Mersin sahillerine yumurta bırakan nesli koruma altındaki caretta carettaların yuvaları dronla izleniyor.
Nesli koruma altındaki caretta carettalar, Mersin sahillerinde yumurta bırakmaya başladı. Erdemli ilçesindeki ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü sahili, caretta caretta ve yeşil deniz kaplumbağaları için önemli üreme alanları arasında bulunuyor. Koruma altındaki sahile gece gelip yumurta bırakan caretta carettalar, daha sonra denize dönüyor. Sahilde inceleme yapan bilim insanları, dronla yuvaları belirleyip, korumaya alıyor.
Dronla her sabah sahili baştan sona taradıklarını söyleyen araştırma görevlisi Begüm Ece Tohumcu, “Carettaların yumurta bırakma zamanı mayıs ayının sonundan itibaren sahillerimizi gözlemeye başladık. Her sabah doğu ve batı sahillerimizde dron yöntemi ile tarama yapılıyor. Dron sistemi ile daha geniş bir alanı ve çevresini tarama fırsatı buluyoruz. Tespit edilen yuvalar, kafesle koruma altına alınıyoruz. Geçtiğimiz yıl 14 yuvamız oldu bu yıl ise 20’ye yakın yuva olmasını bekliyoruz ” dedi.
‘BİN YAVRUDAN 1 TANESİ HAYATTA KALIYOR’
Deniz kaplumbağası araştırmacısı Fatıma Nur Oğul Ünal ise yumurta bırakma alanlarını kullanan vatandaşların bu dönemde daha dikkatli olmalarını istedi. Caretta caretta ve yeşil deniz kaplumbağalarının Akdeniz kıyılarına yumurta bıraktığını belirten Ünal, “Akdeniz’deki üreme alanları bu canlıların devamı için çok önemli. Özellikle yeşil deniz kaplumbağalarının yüzde 50’si Türkiye kıyılarında yuvalamakta. Bu canlılar üzerinde hem denizde hem karada yeteri kadar baskı mevcut. Yaklaşık bin yavrudan sadece 1 tanesi yetişkin seviyeye erişebiliyor” diye konuştu.
‘ELİNİZE ALIP DENİZE GÖTÜRMEYİN’
Koruma altındaki türlerin üzerindeki baskıların azaltılması gerektiğine işaret eden Ünal, şu ifadeleri kullandı:
“Özellikle oteller bölgesinde şezlongların ve şemsiyelerin en azından gece kaldırılması gerekmekte. Çünkü bu canlılar karaya geceleri çıkıyor. İnsanlar sahili kirletmemeli. İnsanlar yavru deniz kaplumbağalarını ellerine alarak deniz götürüyor. Fayda sağlamak için yapıyorlar ancak bu canlılar için zararlı bir hareket. Onlara kesinlikle dokunmamalıyız, doğal yollarla denize ulaşmalarını sağlamalıyız. Yüzlerine ışık tutmamalıyız, ışık onları kaçırıyor. Eğer davranışlarında bir gariplik hissediliyorsa üniversitelere ya da doğa derneklerine haber vermeleri oldukça önemli.”