”Bir ülkenin gençleri refahın güvencesidir. ” BENJAMİN DİSRAELİ. Bir değer sorunsalı; İktisadi İdari Bilimler Fakültesi.
Adam Smith’in Emek-Değer Teorisinden kısaca bahsetmek gerekirse bir ürünü üretmek için ne kadar fazla emek sarf ediliyor ise o ürün o denli değerlidir.
Bu teoriyi günümüzde atanmaya çalışan genç arkadaşlarımıza uyarladığımızda özellikle İİBF kadrosunun ortalama 5-6 sene emek vererek KPSS A grubu sınavına hazırlandıklarını söyleyebiliriz. Dolayısıyla atandıkları yaş ortalama olarak 27 ile 30 yaş aralığını bulmaktadır. Genel olarak ”uzmanlık” kadrolarının ihdas edildiği bu genç arkadaşlarımızın aşırı derecede çaba sarf ettiklerini bu istatistiklere bakarak söyleyebiliriz.
Peki neden bu süreç bu denli uzun olmaktadır?
İktisadi İdari Bilimler Fakültesi mezunu olan genç arkadaşlarımız öncelikle KPSS A grubu sınavına hazırlanarak belirli bir puan almaları gerekmektedir. Daha sonrasında kurumlar ilan yayınlamakta ve genç arkadaşlarımız il tercihi yapmaktadır. Bazı kurumların tercihlerinde 5 il hatta bazılarında tek bir il seçme hakları mevcuttur. İl tercihinden sonra sıralamaya girerek elenmeyen arkadaşlarımız bu seferde kurumun açtığı yazılı sınava tabii tutulmaktadır. Bu sınavda da başarılı olanlar en son mülakata çağrılarak süreç tamamlanmaktadır.
EMEK – DEĞER
Uzun bir yolculuk serüveni geçiren bu arkadaşlarımız ülkemiz için önemli olan idare kavramının içerisindeki yapı taşlarıdır. Onların bu denli emek harcayarak zamanlarını, maddiyatlarını ve hatta maneviyatlarını feda etmeleri tamamı ile işlerinde uzmanlaştıklarını göstermektedir.
PEKİ SÜRECİN UZUNLUĞU YANINDA ARKADAŞLARIMIZIN KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR NELERDİR ?
İİBF kadrosunun yanı sıra çoğu gençlerin karşılaştıkları en önemli sorunlardan bir tanesi KURUMİÇİ mevzusudur. Kurumun içerisinde herhangi bir vasıfta çalışan bir kişinin İİBF’nin bin bir emek ve zaman harcayarak aştığı aşamalara tabi olmaksızın özel bir sınav ile direk İİBF kadrolarına atanmasıdır.
Bu konu çok fazla haksızlığa sebebiyet vermekte olup acilen çözüme kavuşması gereken konular arasındadır. Genç dinamizmin kalın kitaplar arasında her şeyini feda ederek emeğinin karşılığını beklemesi en doğal hakkıdır.