CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çekmeköy Belediye’sinin Toplu Açılış Töreni’ne katıldı. Törende konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak gelir adaletsizliğine itiraz ediyoruz. Bu zengin ülkenin daha büyümesini, daha çok kazanmasını, daha çok üretmesini, artanı ve mevcut olanı adil paylaşmasını öneriyoruz. Sen yoksulsun, yoksul kal. ‘Biz seni ne oradan çıkarırız ne de tek başına bırakırız’ anlayışı, yoksulluğu yöneten anlayışı reddediyoruz’ dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Çekmeköy Belediyesi tarafından düzenlenen Toplu Açılış ve Tanıtım Töreni’ne katıldı. Açılış törenine Başkan Özel’in yanı sıra CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez, milletvekilleri ve belediye başkanları eşlik etti.
Törende konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bugün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün annesinin ismini taşıyan Zübeyde Hanım Çocuk Bakım Evi’ni, iki yeni kreşi, kadın emeği pazarını, emekliler lokalini, doğal yaşam alanı ve hayvan barınağını ve Yaşar Doğu Parkı Sosyal Tesisleri’nin açılışını gerçekleştireceğiz. Orhan Başkanın ilk beş yılı dolmadan Çekmeköy’ün 21 mahallesinin her birine kreş sözü var. Kreşin kadının sosyal statüsü, iş yaşamına katılmasına, çocuğun gelişimine katkılarından dolayı bu söz verilmiş en kıymetli sözdür. Bu sözün tutulmasını ve bu sözün tutulmasıyla birlikte yeni projelerin yapılmasını dikkatle takip edeceğiz” dedi.
‘YOKSULLUĞU YÖNETEN ANLAYIŞI REDDEDİYORUZ’
Başkan Özel, “Cumhuriyet Halk Partili belediyelerimiz bugün genel iktidarın yapmadığı ve yapamadığı, yetişemediği ya da tercih etmediği hizmetleri yapma noktasında halktan talep görüyorlar ve bu noktada gayretler gösteriyorlar. Pandemide hem sağlık hem sosyal yardımlar yönünden adeta destan yazdılar. Ekonomik krizlerde, doğal afetlerde sosyal demokrat belediyeciliğin gereği olarak belediye başkanlarımız hep vatandaşın zor zamanda yanında oldu. Sosyal belediyecilik, sosyal eşitsizliklere müdahale etmeyi gerektirir.
Bugün Türkiye’de maalesef yoksulluğun kabul edildiği ama yok edilmek yerine yönetilmesinin tercih edildiği bir sistem var. Cumhuriyet Halk Partisi olarak gelir adaletsizliğine itiraz ediyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu zengin ülkenin daha büyümesini, daha çok kazanmasını, daha çok üretmesini, artanı ve mevcut olanı adil paylaşmasını öneriyoruz. ‘Sen yoksulsun, yoksul kal. Biz seni ne oradan çıkarırız ne de tek başına bırakırız’ anlayışı, yoksulluğu yöneten anlayışı reddediyoruz” şeklinde konuştu.
‘YAKLAŞIK 2 MİLYON ÇOCUK DERİN YOKSULLUKLA KARŞI KARŞIYA’
Türkiye’de her üç çocuktan biri yoksulluk çektiğini ve hükümetin çocuk yoksulluğunu azaltma konusunda başarısız olduğunu belirten Özel, “İşin kötüsü bilgisiz, vizyonsuz ve hedefsiz. Yani hükümetin önünde halledilecek işler listesinde, ‘Çocuk yoksulluğu’ yazmıyor bile. Oysa geçtiğimiz günlerde Orta Vadeli Programa dikkatle baktık, çocuk yoksulluğunu nasıl çözecek diye. Bu konuda yazılan bir tek kelime, konulan bir tek hedef, paylaşılan bir tek veri ve çözüme yönelik bir tek adım görmedik. 2023 itibariyle 7,6 milyon çocuk yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Çocuk yoksulluğu yetişkin yoksulluğunu aşan ve ondan daha yüksek ölçülen bir mesele. Bütün dünyada da böyle Türkiye’de de böyle. Yaklaşık 2 milyon çocuk derin yoksullukla karşı karşıya. Yani annesi doğurduktan sonra çocuk bezi alamadığı için altına poşet bağlayan, sütü yoksa süt alamadığı için gidip süt tozu alan, muhallebi yapan, eski sistemle şu anki çocuklara anne sütü yerine, eğer süt hiç yoksa, varsa mutlaka bir yaşına kadar emmeli, anne sütünü ikame edecek tıbbi mamalar vermesi gerekirken bulursa süt veren, bulamıyorsa suyla, muhallebiyle, pirinç unuyla küçücük bebeğe öğün geçiştiren durumdalar. Çocuk yoksulluğunda Türkiye Avrupa’nın çocuk yoksulu en çok olan ülkesi ve aramızda Avrupa Birliği ülkeleriyle onlarca kat fark var” dedi.
