Bakan Karaismailoğlu, 1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılışını 18 mart 2022’de yapacaklarını, yeni otoyol çalışmalarına devam edeceklerini açıkladı
12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası Atatürk Havalimanı’nda başladı. 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası’nın açılış törenine Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, ITF Genel Sekreteri Young Tae Kim katıldı.
Bakan Adil Karaismailoğlu, açılış töreninde yaptığı konuşmasında, “Haberleşme ve ulaştırma sektörleri, küresel dünyada ekonominin temel sütunları arasındadır. İletişim ve ulaşım çağının hayli gelişmiş bir safhasını yaşıyoruz. Artık ülkelerin sağlıklı bir iletişim ve ulaşım altyapısına sahip olmadan küreselleşen dünyada rekabet etmesi mümkün değildir. Teknolojinin ilerleme ve yeniliklerinin, zamanın akışını hızlandırdığı bir bilgi çağında yaşıyoruz. Artık uzak-yakın, bilinen-bilinmeyen, tanıdık-yabancı gibi kavramlar anlamsızlaştı, sınırlar şeffaflaştı, karşılıklı etkileşimin önündeki engeller büyük ölçüde kalktı.
Toplumlar, sadece kendilerine sunulanı değil, her alanda dünyada en iyi olanı, anında talep etmeye başladılar. Birkaç saatlik iletişim kesintisinin bile toplumda oluşturduğu rahatsızlığa ve yerli ve millî uygulamaların ne kadar gerekli olduğuna çok yakında bir kez daha hep birlikte şahit olduk. Neticede; şeffaflık, özgürlük, adalet, hesap verebilirlik ve iyi yönetim artık sadece dünyanın imtiyazlı bir bölümü için değil, tamamı için geçerli değerler hâline dönüştü. Bunu anlamayan, reddeden, dönüşüme ayak uyduramayan ülkelerin, olayların ve zamanın arkasında kalacakları da açıktır.
Şu tartışmasız bir gerçektir ki; teknolojiye gem vurmak mümkün değildir. Çünkü, bugün hayal edilenler yarının gerçeklikleridir. Teknolojik gelişmeler, yarının dünyasını bugünkünden çok daha şeffaf hâle getirecek ve hiçbir şeyi dar bölgeler içerisinde bırakmayacaktır. Ülkelerin dünya ve çağın gereklerine entegre stratejiler dâhilinde, ulaşım ve iletişim altyapılarına yatırım yapması şarttır. Bizim için de üç kıtanın kesiştiği noktada bulunan, jeopolitik ve jeostratejik konumuyla Türkiye’nin ulaştırma ve haberleşme stratejisini, bölgesel ve küresel boyutlarıyla planlanması ayrı bir önem taşımaktadır. Çünkü her şeyden önce, dünya üzerinde bir coğrafi alanın bölge olarak adlandırılabilmesi için ülkeler ve halklar arasında iletişim ve etkileşimi mümkün kılacak haberleşme ve ulaşım ağları olmak zorundadır” dedi.
ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ
Karaismailoğlu, “Aydın-Denizli Otoyolu, Kuzey Marmara Otoyolu Nakkaş-Başakşehir Kesimi ve 1915 Çanakkale Köprüsü’nün de dâhil olduğu Malkara- Çanakkale otoyol yapım çalışmalarımız ise devam ediyor. 1915 Çanakkale Köprüsü, 2 bin 23 metre orta açıklık ile Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünü sembolize edecek. Bu uzunluğu ile tamamlandığında ‘dünyanın en büyük’ orta açıklıklı asma köprüsü ünvanına sahip olacaktır. Yaklaşım viyadükleri ile beraber toplam geçiş uzunluğu ise 4 bin 608 metreye ulaşmaktadır. İki çelik kule arasındaki köprümüz, dünyada ikiz tabliye olarak tasarlanan nadir asma köprülerden biri olma özelliğine sahip. 1915 Çanakkale Köprüsü, feribotla bekleme süresiyle ve hava durumları nedeni ile çoğu zaman saatler süren Çanakkale Boğazı’ndan geçiş süresini 6 dakikaya kadar indirecektir.
