Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez doğal gazda tüketim artışına dikkat çekerek “Doğal gazda arz güvenliği sağlanmıştır” dedi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 2021-2026 döneminde ilave 367 yerleşim yerine daha doğal gaz arzı sağlanacağını söyledi. Dönmez, “2021 yılında doğal gaz tüketiminin 60 milyar metreküp seviyelerine yakın olmasını bekliyoruz. Bu tüketim artışına rağmen doğal gazda arz güvenliği sağlanmıştır” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının 2022 yılı bütçe sunumunu yaptı. Bakan Dönmez, 2021 yılı ilk 9 ayında üretilen elektriğin yaklaşık, yüzde 37’sinin yenilenebilir enerji kaynaklarından, yüzde 31’inin kömürden, yüzde 32’sinin doğal gazdan, geri kalanının ise diğer kaynaklardan sağlandığını, yerli ve yenilenebilir kaynakların payının yüzde 52 olarak gerçekleştiğini söyledi.
Bakan Dönmez, son 20 yıllık tüketim verilerine göre elektrik tüketiminde yıllık ortalama yüzde 5 oranında artış gerçekleştiğini kaydederek, elektrik üretiminde kömürün dünyada ciddi bir paya sahip olduğunu söyledi. Dönmez, “Taş kömürü dahil toplam kömür rezervimiz 21 milyar tonun üzerine çıkmıştır. Yerli kömür kaynaklı elektrik kurulu gücümüz 2021 yılı eylül ayı sonu itibarıyla 11 bin 336 megavata ulaşmıştır. 2020 yılında 89 milyon ton yerli kömür üretimiyle ekonomimize 7 milyar TL’lik katkı, ayrıca yan sektörlerle birlikte 120 bin kişiye de istihdam sağlanmıştır” diye konuştu.
‘DOĞAL GAZDA ARZ GÜVENLİĞİ SAĞLANMIŞTIR’
Bakan Dönmez, tüm yerleşim yerlerine doğal gaz ulaştırmayı hedeflediklerini belirterek şöyle konuştu:
“2021-2026 döneminde ilave 367 yerleşim yerine daha doğal gaz arzı sağlanacağının müjdesini vermek isterim. Doğal gaz kullanmaya başladığımız 1987 yılında 500 milyon metreküp olan yıllık doğal gaz tüketimimizin, 2021 yılında geçen yıla göre yüzde 22 mertebesinde artış göstererek 60 milyar metreküp seviyelerine yakın olmasını bekliyoruz. Bu tüketim artışına rağmen doğal gazda arz güvenliği sağlanmıştır. Özellikle kış aylarında tüketimin yoğun olduğu dönemlerde gündeme gelen kesinti ve kısıntılar artık geride kalmıştır.
Sakarya Havzasında keşfi yapılan 540 milyar metreküplük doğal gaz rezervini Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı olan 2023 yılında vatandaşlarımızın kullanımına sunmak için çalışmalarımız planlanan şekilde ilerlemektedir. Sakarya sahasındaki üretim plato döneminde, doğal gaz ihtiyacımızın üçte birini sağlayarak piyasa ihtiyacının önemli bir miktarını karşılayacaktır. Ayrıca, Karadeniz’deki doğal gaz keşfimizin yanı sıra 2021 yılında kara alanlarında gerçekleştirilen 26 yeni keşifle yaklaşık 60 milyon varil petrol eşdeğeri rezerv ülkemize kazandırılmıştır.”
Bakan Dönmez, Türkiye’nin yıllık elektrik talebinin yüzde 10’unu tek başına karşılayabilecek, cari açık içindeki ithal enerji payının düşmesine katkı sağlayacak ve toplam 60 yıl işletme ömrüne sahip olacak Akkuyu Nükleer Güç Santralinin (NGS) ilk ünitesini 2023, diğer ünitelerin de 1’er yıl arayla 2026 yılına kadar devreye alınacağını kaydetti. Dönmez, “Akkuyu NGS’de 4 ünite devreye alındığında yılda yaklaşık 35 milyar kWh elektrik üretecek olup bu elektrik doğal gaz santralinden elde edilecek olursa yılda yaklaşık 7 milyar metreküp ilave doğal gazın ithal edilmesi gerekebilecektir. Akkuyu NGS projesinin birinci, ikinci ve üçüncü ünitelerinin inşaat faaliyetleri devam etmekte olup, dördüncü üniteye yönelik inşaat lisansı ise geçtiğimiz hafta verilmiştir” dedi.
