Özbekistan’da bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Asya yeniden öne çıkıyor. Aramızdaki bağlantıları ve ulaştırma koridorlarını geliştirmemiz bir zorunluluk” dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Türk Devletleri Teşkilatı Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada dünyanın zor bir dönemden geçtiğini, yakın istişarelerin sürdürülmesi gerektiğini vurguladı. “Asya yeniden öne çıkıyor” diyen Çavuşoğlu, “Bu konjonktür bir yandan da önümüze fırsatlar çıkarıyor. Tarih rotasını düzeltiyor. Asya yeniden öne çıkıyor. Aramızdaki bağlantıları ve ulaştırma koridorlarını geliştirmemiz bir zorunluluk.
Bu hedef, hem vizyon belgesinin hem strateji belgesinin önemli bir unsuru. Yarın kabul edilecek Ticaretin Kolaylaştırılması Strateji Belgesi, Basitleştirilmiş Gümrük Koridoru ve Uluslararası Kombine Yük Taşımacılığı anlaşmaları memnuniyet verici. Biz de Azerbaycan, Kazakistan ve Özbekistan’la üçlü süreçlerimize önem veriyoruz ve bunları devam ettireceğiz” dedi.
“STRATEJİLER GELİŞTİRMEMİZ ŞART”
Bakan Çavuşoğlu, orta ve uzun vadede daha dayanıklı olmak için stratejiler geliştirmenin önemli olduğunun altını çizerek, “İstanbul’daki toplantımızda, bölgemizde yaşanan gelişmeleri hep birlikte ele aldık. Zor bir dönemden geçiyoruz. Yakın istişareleri sürdürmemiz ve bizi şoklara dayanıklı kılacak orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirmemiz şart.
Bir ortak atasözümüzün dediği gibi ‘Yalnız tuğla duvar olmaz, yalnız ağaç orman olmaz’. İstanbul Zirvesi’nde kabul ettiğimiz Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi, uzun vade için önemli bir adım oldu. Bunun ilk 5 yıllık uygulama kılavuzu olan strateji belgesini nihai hale getirmek dönem başkanlığımızın önceliklerinden birisiydi. Bunların hayata geçirilmesini sağlamak hepimizin ortak görevi” diye konuştu.
“VİZYONER ADIMLAR ATILMALI”
“Türk Konseyi’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na kurumsal dönüşümü, vizyoner adımlar atmayı gerektiriyor” diyen Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dönem başkanlığımız sırasında bu konuda önemli çalışmalar yapıldı. Bu adımları inşallah yarınki zirveyle önemli bir noktaya getireceğiz. Nahçıvan Anlaşması’nda değişiklik yapan protokolün liderlerimizce kabulüyle, hukuki altyapıyı tamamlamış olacağız. Protokolün teşkilatımıza kimlerin gözlemci olabileceğine dair hükmüne arkadaşlarımız dün çalıştılar.
Türk yatırım fonunun kurulması kararı, dönem başkanlığımızın önemli adımlarından biri oldu. Elbette fona İstanbul olarak birçok üye ülkenin, kardeş ülkenin teklif ettiği gibi ev sahipliği yapmaya hazırız ve bu anlamda da eğer kabul edilirse Bişkek’te de güçlendirilmiş bir şubesinin açılmasını İstanbul’da teklif etmiştik. Varlık yönetim şirketi modeli hem fon kaynaklarının daha etkin idaresi hem de uluslararası kaynak sağlama bakımından en doğru seçim olacaktır.”