MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Kılıçdaroğlu bölücü terör örgütünün ve zalimlerin ortak adayıdır” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim çalışmaları kapsamında geldiği Trabzon’da, ’14 Mayıs’ta Aziz Milletim Sıra Sende’ adlı mitinge katıldı. Atapark Alanı’nda düzenlenen mitingde vatandaşlara seslenen Bahçeli, “Artık vakit yaklaştı, çember daraldı, sandık göründü. 4 gün sonra yapılacak seçimlerinin ülkemizin dirliğine, milletimizin birliğine, demokrasimizin geleceğine, insanımızın, huzur ve refahına hayırlı ve kalıcı sonuçlar getirmesini Allah’tan niyaz ediyorum. Trabzon demek, kardeşlik demek, dik duruşun, eğilmeyen başın, pes etmeyen vicdanın, medarıiftiharı demektir.
Trabzon’a bakınca çırpınan Karadeniz’in çağrısı duyulur. Trabzon’a bakınca ‘Bize her yer Trabzon’ diyen vatan evlatlarının gür sesi duyulur. Birlikte her zorluğu aşacağız. Çünkü biz birliğimiz ebedi kardeşliğimiz, varoluşumuzun harcı ve haysiyetidir. Bizi birbirimizden ayırmak için provokasyon yapanlara sonuna kadar kapalıyız.
Bizi birbirimizden koparmak; cephelere ayırmak, etnik ve mezhep ayrımcılığını tetiklemek için fırsat kollayanlara ama, fakat demeden karşıyız, her zaman da karşı çıkacağız. Biz horon kadar Karadeniz, zeybek kadar Ege’yiz. Karşılama kadar Trakyalı, halay kadar, bar kadar, semah kadar Doğu’yuz, Güneydoğu’yuz, Anadolu’yuz. Hep beraber ülkemin tüm yörelerini, tüm güzelliklerini, tüm miras ve emanetlerini kucaklayan büyük bir aileyiz. Nitekim biz büyük Türk milletiyiz” dedi.
‘TAM 4 GÜN SONRA SIRA DA SÖZ DE YETKİ DE ALAYINIZDA’
“Milli irade, kutuplaşmayı tahrik edenleri reddedecektir” diyen Bahçeli şöyle konuştu:
“Devlet ve milletiyle, hep birlikte ve her şeyden önce Türkiye’yiz. Aziz Atatürk’ün ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkına, Türk milleti denir’ tanım ve kavrayışıyla parlak bir geleceğe uzanıyoruz. Aynı zamanda; gelen Türk asrı, geleceğin gücü Türkiye hedefini yakalamak için mücadele ediyoruz. Türkiye merkezli yeni bir medeniyet ve insanlığın huzuru maksadıyla canımızı dişimize takarak çalışıyor ve çabalıyoruz.
Elbette yapacağız, hep birlikte başaracağız. 14 Mayıs’ta aziz milletim sıra sende; milli irade, kutuplaşmayı tahrik edenleri reddedecektir. Küresel medyaya umut bağlayan, ABD’sinden AB ülkelerine kadar sırtını yaslayan muhalefet partilerine demokratik hesap muhakkak sorulacaktır. Kavga, kaos, kargaşa, karanlık, kriz arayanlara acıklı derslerini vermek için aziz milletim sıra sende. Trabzonlu kardeşlerim, istikrarınıza, istiklalinize ve istikbalinize sahip çıkmak için tam 4 gün sonra sıra da söz de yetki de alayınızda.”
‘TÜM DÜNYANIN GÖZÜ ÜZERİMİZDE OLACAK’
14 Mayıs günü tüm dünyanın gözünün Türkiye üzerinde olacağını belirterek Cumhur İttifakı’na oy isteyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin zillete hapsolmasını hayal edenlerin, hezimetle ve hüsranla önünün kesilmesini bekleyenlerin, bu kapsamda dilek tutanların bütün dikkati Türk milletinin demokratik iradesinin hükmüne odaklanacak. Madem onlar ülkemizi takip ediyor, madem küresel emperyalizm Türkiye’nin yıkım ve yok oluşuna iş birlikçileri eliyle yatırım yapıyor, o zaman Trabzon’un vereceği güçlü bir mesajının olması da mukadderdir.
Türkiye karşıtları, küresel fitne medyası, muhasım lobiler, müfrit kulisler, dost kisveli hasım ülkeler 14 Mayıs için hazırlık yapıyormuş, peki siz de 14 Mayıs’a hazır mısınız? Özü de sözü de bir Trabzonlu kardeşlerim artık sıra sizde. Ülke sizin, karar sizin, kader sizin, gelecek sizin elinizde. 14 Mayıs’ta Türk ve Türkiye Yüzyılı’na ilk adımı atmak, Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümünü cumhurun zaferiyle damgalamak hepinizin iradesinde. Sizlere güveniyorum.”
