BBP Lideri Destici Suriye ve Afganistan’dan gelen insanlarla ilgili titiz çalışma yürütülmesi gerektiğine vurgu yaptı
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “Suriye’den ve Afganistan’dan gelen insanlarla ilgili titiz bir çalışma yapılmalı. Kendi sınır bölgelerinde tampon bölgeleri oluşturarak buradaki kamplarda ya da geçici ikametlerde tutulmalı ve Türkiye’nin içerisine kontrolsüz bir şekilde yayılmalarına asla müsaade edilmemelidir” dedi.
Şırnak’ta iki gündür beraberindeki heyetle birlikte bir dizi ziyaretlerde bulunan ve açılışlara katılan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin il binasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Destici, “Ülkemiz içerisinde özellikle mülteci diye nitelendirilen ama aslında mülteci de göçmen de sığınmacı da olmayan önce Suriye’den gelmiş 3 milyonun üzerinde bir insan, daha sonra özellikle de Amerika’nın Afganistan‘dan çekilmesi ile birlikte Türkiye’ye doğru hızlanan bir göç dalgası. Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti’nin sınır güvenliği konusunda daha hassas davranması konusunda hepimiz hem fikiriz. Bizzat Cumhurbaşkanımız, hükümet sözcüsü ve AK Parti sözcüsünün ağzından sınırlarımız yol geçen hanı değil ifadelerini duyduk ve katılıyoruz” diye konuştu.
‘YÜZ BİNLERCE İNSAN GELMİŞ BİR HAVA OLUŞTURULUYOR’
Destici konuşmasının devamında, bazı televizyon kanallarının yakaladıkları bir iki görüntü üzerinden sanki yüz binlerce insanın elini kolunu sallayarak sınırlardan girdiği gibi bir hava oluşturulduğunu ifade ederek, “Öncelikle milletimizin buna itibar etmemesi gerekir. Çünkü bunlar bir algı oluşturuyorlar. Türkiye daha önce içeri aldıkları ile ilgili başka bir plan işletmeli ama şu anda yeni gelen veya gelmeye çalışanlar ile ilgili başka bir plan işletmeli. Yeni gelmiş veya gelmeye çalışanlar ile ilgili yapılması gereken şu; asla sınırlarımızın içine alınmamalıdırlar. Sınırlarımızda tampon bölge oluşturulmalı ve konu Birleşmiş Milletler Komisyonu ile birlikte çözülmelidir. Türkiye tek başına böyle bir sorumluluğu üstlenmemelidir.
Türkiye’nin bu konudaki kapasitesi dolmuştur. Türkiye’de bulunan Suriyeliler oluşturulacak tampon bölgelere sevk edilmeli. Elbette 3,5 milyon insan bir ülkede yaşamaya başlamışsa burada uyum sorunları olacaktır. İşsizliğe, ekonomiye, sosyal, toplumsal hayata olumsuz etkileri olacaktır. İşte bunlar bugün ortaya çıkmıştır. Suriye sınırında Suriyeliler için yeni tampon bölgeler, kamplar veya geçici yerleşim yerleri oluşturarak o bölgelere ivedilikle sevk edilmesi elzemdir. Devlet ve devleti yöneten hükümet bunu yapmalıdır. Bunun önlem ve hazırlıklarını yapmalı ve bunu hızlı bir şekilde devreye sokmalıdır. Bunların kontrol altında olması gerekir” ifadelerini kullandı.
‘SURİYELİ GÖÇMELERE SALDIRMAK ASLA KABUL EDİLMEZ’
Türkiye’deki huzur ve güvenliği sığınmacılar üzerinden bozmak isteyenlere prim verilmemesi gerektiğini belirten Destici, şunları söyledi:
“Tabi bunun karşısında halkımızın duygularını, düşüncelerini istismar ederek, ajite ederek, gençlerimizi özellikle işsiz insanlarımızı Suriyeli göçmenlerin üzerine salmak asla kabul edilecek bir şey değildir. Bu insani, ahlaki, vicdani hem İslami hem de Türk örf ve adetlerine uygun değildir. Devlet çözecek. Milleti kışkırtıp, burada iç kargaşa, iç savaş çıkartmaya çalışanların ekmeğine yağ sürmemek gerekir. Bizim için öncelikli olan ülkemizin huzuru, güvenliğidir. Bunların tezgahlarına düşülmemeli, oyunlarına gelinmemelidir.
Devlet her meseleyi çözmesi gerektiği gibi bu meseleyi de çözmesi gerekir ve çözecektir. Çözüm devlettedir, devleti yönetenlerdedir. Çözümün adresi TBMM ve siyaset kurumudur. Halkı sokağa dökerek Suriye kökenli insanların üzerine saldırtmak, özellikle onların içerisindeki suçsuz, masum kadınları, çocukları hedef haline getirmek insanlık değildir. Milliyetçilik de değildir. Onun için bunu reddediyoruz. Suriye’den ve Afganistan’dan gelen insanlar ile ilgili titiz bir çalışma yapılmalı. Bunlar kendi sınır bölgelerinde tampon bölgeleri oluşturarak buradaki kamplarda ya da geçici ikametlerde tutulmalı ve Türkiye’nin içerisine kontrolsüz bir şekilde yayılmalarına, asla müsaade edilmemelidir.”