Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Yaşlanmadan zenginleşmemiz lazım. Demografi çok önemli. Hem yaşlı hem yoksulsanız bu tam bir felaket senaryosu. Yaşlanmadan zenginleşirseniz, bu süreçleri daha kolay yönetebilirsiniz” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Ankara’nın Gölbaşı ilçesindeki Mogan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Oteli’nde düzenlenen ‘Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi’nin tanıtım toplantısına katıldı. Burada konuşan Bakan Tekin, son 22 yılda Türkiye’yi her bakımdan örnek gösterilen, dünya çapında saygı duyulan bir eğitim modeline kavuşturduklarını belirterek, “Her yıl devlet bütçesinden eğitime ayrılan en yüksek pay ile eğitim alanında devrim niteliğinde adımlar atmaya devam ediyoruz. Şimdi ise bu yeni Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi’yle eğitimde başlattığımız önemli değişimleri daha da ileriye taşıma azmindeyiz” dedi.
‘EĞİTİMLERİNİN MESLEKİ YETERLİLİK BELGESİNE DÖNÜŞMESİNİ SAĞLIYORUZ’
12’nci Kalkınma Planı, Cumhurbaşkanlığı 2024 Yılı Yıllık Programı, 2024- 2026 Orta Vadeli Program ve Milli Eğitim Bakanlığı Stratejik Planı kapsamında mesleki ve teknik eğitimin tüm yönleriyle güçlendirilmesinin hedeflendiğini söyleyen Bakan Tekin, “Bu planlar doğrultusunda, daha önce başlattığımız organize sanayi içinde ve dışında okul modelleri, tematik meslek liseleri, proje meslek liseleri gibi yapılara ilave olarak sahadan gelen öneriler doğrultusunda mezunlarımızın iş gücü piyasasında rekabet edebilirliğini artırmak için en güncel teknolojilerle donatılmış ‘sektör içi okul’ ve ‘sektöre entegre okul’ modelleri gibi yenilikçi iş birliklerini başlattık.
Ayrıca, resmi ve özel, örgün ortaokullarda öğrenim gören 7’nci ve 8’inci sınıf öğrencilerinin yeteneklerini keşfetmelerini ve temel becerileri kazanmalarını sağlamak amacıyla modüler mesleki eğitim yöntemiyle hazırlanmış beceri geliştirme programını hayata geçirdik. Bu yaz ilk defa uygulanacak olan atölyelerimizle, öğrencilerimizin iş hayatına uyumlarını kolaylaştırarak yaşam boyu öğrenme felsefesini benimsemelerini amaçlıyoruz. Bu yöntemlerle, öğrencilerimize temel mesleki beceriler kazandırarak, eğitimlerinin mesleki yeterlilik belgesine dönüşmesini sağlıyoruz” diye konuştu.
‘ÜLKEMİZİN KALKINMASINA KATKI SUNMAYI HEDEFLİYORUZ’
Gerçekleştirdikleri saha ziyaretleri ve sektör istişare toplantıları sayesinde mesleki ve teknik eğitimde karşılaşılan sorunları tespit etme ve bu sorunlara yönelik stratejiler geliştirme fırsatı bulduklarını aktaran Tekin, “Bu çerçevede oluşturulan Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi ile ‘herkesin bir mesleği olmalı’ anlayışını düstur edinerek, sektör iş birlikleriyle mesleki eğitime erişimi ve kaliteyi artırmayı, öğrencilerimizi hayata ve istihdama hazırlayarak ülkemizin kalkınmasına ve refahına katkı sunmayı hedefliyoruz. Politika belgemizde yer alan temaları, ‘Mesleki ve Teknik Eğitime Erişim’, ‘Mesleki ve Teknik Eğitimde İyileştirme’, ‘Mesleki ve Teknik Eğitim ile İstihdama Hazırlık’ olmak üzere üç ana başlık altında topladık.
