MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2023 yılı Haziran ayındaki Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri, 6 Şubat’ta açıkladığı MHP’nin beş ayaklı stratejik hedeflerini yeniden anlattı.
Antalya’da belediye başkanları toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “CHP Genel Başkanı, son grup toplantısında şahsımı hedef alıp, ‘Sen barajı geçemeyince nereye yüzeceksin, merakım o’ diye soru sormuş. Sayın Kılıçdaroğlu, fazla merak iyi değildir, ne gelirse insanın başına meraktan gelir. Biz yüzmeyi değil tummayı biliriz, tumduğumuz yerde de senin gibilerinin nasıl boğulduklarını görürüz” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Antalya’da düzenlenen belediye başkanları toplantısında konuştu. Bahçeli, belediye başkanlarına yönelik, “Belediye yönetimi milletimizin emanetidir. Emanete leke sürmek bizim kitabımızda yazmayacak bir yozlaşma halidir. Bizim belediye başkanlarımız şehirleri, beldeleri kara kışla mücadele ederken balık yemeyi aklından geçirmez. Bizim belediye başkanlarımız arasından şehirlerinde deprem yıkımı yaşanmışken tatile giderek kayak yapacak izansız yüzler çıkmaz” dedi.
2023’ÜN 5 STRATEJİK HEDEFİ
“MHP’ye gönül açan hiçbir insanımızı üzmedik, üzmeyeceğiz, buna karşılık maskeli şeytanlarla, şer cepheleriyle iki cihanda da hesaplaşacağız. Biz tarafız, hakikatin, yaşamanın tarafındayız” diyen Bahçeli, Türkiye’nin ve MHP’nin önünde iki yılı kapsayan iki siyasi ve demokratik sınav olduğunu söyledi. Buna yönelik hazırlıklarla ilgili hatırlatmada bulunan Bahçeli, bunlardan birincisinin, 2023 yılı Haziran ayındaki Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri, diğerinin de 2024 yılı Mart ayındaki Mahalli İdareler Seçimi olduğunu kaydetti, 6 Şubat’ta açıkladığı MHP’nin beş ayaklı stratejik hedeflerini yeniden anlattı.
‘FAZLA MERAK İYİ DEĞİLDİR’
MHP’nin saha çalışmalarına değinen Devlet Bahçeli, en son seçimlerde CHP’nin sandıktan birinci çıktığı 6 il ve 125 ilçeyi kapsamına alan 131 ayrı seçim bölgesinde, bu partinin gerçek yüzünü, zillete nasıl düştüğünü, bölücülüğe nasıl teşne olduğunu, karanlık yönlerini birer birer anlattıklarını söyledi. CHP’ye oy verenlerin oynanan oyunları gördüğünü, böylelikle Kılıçdaroğlu ve yönetiminin ipliğinin pazara çıktığını belirten Bahçeli, “CHP Genel Başkanı, son grup toplantısında şahsımı hedef alıp, ‘Sen barajı geçemeyince nereye yüzeceksin, merakım o’ diye soru sormuş.
Sayın Kılıçdaroğlu, fazla merak iyi değildir, ne gelirse insanın başına meraktan gelir. Biz yüzmeyi değil tummayı biliriz, tumduğumuz yerde de senin gibilerinin nasıl boğulduklarını görürüz. Sanıyorum yüzmeyi seviyorsun, yüze yüze kuyruğa kadar geldik, geldiğimiz yerde de senin sandıkta imdat çığlıklarını cümle alem duyacaktır. MHP’nin baraj diye bir sorunu olmadığını sen de, senin efendilerin de, hatta bölücü ortakların da açıkça biliyor” diye konuştu.
‘HDP, CHP’NİN PASLI ANAHTARI OLDU’
HDP’nin bir eş başkanının grup toplantısında ‘iktidarın küçük ortağı eriyor’ diye konuştuğunu kaydeden MHP Lideri Devlet Bahçeli, şunları söyledi:
“Ağız aynı, üslup aynı, usul aynı, siyaset aynı, kan bile aynı. CHP ile HDP arasında herhangi bir fark kalmadı, alın birini vurun ötekine. Tencere yuvarlana yuvarlana kapağını sonunda buldu. HDP, CHP’nin paslı anahtarı oldu. Terörist Demirtaş’ı cezaevinden çıkaracağım diyen Kılıçdaroğlu, bize küstahça baraj hatırlatması yapıyor. Çünkü canı öyle istiyor, çünkü MHP ve Cumhur İttifakı uykularını kaçırıyor. Sayın Kılıçdaroğlu, bizi bırak da, mahşeri vicdanın barajını nasıl geçeceksin, milli ahlakın barajını nasıl geçeceksin, milli onurun barajını nasıl geçeceksin, milli ve manevi emanetlerin barajını nasıl geçeceksin? Sen onu söyle, ona cevap ver. Madem yüzme biliyorsun, haydi git Boğaz’dan haç çıkarmayı dene. Bir yanda seçim barajının yüzde 3’e düşmesini isteyen Kılıçdaroğlu ve CHP yönetiminin, diğer yanda yüzde 7 ile ilgili partimiz üzerinden spekülasyon yapması garabettir, hezeyandır.”
