Avrupa Yeşil Mutabakatı ve COP26’dan sonra dünyanın gündemine oturan sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği bilgi teknolojileri sektöründe yeşil ağ dönemi.
Sunucuların, bilgisayarların ve bilgi teknolojileri ortamında bulunan tüm ürünlerin harcadığı enerji kaynağının ve yaptığı karbondioksit salınımın yönetilmesi olarak tanımlanan Yeşil Bilgi Teknolojileri (Green IT Management / Green Computing) öne çıkan trendler arasında yer alıyor. Yeşil BT’nin bileşenlerinin aynı zamanda yoğun enerji kullan olan veri merkezlerinin yeniden tasarımı, yeşil ağ iletişiminin sanallaştırılması ve bulut bilişimi olduğu belirtiliyor.
Mazars Denge Bilgi Teknolojileri Denetim, Danışmanlık ve Güvenlik Hizmetleri Lideri Merve Efe, bu kapsamda bilgi teknolojilerinin sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için bilgisayar, sunucu ve bunlara bağlı alt sistemlerin tasarım, üretim, kullanım ve imha sürecinde efektif bir yönetimle ele alınması gerektiğini vurguladı.
Efe, bu konudaki hedeflerin enerji verimini azami seviye çıkartmak ve ürünlerin yaşam döngüsünü, geri dönüşüm politikalarına uygun takip etmek olduğunu belirtti. Efe, “Yeşil BT kapsamına ilişkin çalışmalar oldukça önemli. Dünyadaki insan nüfusu son 50 yılda iki katına çıktı elektronik cihazların tüketimi aynı zaman zarfında çok daha fazla bir oranda artı. BT cihazlarına ve hizmetlerine olan bağımlılık arttıkça, bu cihazları çalıştırmak için enerji ve elektriğe ihtiyaç da artacak” dedi.
11 ADIMDA YEŞİL BİLGİ TEKNOLOJİLERİ
Bilgi teknolojisiyle ilgili alanların 11 adımda daha sürdürülebilir olmasıyla ilgili yöntemleri paylaşan Efe, bu maddeleri şöyle sıraladı:
ÜRÜN YAŞAM SÜRESİNİN UZUNLUĞU
Kullanılan ürünlerin yaşam süresinin uzun tutulması sürdürülebilirlik açısından önemli adımlardan biri olarak değerlendiriliyor. Fiziksel ürün satın alımlarında “uzun süreli kullanılabilirlik, dikey olarak yükseltilebilirlik ve modüler olabilmesi” ilkesi esas alınması önemli; örneğin 3 yılda bir bilgisayar değiştirmek yerine, aynı bilgisayara Memory veya Harici Disk eklenerek dikey olarak yükseltilmesi çevreyle ilgili daha az atık ortaya çıkartıyor.
“SİSTEM ODASI TASARIMI”
Sistem odaları, standart iş binalarından 100-200 kat daha fazla enerji tüketiyor; bu yüzden sistem odası tasarımları yapılırken kullanılan fiziksel ekipman, lokasyon, konfigürasyon ve binanın yapımı da göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, sunucu kullanımı, depolama üniteleri, ağ donanımları, enerji kaynakları gibi farklı ünitelerin merkezi bir birimden izlenmesi ve her bir farklı ünite için enerji verimli olması esas alınmalıdır. Sistem odasının en çok enerji tüketen birimlerinden biri de soğutma sistemleridir. Bu sistemler için de enerji verimliliğinin yüksek tutulması göz önünde bulundurulmalıdır.
“ALGORİTMALARIN VERİMLİ YAZILMASI”
Yazılım algoritmalarının tasarımı, donanım kaynaklarının kullanımıyla direkt olarak ilgilidir. Örneğin yavaş, lineer bir arama algoritması çok fazla CPU tüketimi yaparak enerji kullanımını artıracak ve daha fazla soğutma için ekstra enerjiye ihtiyaç duyacaktır. Bunun yerine indekslenmiş bir arama algoritması kaynak ve soğutma tüketimlerini asgariye indirilebilir.
“SANALLAŞTIRMA”
Bilgisayar sanallaştırılması, fiziksel kaynakların birden fazla ortamı sunabilmesini ifade eder. Sunucu ihtiyaçlarında daima sanal makine kullanımının politika olarak benimsenmesi, multi-tenant (paylaşımlı) olarak kullanımı hem fiziksel ihtiyacı dengeleyecek hem de yüksek verimlilik ile daha az donanım ile daha çok hizmeti sağlayabilecektir.
“TERMİNAL SUNUCU KULLANIMI”
‘Thin client’ olarak adlandırılan yöntemle kullanıcılar merkezi bir sunucuya bağlanır ve ortak bir kaynaktan hesaplamalar yapılır ve son kullanıcı kendi terminalinde sonucu görür. Bu yöntem sayesinde normal bir bilgisayardan çok daha az enerji sarfiyatı sağlanabilir.
“GÜÇ KAYNAĞI VERİMİ”
Standart bir bilgisayar güç kaynağı genellikle %70-%80 oranında, enerjinin ısıya dönüşümü anlamında verimlidir. “80 Plus” isimli bir sertifikasyonla bilgisayar güç kaynaklarındaki verimlilik oranının artırılması hedeflenmiştir. Güç kaynağı seçimlerinde bu sertifikasyonun tercih edilmesi uygun olacaktır.
“VERİ DEPOLAMA”
Nispeten daha küçük forma sahip depolama üniteleri (2,5 inch gibi) daha geniş olanlara oranla daha az enerji tüketmektedir. Bunun yanında SSD veya DRAM gibi hareketli parçası olmayan depolama üniteleri çok daha fazla enerji verimliliği olanağı sunmaktadır.
“MONİTÖRLER”
Tüm terminallerde kullanılan monitörlerin yüksek enerji verimli olması beklenmelidir. LCD monitörlerin çoğu soğuk katot floresan ampul kullanmaktadır. Yeni sürümlerden bazıları ise LED kullanmakta ve daha az enerji tüketmektedir. Bu nedenle monitörlerde öncelik olarak LED olanlar tercih edilmektedir.
“GERİ DÖNÜŞÜM”
Çevre birimleri için gerekli olan yazıcı kartuşları, kâğıt ve pillerin geri dönüşüme uygun olarak tercih edilmesi gerekmektedir. Ayrıca artık kullanılmayan bilgisayar ve birimler, bağış yoluyla daha az imkânı ve ihtiyacı olan kâr amacı gütmeyen organizasyonlara iletilebilirler.
“BULUT BİLİŞİM”
Bulut bilişimin imkân tanıdığı sanallaştırma, dinamik ortam sunma, tek ortamın birden fazla tüketici tarafından kullanılması (multi-tenancy) ile daha az enerji tüketimi sağlanabilmektedir. Ayrıca yeşil sistem odası yöntemini kullanan bulut bilişim sağlayıcılarının tercih edilmesi de öncelik olmalıdır.
“TELEKONFERANS İLE TOPLANTILARIN DÜZENLENMESİ”
Fiziken bir ortamda bulunabilmek ve toplantı yapılabilmesi için birden fazla katılımcının seyahat etmesi ve buna bağlı olan karbon salınımı yaratması, ısınması, aydınlatılma ihtiyacının giderilmesi, ofis sağlanması gibi durumlar ortaya çıkmaktadır. Bunların yerine telekonferans yöntemiyle fikir alış-verişlerinin sağlanması çevresel faktörler açısından büyük yarar sağlayacaktır.