Bu üç ana başlık altında, sektörle yaptığımız istişare toplantılarında eğitim ve sektör temsilcilerinden gelen talepler doğrultusunda geliştirdiğimiz 74 strateji maddesi bulunmaktadır. Bu stratejiler, Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi’nin temelini oluşturmakta ve eğitim sistemimizi iyileştirmek ve güçlendirmek için geniş çapta bir strateji çerçevesi sunmaktadır. Belgede ele alınan geniş spektrumlu konular, eğitimde fırsat eşitliğinin artırılmasından öğretim kalitesinin yükseltilmesine, iş gücü piyasasının ihtiyaçlarına hızlı ve etkin bir şekilde cevap verebilmek için mesleki eğitimin yeniden yapılandırılmasına kadar uzanmaktadır. Özellikle şartları yeterli olmayan okullardaki öğrencilere diğer illerdeki uygun okullarda eğitim alma imkanı sağlanması, meslek lisesi mezunlarının istihdam olanaklarının artırılması, İŞKUR ile iş birliği ve yatırım teşviklerinin yeniden düzenlenmesi gibi önlemler öne çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘EĞİTİM SİSTEMİ DAHA ETKİLİ VE ULAŞILABİLİR OLACAK’
Mesleki ve teknik eğitim mezunlarının izlenmesi, mesleğe özgü yabancı dil eğitiminin ağırlık kazanması gibi yeniliklerle, eğitim sistemini daha da güçlendireceklerini kaydeden Bakan Tekin, şunları söyledi:
“Belge kapsamında üniversiteler ve sektörlerle iş birliği içinde okulların ihtisaslaşmalarını sağlamak, ortaöğretimde akademik eğitim alan öğrencilere mesleki eğitim merkezleri üzerinden meslek edinme imkanları sunmak ve toplumun mesleki eğitime olan algısını olumlu yönde değiştirecek farkındalık çalışmalarını hayata geçirmek gibi stratejiler de yer almaktadır.
Öğretmenlerimizin mesleki gelişimini desteklemek amacıyla kurulacak sektörel mükemmeliyet merkezleri, meslek alanlarına özgü yarışmalar ve savunma sanayi ile iş birlikleri gibi kapsamlı yaklaşımlar, ‘Türk Mesleki ve Teknik Eğitim Modeli’ çerçevesinde uluslararası iş birlikleri ve paylaşımlar için zemin oluşturacaktır. Her ne kadar 74 strateji maddesinin her birini detaylıca ele almak bu kısa sürede mümkün olmasa da, bu stratejilerin tümü eğitim sistemimizi daha etkili, ulaşılabilir ve uygulanabilir kılmayı amaçlamaktadır.”
YILMAZ: GELECEĞE ÇOK DAHA DONANIMLI HAZIRLANACAKLAR
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise mesleki eğitim konusunun geçmişte ideolojik yaklaşımlara hapsedilerek dar bir çerçeveye sıkıştırıldığını ve bu yaklaşımla ülkenin vakit kaybettiğini söyledi. Artık mesleki ve teknik eğitim konusunun uluslararası standartlara göre; yetenek-istihdam odaklı ve kapsayıcı büyüme ekseninde ele alındığını işaret eden Yılmaz, şöyle konuştu:
“Bütün eğitim kademelerinde eğitimin içerik ve yöntemleriyle işgücü piyasasını örtüştürmek istiyoruz. İhtiyaç ve eğitim örtüşür hale geldiğinde bunun toplumumuza ve bireylere tek tek son derece önemli katkılar sunacağına inanıyoruz. Diğer taraftan mesleki eğitim alırken, teorik eğitimle yetinilmemesi, aynı zamanda uygulama becerileri kazandırılması kritik önem taşıyor. Aksi takdirde uzun yıllar vakit geçirdiğiniz eğitim kurumlarından çıktığınızda iş gücü piyasalarına gittiğinizde birçok zorluklarla karşılaşabiliyorsunuz. Eğitim ve uygulamanın eş zamanlı olmasıyla mesleki ve teknik eğitim mezunlarının geleceğe çok daha donanımlı hazırlanacağına inanıyoruz. Bu doğrultuda Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde bir süredir mesleki eğitim çerçevesini çalışma hayatımızın tüm paydaşlarıyla gözden geçirmekteyiz.”
