Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, olaylı Trabzonspor maçı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Koç, “Bu organize bir olaydır; statta polis yoktu, arama bile yapılmamış” dedi.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Trabzonspor maçıyla ilgili şöyle konuştu;
Çok uzun tutmayacağım. Birkaç konuda bilgi vermek istiyorum. Dün gece yaşananlar Türk sporu için utanç vesilesidir. Bugün bu iki kulübü birbirine vurdurtmaya, kafa kafaya getirmeye, iki kulüp arasında şiddet ve nefret tohumları ekmeye son 13-14 yıldır emek verenler var.
1995-96 yılında, Fenerbahçe Trabzonspor’u 2-1 yenerek şampiyon olunca tansiyon yükselmişti. Ama tansiyon ne kadar yüksek olursa olsun, her zaman futbol dinamikleri içerisinde olmuştur. Hiçbir zaman bu kadar nefret tohumu ekilmemiştir.
Kardeşi kardeşe kırdıran, 3 Temmuz’un ve birçok konunun sebebi olan bu terör örgütü, belki de dün gece itibarıyla iki kulüp arasındaki çatışma seviyesini başka bir evreye ulaştırmıştır. Muhtemelen 2015’te yaşanan kurşunlama olayı da bunların ürünüdür. Bu camiaların aklıselim insanlarının bu tuzağa düşmeden, bu iki camiayı birbirine vurdurmadan uzun vadeli ve akil düşünüp bu sorunların altından kalkmamız lazım.
Trabzonsporlu yöneticileri en iyi şekilde ağırlamaya çalıştık. Bununla beraber Ertuğrul Doğan da bu yönde açıklamalarda bulundu. Dün onlar da bizi çok iyi ağırladılar. Belki bizden daha iyi ağırladılar. Yönetimsel bir sorun yok, başkanlar olarak aynı noktadayız. Dolayısıyla yönetimler, futbolcular arasında bir sorun yokken bunların yaşanması akıl tutulmasıdır.
Hem kendimize, hem Trabzonspor camiasına hem de Türk futboluna geçmiş olsun diliyoruz. Bu kavgayı iki camia boyutuna taşımamak gerekiyor. Ama üzülerek öğrendim ki, Trabzon tarafında belli çalışmalar olduğu. Yaşanan gerginlikleri Fenerbahçeli futbolculara bağlayacakları duyumları alıyoruz. İnşallah böyle bir yanlışın içine girmezler.
Dün gecenin mağduru Fenerbahçe Spor Kulübü’dür. Linçten, fiziki saldırdan kendini koruyan Fenerbahçe sporcularıdır. Televizyonlarında gördüklerinden endişe eden futbolcuların aileleridir. Bir avuç güvenlik görevlisidir. Turuncu yelek giyen özel güvenlik görevlilerine de teşekkür etmek istiyorum. Var güçleriyle olayların büyümemesi için büyük çaba sarf ettiler.
Biz bugün sabahtan beri yönetim kurulu olarak konuştuk. Artık bu iş çığrından çıkmıştır. Fenerbahçe’nin bu ülkede gördüğü muamele, tahammül edeceğimiz bir muamele değildir. 3 Temmuz’da yaşananları biliyorsunuz. Maddi, manevi mağdur edildi. Herkesin önündeydik, ondan sonraki 13-14 senelik süreçte nereye geldiğimiz herkesin malumudur.
Otobüsümüz kurşunlandı. Faili meçhul. Başarılı olsalardı ne olacaktı? Dünyaya rezil olacaktık, ‘ah ah, vah vah’ diye kafamızı duvarlara vuracaktık. Dün ya bir futbolcu linç edilseydi. Ne diyecektik? Bu son olsun mu diyecektik. Hep diyoruz, olmuyor. Şiddeti normalleştirmeye başlamış ülke haline geldik. Televizyonları izliyorum, bazı köşe yazarlarını izliyorum, yazıklar olsun ya. Bir tanesi diyor ki, ‘İsmail hoca şurasına buz tutmasaydı, tahrik etti’.
Arkadaşlar kendinize gelin. Büyük resme bakın. Futbol üzerinden topluma operasyon mu yapılıyor? Dün yapılanlar organizeydi. Önce ana sorumluya gelmek istiyorum; Türkiye Futbol Federasyonu. Maç başladı, aşama aşama olaylar büyüdü. Hakem hiçbir yapmadı. Hiçbir yaptırım uygulamaması tribünleri cesaretlendirdi. Tribünler de netice almaya başladılar. Goller gelince daha da cesaretlendiler. Futbolun nabzını biraz bilen insan, işin nereye gittiğini bilirdi. Bu maçın devam etmesi olacak iş değil. Halil Umut Meler böyle bir maçı devam ettirse lisansı iptal edilir.
Ülkemizin içinde bulunduğu futbol ortamı, değil Halil Umut Meler, kim olsa iptal edemezdi. Birilerinin cesaret vermesi gerekiyor. Rakibimizin siyasi, bürokrasi gücünü biliyorsunuz. Çekinmiş olabilirler. Bu maçın iptal edilmemesi, olayın sorumlularıdır. Sahaya meşale geliyor, hakem görüyor. Düdük çalıp durdurmuyor, faul veriyor ve gol oluyor. Maç 2-2’ye gelince ne hikmetse tribünler sakinliyor. Ya biz 3-2 yenilseydik ne olacaktı? Bir şampiyonluğumuz daha mı zorbalıkla gidecekti? Denizli’de olduğu gibi. Otobüsün kurşunlandığı zamandaki gibi.
Bizim maçlarımızda maç bitmeden 5-6 dakika önce polisler gelir bütün sahada hazırlıklı olur. Polis yoktu dün statta. Tribüne gelenlere doğru düzgün arama bile yapmamışlar. İnsanların üstü ne kadar arandı? Geçen sene Ramazan zamanı taraftarlarımız pet şişelerle geldiler, polis içeri sokmadı. Polis haklıydı belki. Dün bardak kadar pet şişe atıldı sahaya. Bu organize bir olaydır. Aynı 2015’te otobüs kurşunlanması gibidir.
Riyad krizinde olduğu gibi fatura bize kesildi. Burada da aynı şeyi yapacaklar. O yüzden devletle konuş, federasyona isyan et, o aşamayı geçtik. Olağanüstü genel kurula gidiyoruz, yapmamız gerekeni yapmamız lazım. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmemiz lazım. Bunlar böyle devam edecek. Olaylar yaşandıktan sonra Cumhurbaşkanı’nın müdahil olmasıyla, bizi rahat hissettirdiler. Fakat onların müdahil olmaması gereken ortamın sağlanması lazımdı. Gerekli güvenlik önlemleriyle, üst aramasıyla. Dünkü olaya farklı bakılması lazım.
Ben Kulüpler Birliği Vakfı’ndan istifa ettim. Fenerbahçe olarak kendi geleceğimizi çizmek zorundayız. O yüzden bu kararları aldım. Camiamıza da aklıselim davranmayı rica ediyorum. Biz kendi ülkemizde bu muameleyi görmeyi kabul etmeyeceğiz.
Defalarca söyledik Türk futbolunda yaşananları. Bahisinden, şikesinden, haksız rekabetinden bas bas bağırıyoruz. Biz artık kendi bağımızı kendimiz keseceğiz. Gerekiyorsa da bir alt lige ineceğiz. Bu kararı aldığımızda alt lige düşmek söz konusu. Her gün ölmektense bir gün öleceğiz. Bir sene oynarız çıkarız, herkes aklını başına alır. Yeter. Gerçek anlamda yeter. O yeterlerden değil söylediğimiz.