Çanakkale’de Avrupa Birliği (AB), Birleşmiş Milletler ve Smurfs (Şirinler) iş birliğinde tüm dünyada ortaklaşa düzenlenen küresel farkındalık girişimi, ‘Sahil Temizleme Kampanyası’ kapsamında Dijital Okyanus Tüneli etkinliği gerçekleştirildi.
Programda konuşan Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, denizdeki kirliliğin karada başlayan bir süreç olduğunu belirterek, bu kapsamda Çanakkale’deki katı atık arıtma tesislerinin başarı öyküsü olduğunu söyledi.
Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve Smurfs (Şirinler) iş birliğinde tüm dünyada ortaklaşa düzenlenen küresel farkındalık girişimi ‘Sahil Temizleme Kampanyası’ kapsamında Dijital Okyanus Tüneli etkinliği gerçekleştirildi. Etkinliğe, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Çanakkale Belediye Başkanvekili İrfan Mutluay, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.
Program Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut’un çocukların gerçekleştirdiği etkinlikleri incelemesiyle başladı. Daha sonra Karina Deniz Kültürü Merkezi’ni gezerek, merkez hakkında bilgi aldı. Ardından Dijital Okyanus Tüneli’nde yürüyüş gerçekleştiren Büyükelçi Meyer-Landrut, burada Sanal Gerçeklik ile hazırlanan gösteriyi izledi.
‘PROJE, ÇANAKKALE’DE BAŞARI ÖYKÜSÜNÜ YAZMIŞ OLAN KATI ATIK ARITMA TESİSLERİDİR’
Kampanyanın, bütün Avrupa Birliği ülkelerinde daha önceden uygulandığını belirten Büyükelçi Meyer-Landrut, “Avrupa Birliği ülkelerinde ve dünyanın birçok noktasında denizdeki kirliliğin engellenmesi ve denizlerdeki ekosisteminin bozulmasının yavaşlatılması noktasında çalışmalar çok önceden başlatıldı ve devam etmekte.
Denizlerdeki kirlilik bütün dünya için önem arz ediyor. Ancak denizdeki bu kirlilik, bu çöp sadece denizde başlamıyor. Aslında karada başlayan bir kaynak. Dolayısıyla bununla bağlantılı olarak bizler Avrupa Birliği hibesiyle başlatılan ve kollanmış olan bir projeyi bugün ziyaret etme fırsatı bulduk. Bu proje, Çanakkale’de başarı öyküsünü yazmış olan katı atık arıtma tesisleridir.
Çanakkale Belediyesi Avrupa Birliği hibesiyle başlamış, daha sonra da kendi sağlam adımlarla devam etmektedir. Bizler bu projelerle, kirliliği kaynakta önlemeye çalışıyoruz. Karada başlayan çalışmalarda tüketimin azaltılmasıyla ve geri dönüşüm döngülerinin de iyi bir şekilde kullanılmasıyla kirliliğin önüne geçmeye çalışıyoruz” dedi.
Büyükelçi Meyer-Landrut, etkinliğin büyük bir fırsat olduğunu da vurgulayıp, “Bugün buradaki turumuza başladığımızda ilk temasımız çocuklarla oldu. Zira geleceğe en önemli mesajlar onlar aracılığıyla olacaktır. Bugün daha önceden de burada söylendiği üzere, 2050 yılına gelindiğinde denizlerimizde balıktan çok plastik olacak.
Bugün itibariyle denizlerdeki ve dünyada 1 milyon kadar tür aslında yok olmakla karşı karşıya. Yani biyoçeşitlilik konusunda ciddi anlamda bir tehlikeyle karşı karşıya bulunuyoruz. Bu nedenle AB’nin bu anlamdaki çevre projeleri büyük önem arz etmekte” ifadelerini kullandı.
‘DÜNYANIN SON KULLANICILARI BİZLER DEĞİLİZ’
Belediye olarak çevreci yatırımlar gerçekleştirdiklerini söyleyen Çanakkale Belediye Başkanvekili İrfan Mutluay ise “Bunun ilk adımını da sabah ziyaret ettiğimiz katı atık depolama tesisinde, Avrupa Birliği’nin katkılarıyla hayata geçirdik.
Bunun devamında da şu an entegre tesisleri yapmaya çalışıyoruz. Mekanik ayrıştırma, enerji üretimiyle birlikte yüzde 60’lara varan oranda geri dönüşümü sağlamak istiyoruz. Bunun dışında atık su da ileri düzeyde arıtma tesislerini hayata geçirdik. Bunun ödülü olarak barışın kentinde masmavi bir denize sahip olmak istiyoruz.
Kentimizde mavi bayraklı plajlara sahibiz. Bu da Çanakkale halkı için yapmış olduğumuz çevreci yatırımların bir ödülü olduğunu söylemek istiyorum. Bu kirliliğin sebebi aslında kara. Karadaki atıklar, plastikler, evsel atıklar ve sanayi atıkları denizleri ve su kaynaklarımızı kirletiyor. Buradaki biyoçeşitlilik her geçen gün azalıyor. Dünyanın son kullanıcıları bizler değiliz.
Etkinlik alanına girdiğimizde çocuklarımızı gördük. Bu etkinlik gençleri, çocukları bilinçlendirme, farkındalık yaratma ve gelecek adına mesaj verme faaliyeti. Hayalet ağlarla, plastiklerle, evsel, endüstriyel kirlilikle gerçekten denizel yaşamın, deniz ekosisteminin ve biyoçeşitliliğinin yok olduğuna hepimiz şahitlik ediyoruz” diye konuştu.
‘GELECEĞİMİZİN TEMİNATI GENÇLERE DOKUNDUĞUMUZ İÇİN BU ETKİNLİK BENİM İÇİN ÖNEMLİ’
Suyun artık evi gibi olduğunu söyleyen milli serbest dalış sporcusu Birgül Erken, “Artık su evim gibi. Aramızda doğal bir adaptasyon var. Evimi kurtarmaya gelmiş bir konuğumuz var. Burada canlandırdığımız kirliliğe gözlerimle şahit oluyorum. Bu gerçekten çok acı verici. Geleceğimizin teminatı gençlere dokunduğumuz için bu etkinlik benim için önemli” dedi.