Bu haftaki röportaj konuğumuz oynadığı karakterlerle hepinizin yakından tanıdığı başarılı oyuncu Cansu Fırıncı. Hemen sorularımıza geçiyoruz. Bakalım nasıl cevaplar alacağız?
Geçtiğimiz yıl yaptığımız röportajdan bu yana nasıl bir yıl geçti? Neler yaptınız bu süreçte?
Zaman ‘ne kadar çabuk geçti’yle ‘bir yıl ne kadar uzun sürdü’ arasında geçti benim için. Bu bir yılda üç uzun metrajlı film; Neşet, Aşkın Saati, Hep Yek 5, iki kısa metrajlı film; Gecenin Ortasında Bir Taksi, Bâde’l Târik’te yer aldım. Manifesto ile Almanya ve İsviçre’yi kapsayan bir Avrupa turnesi, 10 bölüm oynadıktan sonra ayrıldığım bir dizi, şimdilerde çekimlerini tamamlamak üzere olduğum iki yeni sinema filmi; Money Talks/Para Konuşur ve Kocamı Kim Öldürür… Ben de geriye dönüp hatırlamaya çalışıyorum bir taraftan neler oldu bu 1 sene de diye.
Okul Tıraşı’nın vizyonda ardından da MUBİ’de gösterime girmesinin ardından gerçekleşen söyleşiler, Ayancık’ta ilki düzenlenen sinema festivalinde bir haftalık misafirlik ve sinema şöleni…
Tiyatroda yönetmenim ve ortağım Harun Güzeloğlu’nun fikrini bulup senaryosunu yazdığı, sinema ve dizi yönetmeni Levent Türkan’la birlikte üçümüzün geliştirdiği, filmden, mini diziye ve realty showa kadar açılacak geniş bir yelpazede, ülkemize yeni bir komedi fenomeni kazandırma iddiasındaki Kiralık Adam projesinin ete kemiğe bürünmesi… Bu üçlünün yeni bir proje tasarım ve senaryo ekibine dönüşmesi…
Dedemin rahatsızlanması ile birlikte 1 ay boyunca hastanede geçen günler. Ardından deprem, kayıplarımız, travmalarımız, acılarımız, her şeye rağmen üretme inadımız…
En son Yalı Çapkını kadrosunda yer aldınız. Ama kendi isteğiniz üzerine ayrıldığınızı öğrendik. Biraz genel bir bakışla sormak istiyorum. Bir oyuncu başladığı bir projeden genelde ne gibi sebeplerle ayrılmak ister?
Karasaldaki dizilerde belirleyen ratingdir. Senaryo sadece bir niyet olarak okunabilir. Fakat ratinglere göre dizinin türü değişebildiği gibi, rollerin ağırlıkları da değişebilir. Bunun dışında uzun soluklu süren dizilerde oyuncuda aynı rolü oynamanın verdiği bir mental yorgunluk da ayrılma isteği doğurabilir. Bir de tabii sağlık gerekçesiyle yaşanabilir böyle bir durum.
Bir oyuncunun tiyatro tecrübesi olmasını veya tırnak içinde tiyatro terbiyesi almış olmasını ne kadar önemli buluyorsunuz? Yeni nesil oyuncuların büyük kısmı bu tecrübeden uzak bir şekilde sektörde yer alıyor.
Konservatuarın yerini oyunculuk bölümleri aldı. Eskiden bu bölüme giren öğrencilerin temel hedefi tiyatroydu, şimdi dizi. Bakın sinema da değil dizi. Eskiden ailelerimiz bize ”Oyuncu olma demiyorum, hobi olarak gene ol ama bileğinde bir altın bileziğin olsun, meslek sahibi ol” derlerdi. Meslekten bile saymazlardı oyunculuğu. Çünkü yılların emektar oyuncuları bildiğiniz yoksuldu. Şimdilerdeyse herkes çocuğu oyuncu olsun istiyor. Her oyuncunun astronomik ücretler kazandığını sanıyorlar. Kısa yoldan sınıf atlama özlemi ve yanılsaması.