‘DÜŞECEK’ DEDİKLERİ ENFLASYON YÜZDE 49′
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in enflasyon açıklamalarına da değinen Özel, “Mehmet Şimşek biraz şaka mı yapıyor, gerçek mi yapıyor bilinmeyen videolarla enflasyonla ilgilenmiyor. ‘Düşecek’ dedikleri enflasyon yüzde 49, geçen ay 52’ydi. Bir sene öncesine göre, bu ay aslında enflasyon 3 puan arttı. Devletin rakamlarında, TÜİK’in rakamlarında enflasyon yüzde 3. Peki, geçen ay 51 iken nasıl 49’a düşüyor? ‘Baz etkisi’ dedikleri, geçen sene bu ay yüzde 5’se, bu ay yüzde 3 olunca hesapta bu, yüzde 51’den 49’a düşüyor. Peki enflasyon düşünce fiyat düşüyor mu, hayat ucuzluyor mu? Hayır. Neden? Çünkü enflasyon fiyatın artış hızı demek. Enflasyon 51 olursa, geçen sene 100 lira olan mal bugün 151 lira olur.
49 olduğunda 100 lira olan mal 149 lira olur. Enflasyonun geçen aya göre düşmesi, ‘Artış hızının azalması’ demek. Enflasyonun artış hızının azalması, fiyatların bırakın düşmesi ve durmasını, artışını sürdürmesine engel değil. O yüzden eğer siz enflasyonu sıfır yaparsanız, etiketler sabit kalır. Eksi yaparsanız ancak o zaman enflasyon eksiye düştüğü zaman fiyatlarda düşüş olur. Esas mesele enflasyonu tek haneli rakamlara çekip, büyüme hızını artırıp, ülkenin gelirini yükseltip, bölüşüme müdahale edip, yoksulların aldığı payı artırmakta, bir de ülkeyi büyüterek alım gücünü artırmaktan geçiyor. Alım gücünü artırma meselesinde daha önce de konuştum, önemli hedefimiz var. Tutması için 10 yıl iktidarda olmamız lazım. Hedefin çıpası, Avrupa Birliği’ne tam üyelik.
Bu, hem Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Gelişmiş ülkeleri bulun, geçin’ hedefine uygun. Hem de Avrupa Birliği’ne girmek için yargının bağımsız olması lazım, al bunu koy cebine. Kuvvetler ayrılığı lazım, al bunu koy cebine. Hukukun üstünlüğü lazım, al bunu koy cebine. Hukuki ve ekonomik öngörülebilirlik lazım, al bunu koy cebine. Sırf bunları yapınca zaten girmesen de dünyanın parası koşuyor, Türkiye’ye geliyor. Diyor ki, ‘Bu ülke büyüyor, büyüyecek, güvenilir, yatırım yapılır. Bu ülkede fabrika açılır, para kazanılır, vergisi neyse verilir. İşçiye parası verilir’. Ülkenin parası dışarılara kaçmıyor, dolarlara kaçmıyor, yatırıma dönüyor, büyümeye başlıyorsunuz” diye konuştu.
‘BİZ SIFIRI SADECE FİYATLARDAN ATACAĞIZ’
CHP Genel Başkanı Özel, “Bu Tayyip Bey, Recep Bey, Sayın Erdoğan; paradan altı sıfır atmıştı ya. Ne yaptı altı sıfır atınca? Altı sıfırı hem etiketlerden attı, iyi bir şey. Ama döndü maaşlardan da attı. Biz Türkiye’yi 10 yıl yönetince, alım gücünü artırınca, Türkiye’yi büyütünce, günü gelip satın alma gücü 10 kat artınca biz de paradan bir sıfır atacağız. Öyle 6-6 berabere değil, ‘1-0 olsun, bizim olsun’ diyeceğiz. O bir sıfırı sadece fiyatlardan atacağız, bunu fiilen yapmayacağız. Şöyle düşünün, bugün aldığınız maaş aynı kalmış ama satın alma gücü 10 kat artmış ya da etiketler sabit kalmış, maaş 10 kat artmış. Mesele şu, dana kıymanın 65 lira olmasıdır, pirzolanın 80 lira olmasıdır, ekmeğin 1,5 lira olmasıdır. Halk ekmekte değil fırında 1,5 lira olmasıdır. 600 liraya alınan çocuk bezinin 60 liraya inmesidir. Bunu böyle düşünün ve kalkınma hedefine böyle bakın. Hiçbirimiz yoksulluğa, açlığa, işsizliğe, güvencesizliğe asla ve asla mahkûm değiliz” ifadelerini kullandı.