Ayrıca Akkuyu projesi dışında iki adet NGS daha kurulmasına yönelik çalışmaların da devam ettiğini vurgulayan Dönmez, “Akkuyu NGS’nin teknik tasarım özellikleri, olası kazaları önleyecek niteliktedir. Örneğin, nükleer yakıtın aşırı ısınmasından dolayı oluşabilecek yakıt sızmasını önleyen eriyik kor kabı bulunacaktır. Ayrıca, önceki nesil santrallerde olmayan çift koruma kabı (dış muhafaza) da olacaktır. Bu şekilde, uçak çarpmasında dahi radyasyonun dışarıya sızması önlenmektedir.
Diğer yandan, Akkuyu NGS’de elektrikle çalışmayan pasif güvenlik sistemleri de bulunacaktır. Akkuyu projemiz 9 şiddetindeki depreme de dayanıklı olarak tasarlanmıştır. Nükleer güç santralleri karbonsuz enerji üretimi yaptıkları için doğaya herhangi bir emisyon salımı yapmazlar. Bu özellikleri sayesinde iklim değişikliğiyle mücadelede de rol üstlenmektedirler. Devreye alacağımız Akkuyu NGS ile yıllık 35 milyon ton karbondioksit salımı engellenmiş olacaktır. Bu doğrultuda, nükleer güç santralleri enerji üretim kaynaklı karbon salımı azaltımı hedefimize ulaşmada önemli katkı sunacaklardır” ifadelerini kullandı.
Bakan Dönmez, akaryakıt fiyatlarının enerji sektöründeki önemli hususlardan biri olduğunu bildirerek şöyle dedi:
“Küresel piyasalardaki fiyat artışlarının doğrudan vatandaşlarımıza yansımasını önlemek adına, devletimizin 2021 yılında 50-60 milyar TL aralığında bir vergi alacağından vazgeçmesi öngörülüyor. Bu sayede, 2021 yıl başından itibaren ham petrol fiyatları TL bazında yaklaşık yüzde 117 artış gösterirken, vatandaşlarımıza sunulan akaryakıt fiyatlarında ortalama yüzde 17 artış olmuştur. Arz güvenliğimiz adına gerekli aksiyonları proaktif şekilde alarak sayılarını ve kapasitelerini artırdığımız doğal gaz ve LNG giriş noktalarımız ile tek kaynağa bağımlılık oranımız düşürülmüş olup, bu kış herhangi bir arz sorunu yaşanmasını beklemiyoruz.”
100 TON ALTIN ÜRETİM HEDEFİ
Bakan Dönmez, maden ihracatının 2021 yılı Eylül ayı itibarıyla 4,4 milyar dolar olduğunu, maden ihracatının yıl sonunda 6 milyar dolar olarak gerçekleşmesini beklediklerini bildirdi. Dönmez, “MTA tarafından yürütülen çalışmalar ile son 19 yılda yaklaşık olarak; 11,2 milyar ton kömür, 24 bin ton uranyum, 7 bin 724 ton toryum, 263 milyon ton mermer, 20,7 milyar ton sodyum sülfat ve 243 bin ton nadir toprak elementinin yanı sıra metal içerik olarak; 2 bin 242 ton gümüş, 10 bin 158 ton lityum, 4,8 milyon ton kurşun-çinko, 2,6 milyon ton bakır, 83,2 milyon ton demir ve 2 milyon ton krom başta olmak üzere birçok önemli madene ilişkin rezervler keşfedilmiştir.
Bunlarla birlikte, yürütülen arama ve saha geliştirme çalışmalarıyla toplam metal altın rezervimiz bin 890 tona ulaşmıştır. Ülkemizin önemli ithalat kalemlerinden biri olan altın için yeni sahaların keşfedilerek üretime geçilmesi amacıyla çalışmalara aralıksız devam edilmektedir. Covid-19 salgınına rağmen 2020 yılında altın üretimimizde rekor kırılarak 42 ton üretim yapılmış olup, böylece ekonomimize 2,4 milyar dolarlık bir katkı sağlamıştır. Hedefimiz yeni sahaların da devreye girmesiyle 5 yıl içerisinde yıllık 100 ton altın üretimine ulaşmak ve yurt içindeki altına olan talebin en az yarısını yerli üretimden karşılamaktır” ifadelerini kullandı.