1915 Çanakkale Köprüsü’nün açılışını 18 mart 2022’de gerçekleştirerek tüm dünyanın hizmetine sunacağız. Yeni otoyol çalışmalarımıza da devam edeceğiz. Yap-İşlet-Devret modeliyle 2023 yılına kadar toplam 6 proje ile 579 kilometre ve 2035 yılına kadar toplam 13 proje ile 3.767 kilometre daha otoyol yapımını hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bölünmüş yol ve otoyol yapımına ağırlık verdiğimiz gibi diğer yollarımızın da fiziki ve geometrik standartlarının iyileştirilmesi çalışmalarını da yoğunlaştırarak ayrıca 15 bin km daha tek yolu tamamladık” diye konuştu.
RAYLI SİSTEMLER
Karaismailoğlu, “Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı; Çin ile Türkiye arasındaki yük taşıma süresini 1 aydan 12 güne, Marmaray’ın bu hatta entegre olmasıyla da Uzak Asya İle Batı Avrupa arasındaki süreyi 18 güne düşürmüştür. Asya ile Avrupa arasındaki küresel ticaret ağları için yeni ve çok önemli bir alternatif oluşmuştur. Bakü-Tiflis-Kars hattında bugüne kadar toplam bin 133 tren, 20 bin 819 vagon ile 1 milyon 290 bin ton yük taşındı. Uluslararası ve ulusal demiryolu işletmesiyle birlikte aynı zamanda kent içi raylı sistemlere de ciddi yatırımlar yapıyoruz.
Türkiye genelinde 12 ayrı şehrimizde toplam 811,4 kilometre şehir içi raylı sistem hattı işletilmektedir. Bu hatların 312,2 kilometre uzunluğundaki bölümü, Bakanlığımız tarafından yapılmıştır. İstanbul, Bursa, Ankara, Kocaeli, Konya, Kayseri ve Gaziantep olmak üzere 7 ayrı şehirde 14 hatta yaklaşık 185 kilometre uzunluğunda raylı sistem yapım çalışmalarımızda devam ediyor. Demiryolu ulaşım ağımızdaki tüm bu başarılarımızı, yine aynı dönemde gelişen yerli ve millî demiryolu endüstrisi ile adeta taçlandırdık. Ülkemizdeki raylı sistem araçlarının farklı bölümlerinin yapıldığı üç önemli şirketi TÜRASAŞ çatısı altında birleştirerek ülkemizdeki raylı sistem üretim süreçlerinde yeni bir ivme ve sinerji yakaladık.
TÜRASAŞ’ı Orta Doğu’nun en büyük raylı sistem araç üreticisi hâline getirdik. Saatte 160 kilometre hıza sahip Millî Elektrikli Tren setinin test süreçlerini tamamladık. 2022 yılında millî elektrikli lokomotifin seri üretimine başlayacağız. Saatte 225 kilometre hıza sahip Millî Hızlı Trenin tasarım çalışmalarını tamamlayarak prototip üretim aşamasına geleceğiz. Bu projelerimizle birlikte metro, banliyö ve tramvay tasarım ve üretimi dâhil olmak üzere raylı sistem araçları üretiminde ülkemiz için önemli bir aşamaya ulaşmış olacağız” dedi.
HAVA YOLU ULAŞIMI
Karaismailoğlu, “Bilindiği üzere hava ulaşım faaliyetlerinde son yıllarda eksen kayması yaşanıyor. Küresel nüfus hareketleri ve ticari dengelere bağlı olarak hava ulaşım faaliyetleri, bugün hızla batıdan doğuya kaymaktadır. Daha önce de ifade ettiğim gibi Türkiye, coğrafi bakımdan üç kıtanın ortasındaki kilit konumuyla, gelişmiş pazarlar ile gelişmekte olan pazarlar arasındaki uçuş rotaları üzerinde yer almaktadır.