Bir tiyatrocuyu gözünden tanırsınız. Setlerde ekipler tiyatro kökenli oyuncuyu şıp diye tanırlar. Ayağını tiyatroya basmak, meslekte kalıcı olmak için bence çok ama çok önemli. Ha, tabiî bir de nasıl bir tiyatro sorusu var. Tiyatroda da ‘ticari’ amacı sanatsal amacının önüne geçen kulvar hızla yayılıyor…
Tiyatro oyununuz Manifesto halen sahneleniyor mu? Yeni bir oyun düşünceniz var mı?
İki tek kişilik oyunum; Manifesto da Taranta Babu da maalesef 2023 sezonunda henüz oynanmadı. Çünkü biletleri 300 TL bandına çekmemiz gerekiyor ki masrafları çıkarabilelim. Bu da pandemi sonrası ekonomik bunalımın yükünü seyircinin sırtına yüklemek olur. Biz Harun Güzeloğlu ile bunu reddediyoruz. Devlet gelirimizin toplam yüzde 38’ini vergi olarak alıyor bu krizin ortasında bile. Pırlanta’dan yattan almadığı vergiyi…
Yeni oyun projemiz var. Sevgili Harun Güzeloğlu; Metin Altıok’un hayatını Ahker ismiyle tiyatroya uyarladı. Sevgili Dengin Ceyhan oyun için Altıok’un şiirlerinden yeni besteler yapıyor. Yaz döneminin sonunda provalara başlayıp yeni tiyatro sezonunda sergileyeceğiz.
Sosyal Medya hesabınızda Kırgın Çiçekler ‘de oynadığınız Kemal karakteriyle ilgili paylaşımlar yapıyorsunuz? Onunla ilgili yeni düşünceleriniz mi var?
O Kemal bu Kemal değil. Söyleşinin başında da belirttiğim Kiralık Adam ile ilgili. Kırgın Çiçekler’de ‘Kemalim Yapmaz’dı. Türkiye gibi bir ülkede bir insan günlük basit işler için kendini kendini kiralamaya kalkarsa başına neler gelir. Kemal neler yapar? İki karakterin isimleri dışında hiçbir ortak yanları yok. Gerçi Kemalim Yapmaz da çok güldürdü insanları ama Kemal Yapar gülmekten kırıp geçirecek. Üstelik iyi de biri kendisi.
Bir çok sanatçının siyasete atıldığı haberlerini alıyoruz. Sizin böyle bir hedefiniz var mı? Belediye başkanlığı veya milletvekili adayı olarak sizi görebilir miyiz?
Ben politik tavrı net, bunu hiç gizlemeyen, emeğin tarafında duran, eşitlik ve özgürlük talep eden bir oyuncuyum. Politik duruşumu zaman zaman vicdanımı yaralayan olaylar karşısındaki söylemlerimle ve üretimlerimle sergiliyorum. Bakın mesela sinemada Okul Tıraşı, Lacivert Gece, tiyatroda Taranta Babu, Manifesto. Fabrika işçileri haksız yere işten çıkarıldıkları için direnişe mi geçiyor yanlarına gidiyor, seslerini duyuruyor, başka sanatçıları da bu sürece katmaya çalışıyorum.
Bağımsız Sinema Merkezi BSM’nin youtube hesabında Sınıfın İnsanları programını sunuyorum ki BSM alanında tek ve oldukça etkili bir kanal.
Ama siyasete atılıp meclise girmek mi? Hayır, ben duruşum, söylemlerim, eylemlerim ve ürettiklerimle inandığım dünyaya yaklaşmak istiyorum, bunun için çabalıyorum. Eşitlik-özgürlük ütopya mıdır bilmem ama kapitalizm sadece insanlığın da değil tüm canlıların hatta gezegenin distopyasına dönüştü. Kendimizle birlikte pek çok canlı türünü yok edip yeryüzünden silinmeden bu kabustan kurtulmamız lazım.
Yakın zamanda yeni projeleriniz var mı? Neler yapmayı düşünüyorsunuz?
Yeni bir komedi fenomeni doğuracağı iddiasında olduğumuz Kiralık Adam projesi ile yatıp kalkıyoruz. Senaryomuz taş gibi oldu. Yeni sahneler buluyoruz hâlâ ve benim gülmekten karnıma ağrılar giriyor.