‘FAİZ ARTIRMAM’ DEDİ 100 LİRALIK SEPET 448 LİRA OLDU’
Özgür Özel, “Dün açıklanan aylık yüzde 3 enflasyon 83 ülkeden fazla desem çok gelir değil mi? 83 ülkeden fazla ama 83 ülkenin yıllık enflasyonundan fazla. Dünyada yüzde 3’ün altında yıllık enflasyonu olan 83 ülke var. Türkiye’de aylık enflasyon yüzde 3. Türkiye enflasyonda Arjantin, Zimbabve, Etiyopya’yı geçebiliyor sadece. Geri kalan bütün ülkeler enflasyonda bizden çok daha iyi durumdalar. Sayın Erdoğan’ın faiz indirimlerine başladığı, yani pandemiden çıktık, tedarik zincirleri kırıldı, yeni yeni yerine geliyor. Bütün dünyada enflasyon sorunu var. Enflasyon bütün dünyada var. Üç olan ülkede altı olmuş, panik var. Dört olan ülke yediye çıkmış, telaştalar. Amerika dokuzu gördü, çıldıracak. Hepsi faizleri aldı, enflasyonun bir puan üstüne koydu, para başka yere kaçmasın, dövize yönelmesin, hayat pahalılaşıyor, ‘Ben alışverişimi önden yapayım’ deyip talep artmasın, enflasyon azmasın diye.
Oraya koydular, enflasyonu biri dokuzdan çevirdi, dörde indirdi. Biri yediden çevirdi, üçe indirdi. Biri altıda yakaladı ve ikiye indirdi. Orada Tayyip Bey, ‘Ben faiz indirmem, Nas ortada. Faiz sonuç değil sebeptir, ben faizi artırmam, indiririm, bu suretle enflasyonu dizginlerim’ dedi. O gün buna başladığında, ‘Mal ve hizmet sepeti’ diyorlar. Yani hesap kolay olsun diye bir sepet var, içindeki mallar ve aldığınız hizmet belirli. 100 liraymış, bugün 448 lira. Yani düşünün Ramazan kolisi alıyorsunuz, içindekiler belli. 100 liralık Ramazan kolisi, bugün 448 lira. Neden? ‘Faiz artırmam ve indirerek düşürürüm’ dedi diye. Bunu böyle yapıp, seçimi geçirip, seçimden sonra Mehmet Şimşek’i getirip, şimdi faizleri yüzde 50’ye çıkardılar” dedi.
‘ATATÜRK İLE SORUNU OLMAYAN HERKES TÜRKİYE İTTİFAKINA DAVETLİDİR’
Türkiye İttifakı’na da değinen Özel, “Çekmeköy çok sevdiğimiz, çok sevdiğim dostlarımın, arkadaşlarımın olduğu ama bir türlü ayağımın erip varamadığı, gelemediğim bir yerdi. Bu sıcak havada sıcak karşıladığınız teşekkür ediyorum. Bundan sonra Çekmeköy’ü kazandığımız ittifak bellidir, Çekmeköy ittifakıdır. İstanbul’u kazanan, İstanbul ittifakıdır. Türkiye’deki büyük başarıyı getiren Türkiye ittifakıdır. Renkleri ay yıldızlı al bayrağın kırmızı ile beyaz renkleridir. Vatanla, milletle, bayrakla, Atatürk ile sorunu olmayan herkes Türkiye ittifakına davetlidir. Sosyal demokratların yanı sıra milliyetçi demokratlar, onların yanı başına muhafazakâr demokratlar, onların yanı başına Kürt demokratlar, Alevi’si, Sünni’si, Kürt’ü, Türk’ü, Laz’ı ve Çerkes’i ile bütün demokratlar Türkiye ittifakının bileşenidir. Türkiye ittifakıyla çok şey başardık ama başaracaklarımızın daha çok azını başardık. Türkiye’yi güçlendirecek, kalkındıracak, yoksulluğu, eşitsizliği bitirecek bir yolu hep birlikte yürüyeceğiz” şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, parti yetkilileri ve belediye başkanları ile birlikte açılan kreşi gezerek çocuklarla sohbet etti. Öğretmenlerle de fotoğraf çektiren Özel, daha sonra alandan ayrıldı.