Pandemi döneminde mesleği olan müzisyenliğe ara veren Ömer Demirci (29), ailesinin işlettiği bakkalda nostaljik bir alan oluşturdu.
İş yerinin arka bölümündeki raflara eski teyp, telefon, televizyon, dikiş ve fotoğraf makinesi, çalar saat, 1980 ve 1990’lı yıllarına ait yağ ve çay kutuları gibi birçok eşya yerleştiren Demirci, amacının hem müşterilerine geçmiş yılları hatırlatmak hem de süper ve hiper marketler nedeniyle bakkala gelmeyen müşterilerin geri gelmesini sağlamak olduğunu belirtti.
Karatay ilçesinde oturan müzisyen Ömer Demirci, koronavirüs tedbirleri kapsamında eğlence merkezlerinin kapalı olması nedeniyle mesleğine ara vermek zorunda kaldı. Bu süreci ailesinin işlettiği bakkalda çalışarak değerlendiren Demirci, marketlerden alışveriş yapan müşterileri tekrar kazanmak amacıyla farkındalık oluşturmak için iş yerinin arka bölümündeki raflara nostaljik alan oluşturdu.
Raflara eski teyp, telefon, televizyon, dikiş ve fotoğraf makinası, çalar saat, 1980 ve 1990’lı yıllarına ait yağ ve çay kutuları, şampuan şişeleri, oyuncaklar, topaç, tedris, parmak kolonya ve kırtasiye malzemeleri yerleştirdi. Gelen müşterilerin hayran kaldığı nostaljik alanı anlatan Demirci, şunları söyledi:
”8 aydır müzik yapamadığım için mahallede işlettiğimiz bakkala geldim. Burada bakkalımız için farklı bir şey yapmak istedim. Konya’da ikinci el eşyaların satıldığı bit pazarı var. Kardeşim oraya gidiyordu. Bir gün ben de onunla birlikte gittim. İlk olarak bir terazi aldım. Sonra hesap makinesi, derken biraz daha çoğaltmaya başladım.
Daha sonra aklıma, nostalji köşesi yapma fikri geldi. Türkiye’nin dört bir yanından bakkaliye malzemeleri; eski yağ kutuları, çay kutuları, şampuanlar, eski çocukluğumuzdaki oyuncaklar, topaç, tetris ve parmak kolonya aklınıza ne geliyorsa eskinin kırtasiye ürünlerinden topladım. Daha sonra hediye gelen ürünlerde oldu. Hediyelerle birlikte antika köşesi de yapmaya başladım.”
‘AVM’LER NEDENİYLE BAKKALA GELMEYEN MÜŞTERİLERİ GERİ KAZANMAK İSTİYORUM’
Nostaljik bölümü oluşturmasının diğer bir nedeninin de artık bakkalların kapanmaya yüz tutmasından kaynaklandığını ifade eden Demir, “Çevremizde bizim gibi üç adet bakkal var ve yeni AVM’ler açıldı. Kimse bizlerden alışveriş yapmak istemeyince, ben de bir değişiklik yapmak istedim. İnsanlar bizim dükkanımıza girdikleri zaman değişik bir atmosferle karşılaşıp, gezmesini istedim. Çocukluklarına geri dönmesini istedim. Bunu da başardığımı düşünüyorum. Bazen günde 2-3 defa bir müşterimiz sadece arka tarafı yani nostalji bölümünü görmek için gelenler var” diye konuştu.
‘MÜŞTERİLER ÇOCUKLUĞUNU DÖNÜYOR’
Çocukluk yıllarında bir bakkala girdiğinde oranın farklı bir kokusu olduğunu ve ürünlerin kaliteli olduğunu hatırlatan Demirci, “Eskiden bakkala gidip, elimize iki tane ekmek aldığımızda kucağımız dolardı. Gelen müşterilerimiz bu ortamı görünce çok şaşırıp teşekkür ediyorlar. Gelen müşteriler eline horoz şekeri alıp çocuklarına gösteriyor, ‘Bu bizim çocukluğumuzun şekeriydi’ diyerek. Çocukların da hoşuna gidiyor. Buraya giren herkes duygulanıyor, çocukluğuna geri döndüğünü söylüyor. Özellikle 1980 ve 1990 yıllarında yaşamış olanlar” dedi.