Bunları dikkate alarak 2003 yılından itibaren yürüttüğümüz hava ulaşım politikaları ve faaliyetleriyle, dünyada en hızlı gelişim gösteren ülkelerden biri hâline geldik. 2003-2021 yılları arasında 114 milyar Liranın üzerinde havacılık yatırımı gerçekleştirdik. Bu sayede 26 noktaya yapılan iç hat uçuşlarımızı, bugün 56 noktaya çıkardık. 2003 yılında 50 ülke ile 60 noktaya uçuş yapılırken, bugün 127 ülkede 329 noktaya ulaştık. ‘Dünyada ulaşamayacağımız yer kalmayacak’ dedik, ve çok şükür bu hedefimizi büyük oranda gerçekleştirdik. Yapımları devam eden Çukurova, Tokat, Rize-Artvin, Bayburt-Gümüşhane ve Yozgat havalimanları ile havayolu ulaşım ağımızı daha da güçlendireceğiz.
Bugün ülkemiz, özellikle de İstanbul, dünyanın en büyük küresel transit merkezlerinden biri haline gelmiştir. 29 Ekim 2018 tarihinde hizmete geçen İstanbul Havalimanı dev kapasitesiyle, Türkiye’yi uluslararası bir aktarma merkezi yaparak, ülkemizi küresel havacılıkta zirveye taşıdı. Hizmete girdiği ilk günden bugüne 100 milyonun üzerinde yolcu ağırladı. 2021 yılı ilk 8 ay istatistiklerine göre; Avrupa’da en yoğun havalimanları sıralamasında yaklaşık 21 milyon yolcuya hizmet veren İstanbul Havalimanı ilk sıradadır. Ayrıca İstanbul Havalimanı, ‘Dünyanın En İyi 10 Havalimanı’ arasında 2. sırada yer almıştır.
Küresel planda iddialı havayolu şirketleri için faaliyet merkezi olarak hizmet edecek bu tür bir üsse sahip olmak çok ama çok önemli bir unsurdur. Bu bağlamda havayolunun yükselen değeri ve göklerdeki temsilcimiz Türk Hava Yolları’nın daha da güçlenebilmesi için İstanbul Havalimanı çok yerinde bir adım olmuştur. Dünyanın en büyük havayolu şirketlerinden biri olan Türk Hava Yolları, dünyanın en büyük havalimanlarından biri olan İstanbul Havalimanı ile birlikte artık geleceğe çok daha emin adımlarla yürümektedir” şeklinde konuştu.
“TÜRKSAT 6A”
Bakan Karaismailoğlu, “Haberleşmedeki iletişim uydumuz Türksat 5A’yı 8 Ocak’ta yörüngesine fırlattık ve Haziran ayı içerisinde hizmete aldık. 3 kıtaya yayılan geniş bir coğrafyada televizyon ve veri haberleşme hizmeti vermektedir. Ülkemizin yayıncılık alanında ülke sınırlarının ötesinde, daha etkin varlık göstermesine de önemli katkı sunacaktır. Şimdi sırada TÜRKSAT 5B ve 6A uydularımız var. Türksat 5B’nin tasarım ve üretim aşamaları başarı ile tamamlandı. Millî Haberleşme Uydumuz Türksat 6A’nın ise montaj, entegrasyon ve testleri Ankara’daki Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi’nde devam ediyor. Uydunun üretim ve test sürecinin 2022 yılı sonunda tamamlayarak, 2023 yılı ilk çeyreği içinde de fırlatılmasını planlıyoruz. Bunu gerçekleştirdiğimizde haberleşme uydusu üretebilen 10 ülke arasında yer alacağız” ifadelerini kullandı.
