Dr. Öğr. Üyesi Salih Aydın basit önlemler ile çocukları hastalıklardan koruyacak önerileri sıraladı
İstanbul Rumeli Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Dr. Öğr. Üyesi Salih Aydın, basit önlemler ile çocukları hastalıklardan korumanın yollarını anlattı. Dr. Aydın, anne sütünün önemine vurgu yaparak, düzenli uyku ve sağlıklı beslenmenin önemine değindi.
Son 2 yıl pandemiden hem yetişkinlerin hem de çocukların olumsuz etkilendiğini söyleyen İstanbul Rumeli Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Dr. Öğr. Üyesi Salih Aydın, “Online eğitim süreci ile toplu alanlarda bulunulmaması, maske-mesafe ve hijyen önlemlerine dikkat edilmesiyle çocuklar büyük oranda enfeksiyonlardan korundu. Fakat bu yıl okulların açılmasıyla sonbahar-kış döneminde sık görülen solunum yolu enfeksiyonları tekrar görülmeye başladı” dedi.
“AİLELERİN HEDEFİ ÇOCUKLARININ HİÇ DEĞİL SEYREK HASTALANMASI OLMALIDIR”
Solunum yolu enfeksiyonlarının bu dönemde sıkça görülmeye başladığını belirten Aydın, “Aileler çocuklarını enfeksiyonlardan korumak için yollar aramakta bu amaçla bazen hatalı uygulamalar da yapılabilmektedir. Öncelikle amacın doğru belirlenmesi önemlidir. Ailelerin hedefi çocuğun hiç hastalanmaması değil olabildiğince seyrek hastalanması ve bu hastalık dönemlerini mümkün olduğunca ağır tablolar görülmeden daha hafif olarak atlatabilmesi olmalıdır’’ dedi.
“ANNE SÜTÜNÜN DESTEKLENMESİ HASTALIKLARA KARŞI KORUYUCU OLACAKTIR”
Dr. Öğr. Üyesi Salih Aydın, “Bilindiği gibi çocukluk dönemi yenidoğan, süt çocuğu, oyun çocuğu, okul çağı dönemi, ergenlik dönemi gibi farklı evrelerden oluşur ve her dönemde enfeksiyonlara karşı koruyucu tedbirler de farklılık arz eder. Özellikle ilk 6 ay-1 yaşa dek olan dönemdeki bebekler bağışıklık sistemleri henüz yeterince olgunlaşmadığından enfeksiyon ajanlarına karşı daha savunmasızdır. Bu dönemde anne sütünün desteklenmesi hastalıklara karşı koruyucu olacaktır. Çünkü anne sütü bebeğin büyümesi için gerektiği gibi aynı zamanda mikro besinler, antikorlar gibi bağışıklık sistemini destekleyici birçok zengin içeriğe sahiptir. Bebeklerin zorunlu olmadıkça kapalı kalabalık ortamlarda bulunmamasına özen gösterilmesi de solunum yoluyla bulaşan virüslere karşı koruma sağlayacaktır” diye konuştu.
“BİLİNÇSİZ VİTMAİN KULLANIMINDAN KAÇININ”
Bağışıklık sisteminin en önemli destekçilerinden birinin dengeli ve çeşitli beslenmenin sağlanması olduğunu belirten Aydın, “Çocuklara kahvaltı, öğlen, akşam öğünleri düzenli şekilde verilmeli, öğün atlanmamalıdır. Abur cubur, ambalajlı ürünler yerine mevsim meyve sebzelerinin tüketilmesi, yeterli protein alımını ve su tüketiminin sağlanması da bağışıklık sistemini destekleyecektir. Bu noktada çocuklara verilen vitamin takviyelerine de değinmek gerekir. Vitamin takviyesi olarak satılan ürünlerin de aslında birer ilaç olduğu unutulmamalı, hekim tavsiyesi dışında bilinçsiz vitamin kullanımından kaçınılmalıdır. Aksi halde çocuklara fayda yerine zarar verilebileceğinin bilinmesi gerekir” ifadelerini kullandı.
“SPOR VE DÜZENLİ UYKU BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN EN ÖNEMLİ DESTEKÇİLERİDİR”
Çocuklara hijyen önlemlerini oyunlarla sevdirilerek anlatılmasını öneren Aydın, “El yıkama alışkanlığının kazanılması, doğru maske kullanımının öğretilmesi enfeksiyonlara karşı koruyucu olacaktır. Aynı zamanda hava müsait olduğunda açık alanda yapılacak egzersizler de bağışıklık sistemini desteklemektedir’’ dedi.
Ekran kullanım süresinin kısıtlanarak çocuklarla birlikte oynanacak oyunların ve egzersiz sürelerinin artırılmasını öneren Salih Aydın sözlerine şöyle devam etti:
“Online eğitim sürecinde çocukların ekranlarla geçirdiği süre oldukça artmış ve bunun bir olumsuz etkisi de uyku üzerine olmuştur. Düzenli uykunun bağışıklık sisteminin en önemli destekçisi olduğu bilinmektedir. Özellikle uyku saatinden 2 saat önce telefon, tablet, bilgisayar, televizyon gibi elektronik cihazlarla çocuğun teması kesilmelidir. Bu uykuya geçişi kolaylaştıracak, kaliteli bir uyku sağlayacaktır. Aileler çocuklarına pek çok farklı konuda öğütler verir, uyarılarda bulunur. Bu tabi ki oldukça önemli ve gereklidir. Ancak çocukların öğütlerden çok davranışları örnek aldığı da unutulmamalı ve çocuğun yapması istenen bir davranışı önce aile bireylerinin uygulamasının çok daha etkili olacağı da bilinmelidir.”