Bakan Gül “Bir anlaşmalı boşanma, bir de klasik çekişmeli boşanma var usulümüzde. Üçüncü bir karma model üzerinde çalışıyoruz.” dedi
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, boşanma davalarında süreci uzatan usul hükümlerini ana davadan ayıran, daha hızlı ve yeni usul getirmek üzere çalışmaları yoğunlaştırdıklarını belirtti. Gül, “Bu konuda uygulayıcıları dinledik, çok değerli aile ve usul hocalarımızın görüşlerine müracaat ettik. Önümüzdeki süreçte de bu konuda düzenlemelerin yapılacağına inanıyoruz. Böylece boşanma süreçlerinde insanların daha fazla mağdur olmasını önleyecek bir sistemle vatandaşlarımızın bu mağduriyetlerini gidermeyi hedefliyoruz” dedi.
Adalet Bakanı Gül, Kocaeli Kongre Merkezi’nde düzenlenen Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Değerlendirme Toplantısı’na katıldı. Toplantıda Bakan Gül’ün yanı sıra Adalet Bakanlığı Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Daire Başkanı Ramazan Gürkan, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcısı Habip Korkmaz, hakimler, savcılar ve davetliler yer aldı.
Konuşmasına toplantının öneminden bahsederek başlayan Bakan Gül, “Bugün çok önemli bir başlığı, mağdur odaklı adalet buluşmasını burada gerçekleştiriyoruz. Bu toplantıda önemli verilerin, çıktıların ortaya çıkacağına inanıyorum.
Güven veren ve erişilebilir bir adalet sistemine ulaşmak için çıktığımız bu yolda bu toplantılar ve buluşmalar önemli katkılar sağlıyor. Vatandaşımızın hakkını, hukukunu, beklentisini herhangi bir hak talebini adaletin ortasına yerleştirmek hepimizin ortak sorumluluğu. Bir suçun mağduru olan vatandaşımızı adliyede derdiyle baş başa bırakmayan bir sistemi inşa ediyoruz. Yeni olarak vatandaşlarımızın hizmetine sunulan mağdur odaklı bu yaklaşımlar vatandaşlarımıza önemli katkılar sunmaktadır. Mağdurun elinden tutan, yarasını dindiren, gözyaşını silen bir uygulamayı sürecin en önemli parçası olarak görmekteyiz.
Bu anlayışımızın uygulamalarını yerinde görmek amacıyla bu toplantıları gerçekleştiriyoruz. Bu toplantılarda uygulamanın tüm paydaşlarıyla meseleyi masaya yatırıyoruz. Biliyoruz ve inanıyoruz ki güçlü Türkiye’nin yolu hangi görüş, hangi düşünce, inanç, mezhep, siyasi kanaate sahip olursa olsun, hangi yaşam tarzına sahip olursa olsun herkesin hakkını hukukunu en yüksek standartlarla geliştirmekten geçmektedir. Türkiye’nin yolu ve rotası budur. Bu yüzden sahadaki uygulamaları da yerinde görmek bizim için çok değerli, çok anlamlı bir çalışma” diye konuştu.
‘YENİ USUL GELİŞTİRMENİN İHTİYAÇ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ’
Özellikle boşanma davalarında adli süreçlerin uzamasının, tarafları olumsuz yönde etkilediğini belirten Bakan Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Adli süreçlerde vatandaşlarımızın yeni mağduriyetler yaşamaması amacımızı en güçlü şekilde uygulamaya çalışıyoruz. Örneğin bazı davalarda sürenin uzaması ve çıkan belirsizlik tarafların hayatını doğrudan olumsuz etkilemektedir. Bu konuda akla gelen ilk örneklerden biri boşanma davalarıdır.
Biz, iki taraf da boşanmak istiyorsa ama tazminat, velayet gibi şeylerde uzlaşamadıkları için anlaşmalı boşanma olmuyorsa bu dava yıllar boyunca uzayıp gitmesin diyoruz. İki taraf da boşanmak istiyor ama bazı hususlarda anlaşamadığı durumlarda uzayıp giden çekişme kadına da erkeğe de daha da önemlisi çocuğa çok onulmaz yaralar açmakta. Bu süreç de anlaşmazlıkları derinleştirmekte, insan psikolojisini ve tarafları olumsuz etkilemekte, örselemektedir. Tarafların iradesine uygun, yeni mağduriyetlere yol açmayacak yeni bir usul geliştirmenin bir ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda da çalışmalarımızı yakın zamanda yoğunlaştırdık. Bildiğiniz gibi bir anlaşmalı boşanma, bir de klasik çekişmeli boşanma var usulümüzde. Üçüncü bir karma model üzerinde çalışıyoruz.
İnsan hakları eylem planımızda da yer alan faaliyet başlıklarından biri bu konuda mağduriyetlerin giderilmesine yöneliktir. Boşanma davalarında süreci uzatan usul hükümlerini, ana davadan ayıran daha hızlı ve yeni bir usul getirmek üzere çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Bu konuda uygulayıcıları dinledik, çok değerli aile ve usul hocalarımızın görüşlerine müracaat ettik. Önümüzdeki süreçte de bu konuda düzenlemelerin yapılacağına inanıyoruz. Böylece boşanma süreçlerinde insanların daha fazla mağdur olmasını önleyecek bir sistemle vatandaşlarımızın bu mağduriyetlerini gidermeyi hedefliyoruz.”
