TMD tarafından ikincisi düzenlenen ‘Maden Kurtarma Yarışması’, İzmir’in Bergama ilçesinde Koza Altın İşletmeleri Ovacık Altın Madeni’nde başladı.
TMD tarafından ikincisi düzenlenen ‘Maden Kurtarma Yarışması’, İzmir’in Bergama ilçesinde Koza Altın İşletmeleri Ovacık Altın Madeni’nde başladı. 23 Eylül’e kadar devam edecek etkinlikte yarışmacılar; kimyasal müdahale, araç kazaları ve ilk yardım, yer üstü yangın, yer altı gibi farklı etaplarda mücadele etti. Yarışmanın açılış törenine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Şeref Kalaycı, İzmir İl Afet ve Acil Durum Müdürü Kartal Muhcı, TMD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Emiroğlu, Koza Altın İşletmeleri firmasının müdürü Korkan Keskin ile CEO’su Mahmut Çelik katıldı.
‘MADENCİLİK UYGARLIKLARI ŞEKİLLENDİRDİ’
Açılış töreninde yaptığı konuşmada madenciliğin, tarih boyunca uygarlıkları şekillendiren temel sektörlerden biri olduğunu dile getiren Bakan Yardımcısı Kalaycı, şunları söyledi:
“Özellikle sanayi devriminden bu yana insanlığın gelişim sürecinin son iki yüzyılındaki baş döndürücü ilerlemede madenlerin önemini yadsımak mümkün değildir. İçinde bulunduğumuz yüzyılda da madencilik faaliyetleri olmaksızın insan yaşamının sürdürülebilmesi olası değildir. Çoğumuz ev, araba, telefon veya bilgisayar aldık sanırız ama aslında maden satın aldığımızın farkında değiliz. 1900’lerin ikinci yarısından itibaren insanoğlunun maden kaynaklarına yönelik ihtiyaçlarının artması ve endüstrinin gelişmesi doğrultusunda dünyanın her yerinde madencilik faaliyetleri sınırlarını zorlayacak ölçüde artmış ve gelişmiştir.
İlk maden kurtarma ekipleri, kömür madenlerinde müdür olarak çalışanlar patlamalar, göçükler ve benzeri maden kazalarında hayatını kaybedenlerin arkadaşlarından oluşan gönüllülerden oluşmaktaydı. Bu ekipler kaza sonrası madene girerek hayatta olanları arıyor, yaralıları kurtarmaya çalışıyor, yer altındaki yangını barikatlayarak söndürme müdahalesinde bulunuyor ve madenin tekrar çalışabilir hale gelmesi için hayatlarını tehlikeye atıyorlardı. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte hem ekipman hem de ekipler anlamında maksimum profesyonellik ve minimum risk noktasına erişmiş bulunuyoruz.”
‘EN TEHLİKELİ MESLEKLERİN BAŞINDA MADENCİLİK GELİYOR’
Madenlerin risklerine de değinen Kalaycı, “Günümüzde en tehlikeli olan mesleklerin başında madencilik gelmektedir. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 1’i maden sektöründe çalışmasına rağmen gerçekleşen iş kazalarının yaklaşık yüzde 8,5’i maden, özellikle kömür, sektöründe gerçekleşmektedir. Bu oran çok yüksek olmasının yanı sıra 2017 yılından beri madenlerde gerçekleşen iş kazalarında göze çarpan bir düşüş görülmektedir. 2022 yılında gerçekleştirilen bir risk anketine göre, sektörün karşı karşıya kaldığı riskler sıralamasında geçen yıl ilk sırada yer alan emtia fiyat riski bu yıl ikinci sıraya gerilemiş, zirveye ise çevresel riskler çıkmıştır.
Madencilik sektörü tüm dünyada tehlikeli ve riskli sektörler arasında kabul edilmektedir. İş kazalarının yüzde 8,7’si, meslek hastalığı vakalarının yüzde 49,2’si, sürekli iş göremezlik vakalarının yüzde 26,8’i, ölüm vakalarının ise yüzde 10,1’i madencilik sektöründe meydana gelmiştir. Çok tehlikeli iş kolu sınıfında bulunan sektörümüzde, iş yerlerinde faaliyetler öncesinde mutlaka sağlıklı ve güvenli çalışma ortamlarının oluşturulması için risk analizleri yapılarak tüm risklerin belirlenmesi ve bu risklere karşı gerekli tedbirlerin alınarak toplu korumanın sağlanmasını önemsiyoruz” diye konuştu.
