Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy Mihrişah Valide Sultan Eyüp İmareti’nde düzenlenen Huzur Sofrası programına katıldı
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait Mihrişah Valide Sultan Eyüp İmareti’nde düzenlenen ‘Huzur Sofrası’ programına katıldı. Programa Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’un yanı sıra İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy ve Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken de katıldı. Programda konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, “Mihrişah Valide Sultan Eyüp İmareti’nde hayır işinin kesintiye uğramamasına özen göstererek sürdürdüğümüz titiz bir bakım, onarım ve iyileştirme çalışması sonrası asli yerinde, neredeyse 230 yıldır sürdürdüğü hizmetine kaldığı yerden devam ediyor” dedi.
“Milli karakterimiz, manevi özümüz, insana, canlıya, varlığa velhasıl yaşama bakışımız”
Bakan Ersoy, “Bundan yaklaşık bir yıl önce Emine Erdoğan Hanımefendi ile birlikte bu imaretin açılışını gerçekleştirmiştik. Hayır işinin kesintiye uğramamasına özen göstererek sürdürdüğümüz titiz bir bakım, onarım ve iyileştirme çalışması sonrası asli yerinde, neredeyse 230 yıldır sürdürdüğü hizmetine kaldığı yerden devam ediyor. Diğer Türk kültür mirasları gibi bu esere de sadece somut bir kültür varlığı olarak bakmamak gerekiyor. Zira ecdadın geride bıraktığı mirasın çok derin bir karakteri olduğu aşikardır.
Bu eserlerin bir hikayesi, o hikâye üzerinden büyüklerimizin bizlere ulaştırmak istediği öğütler var. Bir amaç, o amacın ardında bir ruh ve hayat anlayışı bulunuyor. Merkezinde hep insan var. Temelinde ise bizim kimliğimiz yatıyor. Milli karakterimiz, manevi özümüz, insana, canlıya, varlığa velhasıl yaşama bakışımız. Fethedip, ihya ettikleri her coğrafyaya bunları serpmişler ki hem faydalanalım hem hatırlayalım. Zira kimliğini unutanlar kendilerine biçilen rolü oynamaktan öteye geçemez” dedi.
“Koca cihan devleti ardında benzer ne eserler ne hizmetler bıraktı”
Bakan Ersoy, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Bugün biz imaret sözcüğünü aşevini ifade etmek için kullanıyoruz. Aslında hepinizin malumu, bu ifade imar etmekten geliyor. İmar edilen şey ise özünde insana hizmet. Bunun içine camiyi de kervansarayı da darüşşifayı da koyabiliriz. İki cihan sultanı Peygamber Efendimizin ‘İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır’ öğüdünü kendisine hayat yolu seçen bir ecdadın torunlarıyız. Sadece Osmanlı‘ya baktığımızda imaretlerden ilkinin Orhan Bey döneminde kurulmuş olup, varlığını II. Meşrutiyet’e kadar etkin şekilde sürdürdüğünü görüyoruz.
Anlıyoruz ki bu hizmet ad duyurmak için yapılan kişisel bir girişim değil. Anlıyoruz ki bu hizmet bir kişinin, bir zümrenin kendi içinde yürüttüğü işlerden değil. Bu bir bilinç, bu bir sahiplenme ve değer verme işi. Milletin zihninde ve gönlünde yer etmemiş olsaydı, böylesi bir hizmet değil 6 asrı, kurucusunun ömründen sonrasını bile göremezdi. Kaldı ki o koca cihan devleti ardında benzer ne eserler ne hizmetler bıraktı. Devlet ayakta olduğu sürece hepsi de işlevini bihakkın yerine getirdi.”
Atalarımızın bıraktığı sorumlulukları şevkle omuzladıklarını söyleyen Bakan Ersoy, “Maddi ve manevi bu mirasa sahip çıkan sizler dünya değişse de milletimizin o güzel fıtratının değişmediğinin ispatı ve nişanısınız” diye konuştu.
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ise “Bayram sonrası ilk Cuma sabahı itibaren bu Huzur Sofralarını devam ettireceğiz. İlkini de İstanbul Valiliği olarak biz yapacağız” dedi.