Arkeolojik kazılarda bulunan iskeletlerle ilgili çeşitli incelemeler yapılıyor. Şu ana kadar 55 iskeletin ortaya çıkarıldığı nekropol alanda bilim insanlarını şaşırtan olaylar oluyor.
Van’da Çavuştepe Kalesi’ndeki nekropolde sürdürülen arkeolojik kazılarda Urartulara ait yeni bilgilere ulaşılıyor Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, “Burada ortaya çıkardığımız bir iskelet bizim için çok önemliydi. Çünkü yakılan iskelet kadın iskeletiydi ve iskeletle birlikte, süs eşyalarının yanında bir de tunç mühür vardı. Eski çağda mühür özellikle yönetici ve tüccar sınıfının kullanmış olduğu bir olgu” dedi.
YYÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu başkanlığında antropolog, arkeolog, sanat tarihçi ve restoratörlerden oluşan 17 kişilik ekip, Van’da Urartu Kralı 2’nci Sarduri tarafından yaptırılan, 2 bin 750 yıllık Çavuştepe Kalesi’nde ve nekropoldeki kazı çalışmalarında önemli bulgular ortaya çıkarıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle yürütülen çalışmalarda, Urartular’ın sosyal yaşantısı, ölü gömme adetleri ve inançlarına ilişkin önemli bulgulara ulaşılıyor. Kazıda bulunan iskeletlerle ilgili de çeşitli incelemeler yapılıyor. Şu ana kadar 55 iskeletin ortaya çıkarıldığı nekropol alanda bilim insanlarını şaşırtan olaylar oluyor.
Kazı başkanı Prof. Dr. Çavuşoğlu, 2007 yılından itibaren, 2020 yılına kadar yapmış oldukları nekropol alanındaki kazılarda 15 cesede ait iskelet, 37 urne mezar ortaya çıkarttıklarını söyledi. Çavuşoğlu, her yaş grubundan iskeletlerin ortaya çıkarıldığı alanda özellikle kadın iskeletlerinin üzerinde süs eşyalarının olduğunu bunun nedeninin de bu alanın soylu ve yönetici sınıfa ait olmasından kaynaklandığını belirtti. Prof. Dr. Çavuşoğlu, birçok farklı inançtaki insanların kendi inanç şekilleriyle ölü gömme tekniği ile gömülmesinin aslında hoşgörünün belirtisi olduğunu söyledi. Nekropol alanda Urartuların ölü gömme adetlerindeki birinin de cesedin yakılarak arda kalan bütün eşyalarıyla çömleğin veya küpün içerisine bırakılmasından oluştuğunu belirten Prof. Dr. Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
“Bir tanesi bizim için önemliydi. Çünkü yakılan iskelet kadın iskeletiydi. Kadın iskeletiyle birlikte, süs eşyalarının yanında bir de tunç mühür geldi. Tunç mührün gelmesi, eski çağda mühür özellikle yönetici ve tüccar sınıfının kullanmış olduğu bir olgu. Ancak bu kişiler buna sahip olabiliyor. Kadın yönetici bir kişinin eşi veya kendisi yöneticiydi ya da tüccardı. Bu Urartu arkeolojisinde ilk kez karşılaştığımız bir durum. Mührün çam formunda olması da bir ilk. Yandığı için çok deforme olmuş ancak üzerinde keçiye benzeyen bir süsleme bulunuyor.”