İŞ GÜVENLİĞİ VE ÇEVRE VURGUSU
İki kırmızı çizginin, iş sağlığı ve güvenliği ile çevre olduğunu kaydeden Bakan Yardımcısı Kalaycı, “Madenlere talep arttıkça gerek iş sağlığı ve güvenliği gerekse de çevresel riskler artacaktır. Bu riskleri yönetmek ve madenciliği hak ettiği pozisyona taşımak için çalışıyoruz. Bu amaçla maden sahalarımızın denetimlerini az riskli, riskli ve çok riskli olmak üzere üç sınıfa ayırdık. Az riskli gruptaki madenlerimizi yılda en az bir, riskli grupta yer alan madenlerimizi yılda en az iki ve çok riskli gruptaki madenlerimizi ise yılda en az dört kez denetliyoruz. Gerek duyulan her türlü aksiyonu da en iyi şekilde alıyoruz.
Ülkemiz, 2003 yılından bu yana iş sağlığı ve güvenliği alanında önemli değişimlerin ve gelişmelerin yaşandığı bir süreçten geçmektedir. Bu dönemde, Avrupa Birliği’nin iş sağlığı ve güvenliği konusundaki kapsamlı mevzuatının uyumlaştırılması, bu mevzuatın getirdiği risk değerlendirmesine dayalı önleyici yaklaşım ve sürekli iyileşme anlayışı ve kültürünün, çalışma hayatına yerleştirilmesi için önemli çalışmalar yapılmıştır. Biz elimizden geleni yapıyoruz yapmasına ama biliyoruz ki risk hiçbir zaman sıfır olmaz. Tüm paydaşlar kaza risklerini sıfıra indirmek için ellerinden geleni yapmalıdır” dedi.
YARIŞMAYA 10 MADEN KURTARMA EKİBİ KATILDI
TMD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Emiroğlu ise “İlk yarışmamızı 2019 yılında TÜPRAG Madencilik’in ev sahipliğinde Efemçukuru Altın Madeni’nde gerçekleştirdik. 5 ekibin katıldığı yarışmamız sektörde büyük yankı uyandırdı. Pandemi nedeni ile gecikmeli olarak bu yıl yapabildiğimiz ‘2’nci Maden Kurtarma Yarışması’na ise 10 maden kurtarma ekibi katılıyor. 9 kuruluş ise gözlemci olarak aramızda bulunuyor. Bu etkinliği ‘yarışma’ olarak adlandırsak da aslında bu bir yarışma değil. Bu etkinliğin kazananı tüm ekiplerdir, madencilik sektörüdür, ülkemizdir. Bu yarışmanın temel hedefi; ekiplerin birbiri ile tanışmasını sağlamak, dayanışma ruhunu yaratmak, bilgi ve tecrübe paylaşımıdır. Acil bir durumda tek bir ekipmişçesine ortak operasyon yapabilmenin altyapısını hazırlamaktır” diye konuştu.
‘Maden Kurtarma Yarışması’nın ilkini hatırlatan Emiroğlu, “2019 yılında yaptığımız ilk yarışmada bu hedefimize güzel bir temel oluşturdu. Yarışmaya katılan ekiplerimiz Elazığ depreminde 2 saat gibi çok kısa bir sürede müdahaleye hazır hale geldiler. İzmir depreminde AFAD’ın önderliğinde, yıkılan binalarda arama kurtarma çalışmalarına katıldılar. Orman yangınlarında tüm madenciler makine ve ekipmanları ile söndürme çalışmalarına katılırken, kurtarma ekipleri önemli görevler üstlendiler. Şunu belirtmeliyim ki kuruluşlarımızın bu değerli kurtarma ekipleri sadece maden kazaları değil ulusal afetler ile mücadele konusunda da tecrübelerini artırmaya devam ediyorlar” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından protokol üyelerine plaket verildi ve yarışlar başladı.