KANAL İSTANBUL
Karaismailoğlu, “Dünya deniz taşımacılığına yeni bir soluk getirecek, Kanal İstanbul ile ulaşım sektörü ve denizcilik alanında yeni bir çağın kapısını aralıyoruz. Bu proje, dünyada ve ülkemizde yaşanan teknolojik ve ekonomik gelişmeler, değişen iktisadi yönelimler ve ülkemizin ulaştırma altyapıları konusundaki artan ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkan bir vizyon projesidir. Kanal İstanbul kapsamındaki ilk ulaşım köprüsü olan Sazlıdere Köprüsü’nün temelini atarak projemize başladık. Yine diğer ulaşım geçişi olan; Halkalı-Kapıkule yeni demiryolu inşaatı kapsamında Halkalı-Ispartakule arası demiryolu hattı yapım işine başladık.
Dünyadaki suyolu projeleri incelendiğinde, İstanbul Boğazı gibi yoğun nüfusun içinden geçen başka bir suyolu bulunmuyor. Her iki yakasında yüzbinlerce sakinin yaşadığı Boğaziçi, gün içinde milyonlarca İstanbullu için ticaret, yaşam ve geçiş yeridir. Gemi trafiğinin oluşturduğu riskler nedeniyle Boğaz, her yıl daha tehlikeli hâle geliyor. 100 yıl öncesinde 3-4 bin olan yıllık gemi geçiş sayısı bugün 45 bine ulaşmıştır. Bunun yanında binlerce de şehir içi gemi trafiği seyir halindedir. Boğaz’da ortalama bekleme süresi, her gemi için yaklaşık 14,5 saattir. Bekleme süresi bazen gemi trafiğine ve hava şartlarına bazen de yaşanacak bir kaza veya arızaya bağlı olarak 3-4 günü hatta haftayı bulabilmektedir. Bu çerçevede, İstanbul Boğazı’na alternatif bir geçiş koridorunun planlanması zorunlu hâle geldi ve Kanal İstanbul Projesi hayata geçirildi” ifadelerini kullandı.
ERİŞİLEBİLİR ULAŞIM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI
Karaismiloğlu, “Sürdürülebilir ve Akıllı Hareketlilik Stratejisi ve Eylem Planı ile Bakanlığımızın mobilite, lojistik, dijitalleşme vizyonu çerçevesinde, ulaşım sistemlerinin, mevcut ve gelecekte ortaya çıkabilecek ihtiyaçlara uygun hâle getirilmesine yönelik strateji ve politikalar geliştirilecek. Bu çalışma kapsamında Tüm Paydaşlar bazında kentsel hareketliliğin mevcut performansını ölçmek ve gelecek yatırımlara yön vermek amacıyla bir kentsel hareketlilik endeksi oluşturulacak. Gelecek yatırımların birim hareketlilik indeksi ve ulusal hareketlilik endeksi üzerindeki etkisi tespit edilecektir.
Böylece ulusal düzeyde hareketlilik endeksinin yükseltilmesi ve ulaşım yatırımlarının daha etkin bir şekilde yönlendirilerek kaynakların daha verimli tahsis edilmesi hedefliyoruz. Ulaşım hizmetlerine erişebilirliğin bir hak olduğu anlayışı çerçevesinde ve ‘her adımda farklılıkları ortadan kaldıran bir ulaşım ağı oluşturmak’ vizyonu doğrultusunda, hareket kabiliyeti kısıtlı bireylerin günlük yaşamlarını kolaylaştıran “Erişilebilir Ulaşım Stratejisi ve Eylem Planını hazırladık.
