Tarihi eserleri biyolojik bozulmadan arındırmak isteyen Erzurum Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvar Müdürlüğü çalışanları, ‘azot çadırı’ tasarladı.
Atmosferik gaz uygulaması yapabilen çadırı, aldıkları destekle üreten görevliler; tekstil, ahşap, kağıt, deri gibi eserleri, azot uygulamasıyla biyolojik bozulmadan arındırıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Erzurum Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvar Müdürlüğü çalışanları, restorasyon için getirilen tarihi eserlerdeki biyolojik bozulmaları arındırmak amacıyla atmosferik gaz uygulamasının yapılabileceği ‘azot çadırı’ tasarladı. Tarihi eserlerin zarar görmeden arındırılmasını yapacak cihaz ve çadır tasarımını hazırlayan ekip, Atatürk Üniversitesi’nde görevli akademisyenler ve Teknokent Ar-Ge Proje Hocam ofisi ile ortak çalışma yürüttü.
Atatürk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi’nden alınan destekle 2022 yılında üretimi tamamlanan azot çadırı, kurumda eserlerde uygulamaya başlandı. Dijital kontrol paneli ve içerisinde gazın basınç seviyesini, sıcaklığını takip ettikleri sensör ile kamera sistemi bulunan çadırda, biyolojik bozulma görülen tekstil, ahşap, kağıt, deri gibi eserler azot uygulamasıyla temizleniyor. Çadırda 21 gün süreyle tutulan eserler, hava tahliyesinin ardından eser çıkarılıyor. Dijital kontrol paneli ve taşınabilen çadırla sadece Erzurum değil, talep gelen illere de hizmet veren ekip, kendilerinin geliştirdiği yazılımla ata yadigarı eserleri uzaktan da arındırıyor.
GAZ SIZDIRMAZ ÖZELLİK
Cihazın tasarımını kurum çalışanları olarak kendilerinin tasarladığını belirten laboratuvar sanat tarihçisi ve restoratör Rabia Genç, “Biyolojik bozulma, eserleri geri dönülmez bir noktaya getirebiliyordu. Önceki çalışmalarımızda biyolojik arındırma konusunda istediğimiz sonucu alamıyorduk. Kurum çalışanları olarak bunu yapabileceğimiz tam bizim istediğimiz gibi cihazı tasarladık. Atatürk Üniversitesi akademisyenleri ile Teknokent Ar-Ge Proje Hocam ofisinden cihazın yapımı konusunda destek aldık. Proje dijital kontrol panelinin yanı sıra çadırdan oluşuyor. Gaz sızdırmaz özelliği olan çadırın içinde gaz basıncını, sıcaklığı ve havayı ölçeceğimiz sensör ile eserin durumunu takip ettiğimiz kamera bulunuyor” dedi.
‘ESERLERE BÜYÜK ZARAR VERİYOR’
Biyolojik bozulma hakkında bilgi veren Genç, azot çadırının kendileri için çok faydalı olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
“Genel olarak organik eserlerde biyolojik bozulma görülüyor. Biyolojik bozulmalar restorasyon süresini de olumsuz etkiliyordu. Eserlere de çok ciddi zarar veriyor, yani dönülmez noktalara getiriyor. Biyolojik bozulması tamamen bitirme konusunda istediğimiz gibi sonuç alamıyorduk. Ama cihazla birlikte 21 gün süreyle azot uygulamasıyla eserleri arındırabiliyoruz. Şu anda biyolojik bozulma yaşanan herhangi bir organik eseri çadır içerisine konularak 21 gün süreyle azot uygulamasına tabi tutuyoruz. Daha sonrasında çıkardığımızda çok rahat bir şekilde biyolojik bozulmaları alabiliyoruz.”