‘KILIÇDAROĞLU SENİN İÇİN RAHAT YOK’
Kılıçdaroğlu’na “Senin için rahat yok, bilmelisin ki, MHP’nin nefesi ensendedir” diye seslenen Devlet Bahçeli, bölücülüğün baraj kapaklarını indirip ihanetin yüz görümü olan CHP’yi ne tarih, ne de milletin affetmeyeceğini söyledi. Partililere, “Siz bakmayın zillet ittifakı onu demiş, bunu söylemiş” diye seslenen Bahçeli, şunları söyledi:
“Pazarı bilmezler, çarşıyı bilmezler, manavı bilmezler, vatandaşlarımız ne yer ne içer kaygı duymazlar; ama konu istismarsa, konu provokasyonsa, konu yalansa, konu dedikoduysa bunlardan daha kabiliyetlisi çıkmaz, çıkamaz. Yoksulluktan medet ve menfaat umuyorlar. Zira işlerine böyle geliyor. Enflasyon canavarı başını kaldırdı mı mutlu oluyorlar. İşsizlik oranı ve işsiz sayısı arttı mı sevinçten havalara uçuyorlar. Bütçe açık verdi mi bayram ediyorlar. Dış ticaret açığı artmaya görsün, gülmekten kendilerini alamıyorlar. Hele dövizin fiyatı bir yükselsin, felaket tellalları hemen ortalığa üşüşüyor.
Onursuz bir kazancı, onurlu bir kayba üstün tutuyorlar. Varsın Türkiye zarar görsün, hiç umursamıyorlar. Ne yapsalar boştur, ömürlerinde bir kez olsun adam gibi adam olmayı beceremezler. Bir kez olsun yerli ve milli duruş sergileyemezler. Bugün açsak yarın doyarız. Hayatın şaşmaz gerçeği budur. Bugün işimiz yoksa yarın buluruz. Haysiyetli yaşamın doğası budur. Şeker yoksa pancar ekim alanını genişletiriz, yağ yoksa ayçiçek ekim alanını artırırız, un yetersizse buğday üretimini yükseltiriz, yine de hiç kimseye mihnet etmeyiz. Türkiye tarım ürünlerinde dünyada kendi kendine yetecek nadir ülkeler arasındadır.”
‘GELSİNLER ANTALYA’DA ANLATSINLAR’
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın dünyaya çıkardığı faturanın çok ağır olduğu ve Türkiye’nin etkilendiğini dile getiren Devlet Bahçeli, “Türkiye, bu savaşın diyalog ve diplomasiyle çözümü için muazzam bir faaliyet yürütüyor. Ancak zillet ittifakı bunu görmüyor, göremiyor; Rusya’ya yaptırım uygulansın diye dayatıyor. Gelsinler de bunu otelcilerimize söylesinler, Antalya’ya anlatsınlar.
Domates üreticilerimizden tutun da turizm sektöründe çalışan kardeşlerimize varıncaya kadar yaptırımların olması gerektiğini paylaşsınlar, hodri meydan. Bunları kumanda eden güçler, ne konuşacaklarını, neleri söyleyeceklerini de sipariş veriyorlar. Zillet ittifakı figürandır, üstelik emperyalizmin, Türk düşmanlarının figüranıdır. Ne devlet, ne millet, ne de vatan dertleri vardır” dedi.
