Tam bir senelik aranın ardından başarılı müzisyen Nida Şan ile beraberiz. Nida Şan gelecekteki projelerini anlattı.
Geçen bir senenin ardından tekrardan birlikteyiz. Nasıl bir sene geçirdiniz?
-Yoğun ve yorucu bir senenin ardından yeni çalışmaları hazırladık. Uzun zamandır düşündüğüm ama gerçekleştiremediğim müzik yapım şirketim olan Glory Records’u kurdum. Yakında hazırladığımız bir çok projeyi sizlerin beğenisine sunmayı planlıyorum.
Başarılı bir müzisyen olmanız dışında öğretim üyesi olduğunuzu biliyoruz. Ne zaman başladınız? Nerelerde yapıyorsunuz bu görevi?
2014 yılından beri eğitimlere devam ediyorum. Yoğun iş temposundan dolayı sabit bir okulla anlaşmalı değilim. Genelde Eğitim görevlilerine, öğrencilere, müzik teknolojileri üzerine eğitim sunuyorum. Belki ileri de bir okulda eğitmenlik sürecime devam edebilirim.
Müzisyenliği sadece yorumcu olarak değil besteci kimliğinizle de sürdürüyorsunuz. Aynı zamanda aranjörlük ve prodüktörlükte yapıyorsunuz? Yakın zamanda hangi isimlerle hangi şarkılara imza attınız?
Yakın süreç içerisinde hazırlamış olduğum bir kaç proje mevcut, ayrıca yeni çalışmalara da imza atmaya çalışıyorum. İsim veremesem de şu an sürpriz çalışmaları bitirmek üzereyiz. Tabii bir yandan yapım şirketimiz için de hazırladığımız yeni çalışmalarımızda mevcut.
Sivasspor ve Konyaspor kulüplerine marşlar yazdınız. Nasıl gelişti bu süreç? Marş yazmak önemlidir. Kıraç ve Athena’nın Fenerbahçe, Mustafa Sandal ve Birol Can’ın Beşiktaş için yazdığı marşlar halen akıllarda. Bir nevi tarihe not düşmek gibi bir his oluyor mu?
Konyaspor marşı için Abdullah Özdoğan vesilesiyle bir araya geldik. Konyaspor’un 100. Yılı için bir marş hazırlamamızı istediler. Abdullah Özdoğan’ın yazdığı sözlerin üzerine beste ve düzenleme çalışmasını büyük bir keyifle hazırladım. Kulübünde beğenmesi üzerine çalışmamızı Konyaspor camiasıyla buluşturduk.
Öncelikle bir Sivas’lı olarak Sivasspor marşımızı severek hazırladım. Aslında enteresan bir hikaye oldu. Oğlumun Sivasspor forması talebinden sonra ve kulübün imzalı formasını As Başkan Faruk Taşseten’in yollamasıyla başladı. Kendisini arayarak, Sivasspor için bir marş hazırladığımı söyledim. Dinledikten sonra futbolcuların ve yönetimin çok beğendiğini ifade ederek, teşekkürlerini ilettiler. Sözü, bestesi ve düzenlemesi bana ait olan marşı tüm Sivasspor camiasına, kendi şirketim olan Glory Records etiketiyle ulaştırmış oldum.
Cumhuriyetimizin 100. yılı için hazırlanan marşlardan hangilerini beğendiniz?
Yüzüncü yıl için gerçekten birbirinden güzel marşlar hazırlandı. Bende bir çok müzikseverin tercih ettiği gibi Norm Ejder’in “Parla” marşını beğendim. Emek harcanarak hazırlanmış bir çalışma olmuş.
Müzik sektörü kendinizi yenilemediğinizde sizi sahanın dışına atan bir alan. Siz bu yeniliği sağlayıp, kaliteyi korumayı nasıl başarıyorsunuz?
Her gün yeni bir şarkı ve her dönem farklı bir tarz ortaya çıkıyor. Prodüksiyonlar ve düzenleme çalışmaları yaptığım için yeni olan her şeyi takip etmem gerektiğini düşünüyorum. Kendi alanınızı izlemez ve kendinizi geliştirmezseniz maalesef sektörün gerisinde kalırsınız.
Gelelim yeni projelerinize. Yakın zamanda gerçekleşmeyi bekleyen yeni projeler var mı? Yeni albüm gibi?
Sanırım haziran ortası gibi yeni yaptığım çalışmamı müzikseverlerle paylaşacağım. Daha sonra üzerinde çalışmalarıma devam ettiğim AGA Project’in ikinci çalışması tüm dijital platformlarda olacak.
Vakit ayırdığınız için haberton.com olarak çok teşekkür eder, bundan sonraki projelerinizde başarılar dileriz.