MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli “Birkaç emniyet müdürünün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Birkaç emniyet müdürünün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir. Nitekim hedef; MHP, AK Parti, Cumhur İttifakı ve son tahlilde Türkiye’dir. 17-25 emniyet ve yargı ortaklı darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğersek boyumuz devrilsin, göz yumarsak gözümüz çıksın, eyvallah edersek de kanımız kurusun” dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, TBMM‘de partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun Filistin’in BM üyeliğinin yeniden değerlendirilmesi ve Filistin’e daha geniş yetki ve ayrıcalıklar tanıyan tasarıyı kabul etmesine ilişkin, “Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 80 ülke, BM Genel Kurulu’na Filistin’in üyeliğinin Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve bu ülkeye bazı ilave haklar tanınmasını öngören bir tasarı sunmuşlardır. 10 Mayıs 2024 tarihinde yapılan oylamada 143 ülkenin kabul, 25 ülkenin çekimser ve 9 ülkenin ret oyuyla Filistin tasarısı Genel Kurul’da onaylanmıştır. Uluslararası toplum, ezici çoğunlukla Filistin’in yanında durmuştur. Küresel vicdan, Filistin halkının meşru mücadelesine destek verirken; İsrail saldırılarına bir nevi tepki göstermiştir. Filistin’in üyelik tasarısının, BM Genel Kurulu’nda onaylanması karşısında İsrail temsilcisinin çıldırmış gibi BM Şartı’nın bir kopyasını imha etmesi, kararın terör için bir ödül olduğunu ileri sürmesi, Siyonist vandallığa uygun düşen bir saygısızlık ve seviyesizlik olarak kayıtlara geçmiştir.
Netanyahu yönetimi terör arıyorsa, terörist görmek istiyorsa, soykırımcıları tanımak istediğindeyse; bir boy aynasına ilk elden bakmayı mutlaka tercih etmelidir. İsrail’in azgın şımarıklığı, işlediği korkunç cinayetleri, insani değerleri hiçe sayması, haddi ve hududu çoktan aşmıştır. Şu haksızlığa, şu hukuksuzluğa bakınız ki, Genel Kurul’da 143 ülkenin ‘Evet’ kararı Konsey’de adeta temyiz edilecek, 5 daimi ülkeden birisinin vetosu halinde onca emek ve emel, heder olup gidecektir. ABD’nin Filistin’in üyeliğini bir kez daha veto etmesi muhtemeldir. Uluslararası toplum, İsrail saldırılarını durdurmak, kalıcı çözüm ve barışı temin etmek için mutlak surette somut adımlar atmalıdır” ifadelerini kullandı.
‘NİHAİ HEDEFİ ANADOLU COĞRAFYASIDIR’
Türkiye’nin; atılgan, ahlaklı, sabırlı, akıl dolu ve cesur politikalarıyla Filistinlilerin duacısı ve destekçisi olduğunu aktaran Bahçeli, “Öylesine azimli, dirayetli, insani ve vicdani bir dış politika takip edilmektedir ki, İsrail’le yapılan 9,5 milyar dolarlık ticaret bir kalemde silinip atılmıştır. Türkiye çok büyük bir ülkedir. Haklının safında, zulmün ve zulüm piyonlarının karşısındadır. Tarihin sesi kulaklarımızda çınlamaktadır. İnanç, kültür ve gönül coğrafyalarımızın feryatları, milli yüreklerde dalgalanmaktadır. Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Kabinesinin sonuna kadar yanında olduğumuzu, ne karar alınırsa alsın arkasında duracağımızı herkesin bilmesinde sayısız yarar olacaktır. Vadedilmiş toprakların nihai hedefi, Anadolu coğrafyasıdır. Bugün Gazze’de boyun eğersek, bugün Kudüs’te susarsak, gelecekte son yurdumuzda çok çetin olaylar yaşanabilecektir. Gazze’yi savunmak demek, mesela Gaziantep’i savunmak demektir. Gazze’yi konuşmak demek, mesela Şanlıurfa’yı konuşmak demektir. Hiç kimse boşa sallayıp dolu tutmanın çabasına heves etmesin.
Hiç kimse Gazze’yi günlük politika malzemesi haline getirip, buradan bir cephe açarak Türkiye’yi suçlamaya, siyasi ikbal ve ikmal gayesine meyletmesin. Biz böylesi çarpık ve çürük zihniyetlerin ön planda Gazze çığlığı atarken, arka planda Siyonizm’in değirmenine nasıl su taşıdıklarını gayet iyi biliyor ve maskelerinin altındaki nursuz suratlarını da yakından tanıyoruz. Diyorum ki, İsrail ile Filistin arasında bir an evvel ateşkes rejimi tezahür etmeli, kalıcı barış için taraflar harekete geçmelidir. İki devletli çözümden başka herhangi bir alternatiften bahsedilemeyecektir. Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları temelinde, egemen, siyasi ve toprak bütünlüğünü sağlamış bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasından ve tanınmasından başka bir seçenek yoktur, aksi halde Orta Doğu ve dünyanın bir kıvılcımla yanması mukadderdir” diye konuştu.
