, gerçeği her yerde anlatmakla görevliyiz. Eleştirenlere saygıya, partinin yenilenmesi ve güçlenmesine evet; bütün bunların önünü açacağım. Hiç endişe etmeyin; hiçbir zaman değişimin önünü tıkayan değil, değişimin önünü açan olacağım. Bütün bu mücadelenin sonunda mutlaka kazanacağız” dedi.