‘KENDİME YAKIŞANI YAPTIM, YİNE YAPARIM’
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’a ‘Selamsız Babacan’ diyen Devlet Bahçeli, Babacan’ın Adana’daki olaylara ilişkin, ‘Bahçeli, işkencecilerin alınlarından öperek kendisine yakışanı yaptı’ sözlerini hatırlatarak, şu yanıtı verdi:
“Türkiye düşmanı sözde bir vakfın Adana Seyhan’daki kanunsuz eylemlerine zamanında ve yerinde müdahale eden Türk polislerinin alınlarından öptüğümü grup toplantımızda söylemiştim. Doğrudur, ben kendime yakışanı yaptım. Yine yaparım. Bu polislerimizin tertemiz alınlarından bir kez daha öpüyorum. Bu sevimsiz selamsız Babacan, Türk polisine ‘işkenceci’ diyor. Bölücülerle iş tutan bu güvenilmez ve dönek şahsın, polislerimize işkenceci demesi hem sefil bir iftira hem de asılsız ve alçak bir iddiadır. Zillet partileri namerttir, zillet partileri vefasızdır ve itibarsızdır.”
‘SEN CHP’NİN, HDP’NİN YANINDA NE ARIYORSUN’
SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun da, ‘Allah akıl fikir versin’ dediğini belirten Bahçeli, “Sayın Karamollaoğlu, bizim aklımız bize yeter, sen CHP’nin, HDP’nin yanında ne arıyorsun, bu tembihi kimden aldın, ondan bahset. Zillet ittifakının Türkiye gibi bir meselesi yoktur. Yalan bunlarda diz boyudur. Zillet ittifakını oluşturan partiler diyor ki, beka sorunu yoktur. Cahiller ve cani ruhlular bilmese de, büyük milletlerin her zaman beka meselesi vardır.
Çünkü büyük milletler ebediyete kadar var olmayı hedef belirler. Bu hedefe ulaşmak için pek çok badireye göğüs gererler. Zulme dayanırlar, çileye katlanırlar, hezimet ve yenilgilerden tekrar doğmayı bilirler. Türk milleti büyüktür, her zaman da büyük kalacaktır. Ve bugün beka sorunlarımız geçmişe nazaran ağırlaşmıştır. Ukrayna’nın işgali, almasını bilenler için çok ciddi dersler içermektedir. İnsanı yaşatmak bekayla ilgilidir, devlet ise bekasıyla yaşayacaktır. Beka olmadan ekmek olur mu? Beka olmadan ucuz yedim, pahalı aldım demek mümkün mü? Beka olmadan belediyenin, siyaset yapmanın bir manası söz konusu mu?” diye konuştu.
‘YETMEYEN PARTİLER AYNI KERVANA GİRMİŞLER’
Geçmişte, Türk milletinin kahraman evlatlarının yeri geldiğinde çekirge yiyerek mukaddesatını savunduğunu söyleyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aziz ecdadımız yeri geldi günlerce aç susuz kalıp vatanını müdafaa etti. Bu zillette hayır yoktur, ufuk yoktur, Türkiye’yi düşünmek asla yoktur. Nerede husumet, fitne varsa zillet oradadır. Zillet ittifakı Türkiye’ye karşı inancını kaybettiğinden kalben çoraklaşmış, kafa olarak çölleşmiştir. CHP, İP, HDP, SP, ÖDP, Devası, Geleceğine yetmeyen partiler aynı kervana girmişler, aynı kafilede yerlerini almışlardır. Atatürk’ün partisi terör örgütleriyle düşüp kalkmaktadır. FETÖ bunların yanındadır. CHP Genel Başkanı telaş ve korku içindedir. Yalan üstüne yalan konuşmaktadır. Şuuru kapanmış, akıl ve izan ölçüleri tümden kaybolmuştur. Bir gün dediğini diğer gün inkar etmektedir. Sabah başka, akşam başkadır. CHP Genel Başkanı PKK/YPG’nin Türkiye’ye saldıracağına inanmıyor.
Tezkereye hayır diyerek terörle mücadeleye karşı çıkıyor. Diyarbakır’da Türk tarihine, utanmadan, sıkılmadan karanlık iftirası atıyor. Zillet ittifakı olarak nitelendirdiği Millet İttifakı ortaklarıyla hesaplaşma tarihinin de 2023 yılının Haziran ayı olduğunu dile getiren Bahçeli, “Bugünkü CHP’nin, 1920’li yıllardaki CHP’yle uzaktan yakından alakası kalmamıştır. Nitekim Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetimi altındaki CHP tanınmaz haldedir. CHP, Türk milletinin hassasiyetleriyle alenen oynamaktadır. Bunu siyaset zannedecek kadar da ateşle oyun halindedir. Ve günü geldiğinde de Türk milletine hesap verecektir.”