‘BU DEMOGRAFİK FIRSAT PENCERESİNİ ÇOK İYİ DEĞERLENDİRMELİYİZ’
12’nci Kalkınma Planı’nda eğitimin tüm kademelerinde dijital ve yeşil dönüşüme uyumlu müfredatın güncellenmesi, çalışma koşullarının mesleki eğitimi özendirici şekilde geliştirilmesi ve gerekli becerilerin mesleki eğitim ve yükseköğretim aracılığıyla işgücüne kazandırılması gibi konuların öne çıktığını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
“Nüfusumuz maalesef hızla yaşlanırken, çocuklarımızın yeteneklerinin erken yaşlarda tespit edilmesi ve doğru metotlarla çalışma hayatına hazırlanmaları çok kıymetli. Geçmişte Kalkınma Bakanı’yken de hep ifade ederdim; bizim yaşlanmadan zenginleşmemiz lazım. Demografi çok önemli. Hem yaşlı hem yoksulsanız bu tam bir felaket senaryosu. Yaşlanmadan zenginleşirseniz, bu süreçleri daha kolay yönetebilirsiniz. Şu anda genç bir nüfusumuz var ama bunun geçici bir durum olduğunu çok iyi bilmeliyiz. Bu demografik fırsat penceresini hep birlikte kamusuyla, özeliyle çok iyi değerlendirmeliyiz. Dolayısıyla bugün eğitim konusunda yaptığımız tartışmalar ülkemizin geleceği açısından, demokratik fırsat penceresini değerlendirip çok daha farklı seviyelere ulaşması bakımından kritik öneme sahiptir.”
‘İŞ GÜCÜ PİYASAMIZDA EKSİKLER VAR’
Özel sektör temsilcilerinin, her gittikleri yerde kendilerine eleman ihtiyaçları olduğunu ve çalışacak personel açıklarının olduğunu söylediğini anlatan Yılmaz, “Sadece sayısal açıdan değil tabii ki nitelik açısından da eksikleri ortaya koyuyorlar. Maalesef hem sayı hem nitelik bakımından iş gücü piyasamızda eksikler var. Bir taraftan işsizlikten yakınıyoruz, insanımızın daha fazla istihdam imkanlarına kavuşması gerektiğini söylüyoruz. Diğer taraftan iş dünyamız özellikle de üretken alanlarda tarım gibi sanayi gibi alanlarda hizmetlerde çeşitli üretken hizmetlerde iş gücü açığından bahsediliyor. Dolayısıyla bugün burada yaptığımız tartışmalar aslında çok çok kıymetli. Bu iş gücü açığının kapatılması, bir taraftan işsizliğin düşmesi, diğer taraftan da özel sektörde verimliliğin, rekabet gücünün, üretim kapasitesinin artması bakımından çok kıymetli. Hep birlikte de bunun üzerinde çalışıyoruz” dedi.
‘MESLEKİ EĞİTİMİ ÖZEL BİR GÜNDEM HALİNE GETİRDİK’
Bununla birlikte dijital dönüşümün etkilerini göz önünde bulundurarak insan kaynağının sahip olduğu yetenekleri sadece bugünün değil, geleceğin mesleklerine uyumlu hale getirmek istediklerine dikkat çeken Yılmaz, “Bugünkü ihtiyaçlar tamam ama bu yetmez. Bir taraftan da gelişen teknolojiler var, geleceğin ihtiyaçları var. Bugün verdiğiniz eğitim belki 3 sene sonra, 5 sene sonra işe yarayacak ama 10 yıl sonrasını görmemiz gerekiyor. Yapay zekadan işte diğer dijital imkanlara varıncaya kadar, bu yeni teknolojilerin çalışma hayatını çok köklü dönüştüreceğini biliyoruz.
Bazı meslekler belki ortadan kalkacak. Yeni bir takım meslekler oluşacak. Var olan meslekler de dönüşecek. ‘İkiz dönüşüm’ dediğimiz yeşil ve dijital dönüşüm kapsamında, ihtiyaç duyulan mesleklerde, becerilerin doğru biçimde belirlenmesine ve mesleki eğitimi ekonomimizin, kalkınmamızın ihtiyaçlarına göre yapılandırmaya önem veriyoruz. Bu çerçevede özel sektör çatı kuruluşlarının da bulunduğu Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu çalışmalarımız kapsamında, mesleki eğitimi özel bir gündem haline getirdik” diye konuştu.