Sevgili okurlar 2010 da dünyada oluşan, Bürokratlarca Türkiye’yi teğet geçen ekonomik kriz; ne oldu da 2022 de kemiklerimize kadar hissettirdi kendini!…
En son faturalarla özellikle ailelere neler yaptı;
Birlikte bakalım istedim.
Ekonomik Kriz gündelik hayatta resmi açıklamalarda, medyada sıkça işlense bile; en derin etkiyi aileler yaşamaktadır.
Buna karşın; çözüm ve sosyal politika önerileri üreten çalışmalar aynı derecede yaygın değil
Ekonomik kriz sebebiyle bir çok insan işini kaybeder
İşlerini koruyan nispeten şanslı kesim ise ücret kesintisi, sosyal güvencelerinde kısıtlama, çalışma saatlerinde artma gibi olumsuz değişikliklere maruz kalırlar.
Toplumun temel yapı taşı aileler ağır faturalar altında sınanırken, aile bütünlüğünü de bozmaya başlar.
Ve aile bireyleri bazen iki işte birden çalıştıklarında olumsuz koşullardan kaynaklı fiziki ve duygusal buhranı yaşıyorlar, birbirlerinden kopma gerçekleştiriyor.
Ekonomik kriz,
Temel ihtiyaçlara yapılan zamlar; özellikle sağlık eğitim ve temel ihtiyaçlara…
Özel sektörde ; İşçilerin iş yüklerinin artırıp, maaşların düşük tutulması gibi nedenlerle toplumun yapı taşı aile sağlığını olumsuz etkilemektedir.
Ekonomik krizler; insanların işsiz ve parasız kalma düşüncesine kapılmalarını sağlar…
İnsanların onların güvenini ve duygularını tehdit ederek kaygıya yol açar…
Birey; kendisi ve aile bireylerinin “gelecek kaygısıyla” yaşamaya başlar…
Böyle bir durumda da insanların iş verimleri düşer, motivasyonları azalır ve sağlıkları bozulur.
Öz saygıyı yitiren,
Depresyona yatkınlaşan,
İçe kapanan,
Umutsuzluğa kapılan
Stresli bunalan ve ruh sağlığı bozulan,
Suça yatkın, bireyler; toplumsal sosyal yapımızı bozarak, tamiri mümkün olmayan, ailede toplumda hasarlar meydana getirir.
Öncelikle geçim kaygısı, bunun gerisinde yaşamlarını devam ettirme dürtüsü ile çalışan insanlar çalışamama psikolojisi ile çeşitli sorunlar yaşarlar.
İhtiyaçları karşılanamayan bireyler Temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayacağı endişesinden dolayı hayal kırıklığı içinde gergin, agresif ve saldırgan davranışlar sergileyebilirler. Her gün işe giderken “bugün kim işten çıkarılacak, acaba ben mi?’ diye düşünerek endişeli, gergin ve kaygılı bir ruh haline bürünebilirler.
Böyle bir durumda da insanların iş verimleri düşer, motivasyonları azalır ve sağlıkları bozulur.
Stres bozuklukları,
Depresyon,
Umutsuzluk,
İçe kapanma,
Öz saygı yitimi,
Bunaltı ve davranış bozuklukları ruh sağlığı bozukluklarıyla,
Gergin, agresif ve saldırgan davranan bireylerin iş verimi, motivasyonu inanılmaz düşer.
Yoksulluğun artması ve yoksullaşan toplum ; yoksulluğun sonucu açlık ile hayatlarının ve onurlarının tehdit altında olduğu duygusuna kapılırlar.
“Ekonomik sorunların artması” ‘nın peşi sıra;
- İşsizliğin artmasıyla,
- Şiddetin artmasıyla,
- Toplum yapısının bozulmasıyla,
- Göçlerin artmasıyla,
- Aile yapısının bozulmasıyla,
- Sosyal faaliyetlerin azalmasıyla,
- İntihar ve boşanmaların artmasıyla,
- insanlara olan güvenin azalmasıyla,
- Harcamaların kısıtlanmasıyla,
- Birikim yapamamasıyla,
- Sağlığın bozulmasıyla,
Sızlanan yığınlar olarak kendini gösterecektir.
Şimdi bayanlar ve baylar;
Dubleks dairelerinizin terasına çıkarak bakın topluma,
Ne görüyorsunuz?
İyi mi ? Büyük resmi görebiliyor musunuz?
Sizlerin “lüks yaşam kaygısı” biterse insanca birlikte yaşayacağız.
Unutmayın!…