‘İNSANLAR ARTIK KENDİ ÇOCUĞUNU GÖRMEK İÇİN PARA ÖDEMEYECEK’
Bakan Gül, çocuğun psikolojisini korumaya yönelik özel çalışmaları sürdürdüklerini de dile getirerek, şunları söyledi:
“Bildiğiniz gibi 5’inci Yargı Paketi geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı’mız tarafından imzalanarak yürürlüğe girdi. Özelikle boşanma sonrası tarafların çocuğunu görme konusunu icra alanının tamamen dışına çıkarmış durumdayız. 90 yıldır süre gelen çocukların icra ile teslim edilmesi uygulamasına böylece son verilmiştir. Bu sürecin uygulamasına yönelik ikincil mevzuat çalışmaları yapılıyor. Bu hazırlıklar tamamlandığında, süreç tamamlandığında önce pilot uygulamalar sonra Türkiye genelinde bu uygulamalar tamamlanmış olacaktır.
Bu işlemler artık ücretsiz yapılacaktır. Bu değişikliğin hayata geçmesi için de süreci beklemedik. İnsanlar artık kendi çocuğunu görmek için para ödemeyecek. Buna derhal başladık. Kendi çocuğunu görmek isteyen baba ya da annenin yaklaşık bin TL para yatırması uygulamasına son verdik. İnsan kendi çocuğunu görmek için para öder mi? Kendi çocuğunu görmek için icra yoluyla bir mal gibi teslim edilir mi? Hayır. Tüm bu uygulamalara son verdik. Hazırlıkları, konu çocuk olduğu için ilgili kurumlarla çalışarak, bu geçiş sürecini tamamlayarak tüm Türkiye’de uygulamaya geçireceğiz.”
‘ÇOCUK DAVALARI UZMAN MAHKEMELERDE GÖRÜLECEK’
Bakan Gül, çocuk mahkemelerine de değinerek, “Özellikle adalete erişim konusunda yargıda ihtisaslaşmayı çok önemli görüyoruz. Bu konu İnsan Hakları Eylem Planı’nda yargı reformu hedeflerimizin de önemli başlıklarından birisi. HSYK 25 Kasım’da bu konuda önemli bir kararıyla iyi ve köklü bir adım attı. Bu kararla birlikte artık çocukların yargılandığı ya da çocukların bir şekilde taraf olduğu çocuk davaları ülkemizin tamamında ayrı ve uzman mahkemelerde görülecek. Çocuk mahkemelerinin kurulu olmadığı yerlerde de hangi mahkemenin bakacağı HSYK tarafından tek tek belirlenmiş durumdadır. Böylece bir eylem planımızı daha hayata geçirmiş olduk” diye konuştu.
‘PROJEMİZİ TAMAMLADIK VE YATIRIM PROGRAMINA GİRMESİ İÇİN SÜRECİ BAŞLATTIK’
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Kocaeli Valiliği’ni ziyaret etti. Bakan Gül, sonrasında Kocaeli Adliyesi’ne gelerek incelemelerde bulundu. Ziyareti sonrasında Kocaeli’ye yapılacak yeni adliye binası hakkında açıklamalarda bulunan Bakan Gül, “Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde 19 yılda adliyelerin fiziki imkanları çok iyi noktaya geldi. Merdiven altında sunulan hizmetlerden, çok daha iyi imkanlara kavuşmuş oldu ülkemiz. Bugün Kocaeli Adliyemizi de yerinde gördük.
Esasen Kocaeli Adliyemiz bugün 4 ayrı yerde adliye hizmetlerini veriyor. Vatandaşlarımız için, avukat arkadaşlarımız için, çalışanlarımız için de çok istemediğimiz bir durum. Bu yüzden bakanlık olarak bizler çok güzel bir projeyi tamamladık. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımızın da çok büyük bir desteği oldu. Mevcut adliyenin 10 katı büyüklüğünde bir adliye projemizi tamamladık ve önümüzdeki yılın yatırım programına girmesi için de süreci başlattık. Böylece, 210 bin metrekarelik bir adliyeyi Kocaelimizin, vatandaşlarımızın hizmetine sunmuş olacağız. Hem çalışanlar, hem yargı mensupları, hem avukat arkadaşlarımız, hem de Kocaeli bundan memnun olacak. Bu hizmetler olumlu yansıyacak. Kocaeli buna layık. Bu binanın çok ivedi bir şekilde ihtiyaç olduğunu yerinde de görmüş olduk. Bu süreci hızlı bir şekilde başlatmış olacağız” dedi.
Kocaeli Adliyesi’nden ayrılan Bakan Gül, adliye karşısındaki esnafı ziyaret ettikten sonra cuma namazını kılmak için camiye gitti.
‘TEK VİZYONLARI ERDOĞAN DÜŞMANLIĞI’
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, AK Parti Kocaeli İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Bakan Gül, burada yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin güçlü bir şekilde geleceğe emin adımlarla yürümesinden rahatsız olanlar var. Bu rahatsızlıklarını esas itibarıyla da belli polemiklerle belli söylemlerle yapıyorlar. Türkiye’de bir muhalefet sorunu olduğunu hepimiz görüyoruz. Bir proje, Türkiye’yi nereden alıp nereye taşıyacağız, diye hiçbir vizyon yok. Tek vizyonları, tek vaatleri Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı. ‘Recep Tayyip Erdoğan gitsin’. Peki ne vaat ediyorsunuz? Hiçbir şey vadetmiyoruz. Ülkeye ne olursa olsun. Tayyip Erdoğan nefreti, Tayyip Erdoğan düşmanlığından başka vizyonu, projesi olmayan bu anlayışa milletimiz hiçbir zaman asla ama asla destek vermeyecektir” dedi.
Bakan Gül, daha sonra ziyaret ettiği Kocaeli Gündüz Bakım Rehabilitasyon ve Aile Dayanışma Merkezi’nde engelli öğrencilerin hazırladığı mehteran gösterisini izledi.