İnsanlar komplike yapıda olsa da kompleks üstüne kompleksli olmamaları gerekli. Birisine öneride bulunduğunuz zaman “Beni mi yönetmeye çalışıyor?” sorusu kadar gereksiz bir düşünce olamaz hayatta.
İnsanlar yönetilmeye ihtiyaç duymamalı ama gerekliyse de yönlendirme yapılmalı ve bunun adı yönetim olmamalı zaten. Sanırım algılamamızda bir yerlerde sorun tespiti yapılmalı. Demek ki bu her söyleneni veya yardımı farklı yere yormak demektir. Belki yeri geldiğinde yönetilmek de gereklidir ama bunun da bir gurur meselesi haline dönmemesi gerekir ki buna dönüyorsa niyet de sorgulanmalıdır.
Bazı insanlar lider olarak doğar, bazıları ön planda olarak her an her şekilde yönlendirmeyi sever ama kimisi de ne yapacağı belli olsun ister. Bu yapı da kişiden kişiye göre değişir. İnsanın yapısı ne olursa niyet önemlidir. Olayları veya yapılanı farklı algılayıp da farklı yöne çekmek de iyi niyet olmadığı göstergesidir. Ama kötü niyet beklenecek var beklenmeyecek var.
İnsanlardan bazen tavsiyeye özellikle ihtiyaç duyarız ki bu bizi yönettikleri anlamına gelmez. Hiyerarşik bir yapılanma yoksa yönetimden de bahsedilemez. Aslında insanlar önce kendini yönetebilmeyi başarmalıdır. Diğerlerine sonra geçerler, öyle bir art niyet varsa da. Ortada olan işse farklı bir yol izlenmeli, ortadaki bir olaysa farklıdır… Önemli olan çevrenizdekileri nasıl algıladığınız.
Herkes bana hükmediyor diye algılıyorsanız tebrikler bundan sonra yalnız kalmaya mahkumsunuz ki kimse böyle insanlarla bir arada olmak istemez. Hüküm yeterince itici bir kelimeyken ve insanlar daha kendilerine söz geçiremezken başkasına söz dinletmek de zor bir iş zaten.
Her konudaki gibi bunda da denge aranmalıdır. Yani çok tavsiye verirseniz veya herkes benim istediğim gibi olsun, bana göre davransın derseniz evet bu yönetim olarak algılanır. Diğer yandan da çok bocalıyorsanız yönlendirilmeye ihtiyacınız var anlamına gelir ve bu da istenilen bir şey değildir.
Nereden bakarsak bakalım iki tür baskınlık da bir yönetim problemidir ve aşılmalıdır.