‘BATI’NIN ÇÜRÜYEN TOPLUM YAPISI SAHNE ALMIŞTIR’
Bahçeli, İsveç’in Malmö kentinde düzenlenen Eurovision finaline ilişkin, “Sanattan daha çok siyasi içerikli bahse konu yarışmanın ahlaki çöküş propagandasına dönüşmesi, erkekle kadın arasında kalmış üçüncü bir türün tedavüle çıkması, kokuşmuşluğun boyutlarını göstermesi bakımından ibret levhası olmuştur. Marjinalliğin dozajı korkunç düzeylerdedir. Batı’nın çürüyen toplum ve kültür yapısı adeta sahne almıştır. Birinci olan İsviçreli erkek sanatçının tüylü ceket, bol makyaj ve pembe saten etekle yarışmada boy göstermesi utanç verici bir yozlaşmanın teyidinden başka bir şey de değildir. Eğer bunun adına çağdaşlık deniyorsa, biz de diyoruz ki batsın böyle bir çağdaşlık anlayışı” dedi.
‘YENİ YÜZYILDA ATANAMAYAN TEK BİR ÖĞRETMEN KALMASIN’
Milli Eğitim Bakanlığı’nca açıklanan yeni müfredat taslağına değinen Bahçeli, ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin hazırlığında emeği geçenleri tebrik ederek, “Ümit ederim ki yeni yüzyılda atanamayan tek bir öğretmen kalmasın, bu dram artık sonlansın. TBMM gündemine gelecek Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda yapılacak değişiklik teklifini de yürekten destekleyeceğiz. Son örneği Eyüpsultan’da yaşanan, bir okul müdürümüzün katledildiği elim hadiseyi ve öğretmenlerimize yönelik her neviden şiddeti lanetliyor, faillere tutuksuz yargılama yerine doğrudan tutuklama tedbirinin uygulanacak olmasını da son derece adil, isabetli ve yerinde görüyoruz” açıklamasında bulundu.
’17-25 ARALIK DARBE GİRİŞİMİNİN TEKRARA BOYUN EĞMEYİZ’
‘Ayhan Bora Kaplan’ soruşturması ile ilgili Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde görevli bazı emniyet müdürlerinin görevden uzaklaştırılması ile ilgili değerlendirme yapan Bahçeli, şöyle konuştu:
“Bugünlerde iç işgal cephesinde toplanıp aynı zamanda emniyet ve yargı içine yuvalanmış soysuz ve kripto çetelerin yeniden Türkiye üzerinde hesap yaptığı görülmektedir. Bu kan içen vampirlerin aklını başına alması, etrafımızda iftira ve ihanet duvarı örmeye kalkışmalarının ağır sonuçları olacağını bilmeleri, akıbetleri için 15 Temmuz gecesine dikkatle bakmaları ikaz ve ihtarımdır. Ayranımızı kabartmasınlar, sabrımızı taşırmasınlar. Maşa kullanıp sütre (perde) gerisine saklananların hepsini takip ediyoruz. Olan biten tüm kanun dışı irtibat ve ilişki ağlarının farkındayız. Birkaç emniyet müdürünün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir.
Nitekim hedef; MHP, AK Parti, Cumhur İttifakı ve son tahlilde Türkiye’dir. 17-25 emniyet ve yargı ortaklı darbe girişiminin tekrarını planlayanlara boyun eğersek boyumuz devrilsin, göz yumarsak gözümüz çıksın, eyvallah edersek de kanımız kurusun. Gizli tanık ifadeleriyle şerefli isimleri karalama kumpasını ve tecelli eden millet iradesini gölgeleme arayışını himaye eden ve buna hizmetkarlık yapan kim varsa haindir, Haşhaşidir. Emniyet, yargı ve medya uzantılarının tepesine binilmelidir. Bakalım ‘Temiz Eller Operasyonu’ nasıl oluyormuş, hepsine göstermek, hepsini yaka paça içeri tıkmak da hukuk devletinin varlık ve şeref konusudur. Meclis gündemine gelecek olan 9’uncu yargı paketinde, casusluk suçu ilgili yeni düzenlemeden rahatsız olanlar çok iyi araştırılıp incelenmelidir. Yurt içinden ve yurt dışından hain FETÖ’cülerin, onlara sözcülük yapan satılmış, devşirilmiş sözde gazetecilerin bedel ödemesi yakındır ve kaçınılmazdır.”