Biz sürekli bu girdabın içindeyiz. Her birimiz ailelerimizden uzakta, farklı şehirlerde bu mesleği, sağlık çalışanından tutun, hemşiresine kadar hepimiz bir mücadele içinde sürdürüyoruz.
Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi‘nde koronavirüs servisinde çalışan acil tıp asistanı doktor Tutku Tanrıkulu Tek, pandemi sürecinde birçok duygusal sınavdan geçtiklerini belirterek, bir meslektaşının babasının kolları arasında yaşamını yitirdiğini ve olaydan çok etkilendiğini söyledi.
Koronavirüs salgınının başından bu yana koronavirüs servisinde görev yapan 1 çocuk annesi acil tıp asistanı Dr. Tutku Tanrıkulu Tek, salgın sürecinde yaşadıklarını anlattı. Birçok duygusal sınavdan geçtiklerini belirten Tek, bir meslektaşının babasının kolları arasında yaşamını yitirdiğini ve olaydan çok etkilendiğini belirtti. Pandemi sürecinin zorlu bir süreç olduğunu ifade eden Tek, “Gerçekten, en azından benim için kısa süreli meslek hayatımda tecrübe etmediğim önü kapalı ve zorlu bir süreç. Sonunu bilmediğin bir şeyle mücadele etmek hem biraz korkutucudur hem de biraz yorucudur.
Biz sürekli bu girdabın içindeyiz. Her birimiz ailelerimizden uzakta, farklı şehirlerde bu mesleği, sağlık çalışanından tutun, hemşiresine kadar hepimiz bir mücadele içinde sürdürüyoruz. Geçenlerde yaşadığım bir anıyı sosyal medyada paylaştım ve insanların yorumları gerçekten beni duygulandırdı. Bu benim kısa bir anımdı, fakat kimbilir başka bir yerde paylaşmayan insanlar neler yaşıyorlar. Gerçekten her gün bizim için bir mücadele. Her sabah ‘acaba yeni kaç hastaya çare olabileceğiz?’ ama bir yandan da endişemiz ‘ne kadar katlanacak?’ girdabı içinde işe gelip, insanlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. En azından birilerinin yüreğine dokunabilmiş olmaktan dolayı mutluyum” dedi.
‘ANNEME BABAMA ULAŞAMAMAYLA YÜZLEŞTİM’
Sosyal medyada anlattığı anısını paylaşan Dr. Tek, başka bir şehirdeki meslektaşının babasının koronavirüs nedeniyle kendilerine başvurduğunu ve yaşamını yitirdiğini söyleyerek, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Bir akşam saati, kapıda, doktor babası olduğunu sonradan öğrendiğim bir amca vardı. Biz polikliniğin kapısı kapalı tek tek içeri aldığımız için hastaların asıl durumunu göremiyoruz ama durumu kötü olan hastalar bize bilgi veriyor. Beklerken durumu o kadar kötü değilmiş ki sırasını beklemiş. Herhangi bir imtiyaz herhangi bir öne geçme talep etmeden kendi muayenesini olurken 15 dakika gibi bir süre zarfında kötüleşti hastamız.
Bu süre zarfında da meslektaşım olan kızı, ‘ben size bilgi vereyim doktor hanım, babamın seyri böyleydi, ben de pandemi polikliniğinde çalışıyorum. Bizim yaklaşımımız böyleydi, siz nasıl yaklaşıyorsunuz?’ diyerek bilgi almak istedi. Doktor hanım telefonu kapattıktan sonra babasının aniden kötüleşmesi, benim babasını bizim resüsitasyon odası dediğimiz hayati tehlikesi olan hastaları aldığımız odaya alıp müdahale etmem saniyeler içinde gerçekleşti. 1 saat sonrasında ne yazık ki amcayı kollarımda kaybettim. Doktor hanımın amca entübe olduktan sonra benimle yaptığı telefon konuşması beni asıl sarsan durum oldu. Mesleğimiz gereği ne yazık ki insanların ölümleri ile iç içeyiz, ben doktor hanıma ‘elimden geleni yapıyorum bana güvenebilirsiniz’ dedim.
Empati yaptığımı anlatmak için ‘benim babam da olabilir’ dedim. Bana, ‘Allah korusun sizin babanız olmasın’ dedi. Bu onun öyle bir acının içindeyken, babasının hayati tehlikesinin çok yüksek olmasına rağmen bana sahip çıkıp aslında o da bana doktorluk yapıp beni korumaya çalışıyordu. Çok sarsıldığım bir olay. İstanbul’da benim ailem o dakikalarda benim annem, babam da bir hastanenin acil servisinde entübe edilebilir ama benim elim kolum onlara yetemez bununla yüzleştim. “
‘KENDİLERİNİ KORURKEN BİZİ DE KORUYORLAR’
İnsanların çok basit önlemlerle kendilerini ve başkalarını koruyabileceğini aktaran Dr. Tek, “Biliyorum ki biz Türk toplumu olarak dayanışmaya, birlikteliğe, özel günlere, kötü günlere önem veren insanlarız. Bir anda yüzyıllardır gelen gelenekleri ortadan kaldırmalarını kimse isteyemez ama birinin bir kalabalığında, bir organizasyonunda başka birinin annesini, babasını, çocuğunu riske edebileceklerini düşünsünler istiyorum.
Yoksa tabi ki mutlu günler, üzüntülü günler ancak birlikteyken kolay aşılabilen şeyler ama yine de maske takarak, izolasyon önlemlerini dikkat ederek ve her şeyden öte kendilerini korumaya çalışarak aslında bizi de koruyorlar. Benim İstanbul’daki ailemi koruyorlar. Kars’taki akrabalarımı koruyorlar. Her biri Türkiye’nin farklı şehirlerinde yaşayan hiç tanımadıkları insanlara hizmet veren sağlık çalışanlarını koruyorlar” diye konuştu.