Kısıtlı bireylerin sosyal ve ekonomik hayata katılımlarını pekiştiren, yaşam kalitesini artıran, herkes için erişilebilir ulaşım sistemi oluşturuyoruz. Hedefimiz, etik değerleri gözeten, bilimsel temellere dayalı, insana, çevreye ve tarihe duyarlı, şeffaflık, katılımcılık ve paylaşımcılık ilkelerini benimseyen, yerel tabana hitap ederken bölgesel ve küresel entegrasyonu göz ardı etmeyen bir ulaşım altyapısı inşa etmektir. Yüksek kalitede kesintisiz, konforlu hizmet perspektifi sunan, yenilikçi değerlerle bezenmiş, eşit, dengeli, sürdürülebilir kalkınma hamlelerinin öncüsü olarak, herkes için etkin bir ulaşım ve iletişim sistemini ülkemize kazandırmaktır” şeklinde konuştu.
Bakan Karaismailoğlu, “12.Ulaştırma ve Haberleşme Şurası ile bizi bu hedeflerimize ulaştıracak politika ve stratejileri; sizlerle birlikte belirleyeceğiz. Dünyayı değiştirebilecek mega ulaşım projeleri, Kovid-19 sonrası dünyada ulaşımın iyileştirilmesi, esnekliği ve küresel tedarik zincirlerin yeni standartları, Bütünsel kalkınmayı sağlayacak ekonomi ve ulaşım koridorlarının gelişimi ve ülkelere etkisi gibi önemli konularda sektördeki iş birliği fırsatlarını, bölgesel sorunları ve çözüm önerilerini ortaya koyacağız. Geleceğe yönelik fırsatları belirleyeceğiz ve iş birliği olanaklarımızı masaya yatıracağız” dedi.
İNSAN VAR OLDUĞU SÜRECE İHTİYAÇLAR DEVAM EDECEK
Binali Yıldırım törende yaptığı konuşmasında, “Yapılan hizmetler, projeler çikolataya benzer yenilir yutulur yenisi beklenir. Ne kadar çok yapsak insan var olduğu müddetçe ihtiyaçlar devam edecek. Konvansiyonel sistemler geride kaldı, ezberler bozan dijitalleşme oldu. Her şey kağıt üzerindeydi, şimdi cep telefonumuz, akıllı saatimiz, laptopumuz var. Her şey orada, nerede olduğumuzun ne iş yaptığımızın önemi kalmadı. İşyerleri ile evlerin farkı kalmadı” dedi.
“İnşallah Kanal İstanbul hizmetlerimizi taçlandıracak bir proje olacak “
Ulaştırma ve Haberleşme Şurası’nın açılış törenine katılan AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım yaptığı konuşmasında Kanal İstanbul projesine dikkat çekerek, “Bir işi eğer yapmadan konuşursanız, karşınızda bir sürü dirençler olur. İnşallah Kanal İstanbul hizmetlerimizi taçlandıracak bir proje olacak. Kanal İstanbul ile ilgili bir çok şey konuşuyor. 3 bin yıllık bir boğaz, İstanbul Boğazımız var, İstanbul dünyanın incisi.
Ortasında deniz geçen başka şehir yok. 17 kilometrelik İstanbul boğazında 80 dereceyi bulan 12 tane eğim, viraj var. Yani 12 virajı her hangi bir hasara kazaya sebep vermeden geçmeniz lazım. Bir dümeni kitlense bunu başarmanız mümkün değil. Dünyanın hiçbir yerinde duyunuz mu gördünüz; gece yatarken geminin evine çarpmasıyla hayatını kaybeden kadın oldu. Bu İstanbul’da oldu. 43 bin geminin yüzde 10’u tehlikeli yük taşıyor” dedi.
Yıldırım, İstanbul Boğazında meydana gelen Independenta kazasını hatırlatarak, “Bu projeyi ideolojik ve siyasi boş tartışmaların dışında, bölgenin, ülkenin, İstanbul’un güvenliği ve artan ticari ihtiyaçları karşılamak için bir su yolu projesi olarak görmek gerekir ve proje gerçekleştirilecek. İnşallah projeye yakın zamanda hız kazandıracaktır” şeklinde konuştu.