BATI MEDYASINA TEPKİ
Batı medyasına tepki gösteren Bahçeli, “Son günlerde özellikle bazı ülkelerde yayımlanan dergi veya gazetelerin aziz milletimizin iradesine, Türkiye’nin demokrasi itibarına ilkel ve ilkesiz dayatmalarda bulundukları gözlemlenmektedir. Almanya’da, Fransa’da, ABD’de ve İngiltere’de çıkan dergi ve gazeteler sistemli ve şiddetli algı operasyonları yapmaktadır. İngiliz The Economist, ‘Erdoğan gitmeli’ diyor. Alman Spigel 14 Mayıs’ı işaret ederek ‘Ayrılış mı, kaos mu’ diye manşet atıyor.
Fransız Le Point dergisi, ‘Erdoğan, diğer Putin’ başlığını kapaktan paylaşıyor. Gene Fransa’da yayımlanan bir derginin manşetinde, ‘Erdoğan, kaos riski’ ifadesi yazıyor. ABD’de yayımlanan Foreign Policy dergisi, 14 Mayıs seçimlerine dış müdahale çağrısında bulunuyor. Maalesef listeyi uzatmamız mümkündür ve Batı 14 Mayıs seçimleri öncesi aleni şekilde zillet ittifakından yana tarafını koymuştur.
Türkiye’nin iç siyasi gündemine karışmak, demokrasi namusunu lekelemeye çalışmak bir defa gayriahlaki ve gayrimeşru bir tavırdır. Hiç kimse milletimizin iradesine zincir vuramaz, bunu kendinde hak göremez. İktidarın ruhsatı ne ABD’den ne İngiltere’den ne Almanya’dan ne de Fransa’dan alınabilecektir. Bunun hilafına hareket edip Batının desteğini almak için yanıp tutuşanlar, Türkiye düşmanlarının kirli çıkarlarına hizmetkarlık vaadinde bulunanlar kesinkes emperyalizme beşinci kol faaliyetine heveslenen köksüzler, kimliksizler ve tabansızlardır” dedi.
‘TÜRKİYE SÖMÜRGE ARTIĞI BİR ÜLKE DEĞİLDİR’
Devlet Bahçeli, “Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanını hedef alarak, gitmeli manşeti atan bir dergi bizim için yırtılıp, atılacak kağıt parçasından farksızdır. Aziz Türk milletinin nezdinde de yok hükmündedir. Bunlar kendilerini ne sanıyor? Türk milletinin iradesine ambargo koyacaklarını nasıl düşünüyorlar? Türkiye sömürge artığı bir ülke değildir. Demokrasimizin çarkına çomak sokmak isteyen iç ve dış şer cephesi despottur, değersizdir, dedikoducudur, densizdir, 14 Mayıs’ta devrilmeleri de kaçınılmaz bir siyaset ve milli irade gerçeği olacaktır.
Türkiye’ye ayar verilemez. Türkiye’ye istikamet gösterilemez. Türkiye kafa kola alınacak, taviz ve teslimiyet anaforuna çekilecek bir ülke olamaz. İç barış ve huzur ortamımızı bozmak, 14 Mayıs seçimlerini sabote etmek amacıyla maşalar devrede, ajan provokatörler sahnede, alçaklar mesaidedir” ifadelerinde bulundu.
‘ERZURUM’DA ÇOK TEHLİKELİ BİR PROVOKASYON TESTİ YAPILMIŞTIR’
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının Erzurum programına değinen Bahçeli, “7 Mayıs 2023 tarihinde Erzurum’da yaşanan ve Trabzon kültüründen, Trabzon’un mayasından, Trabzon’un asaletinden nasibini alamamış bir şahsın neden olduğu olaylar bayağı bir provokasyondur. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının meydan meydan dolaşıp fitne ve nifak saçması, görevini ihmale ederek, şehrine ihanet ederek, ağır kusurlu siyasi faaliyetler içinde bulunması kesinlikle sakıncalıdır, sancılıdır, mahsurludur, ezcümle yanlış üstüne yanlıştır.
Esnaf ziyareti bahanesiyle Erzurum’a gidip korsan miting düzenlemeye kalkan, sonra Erzurum’a taşıdığı bölücü provokatörlerin taşkınlıklarıyla istenmeyen görüntülere neden olan malum belediye başkanı Trabzon’un yüz karasıdır. Hiç kimse Erzurumlu kardeşlerimize ve şerefli Türk polislerine iftira atmasın. Hiç kimse vatansever ve milletsever yürekleri suçlamaya kalkışmasın. Erzurum’da çok tehlikeli bir provokasyon testi yapılmış ve nihayetinde ve doğal olarak aklıselim galip gelerek kaos provası ters tepmiştir. Erzurum’da kurulan dış bağlantılı tuzak Dadaşların sorumlu ve şuurlu tavırlarıyla bozulmuştur” diye konuştu.
‘KARŞIMIZDA DIŞ BAĞLANTILI BİR ZİLLET KOALİSYONU VARDIR’
Millet İttifakı’na tepkisini sürdüren Bahçeli, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Van’da terörist Demirtaş için adalet çağrısı yapmıştı. Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu terörist Demirtaş’ı ve diğer teröristleri serbest bırakacağından ara ara bahsetmişti. İmralı canisinin ev hapsine alınması hususunda CHP-HDP ve İYİ Parti arasında uzlaşma vasatının olduğunu dair iddialar son günlerde hızla yaygınlaşmıştı.
Bir terörist için adalet isteyenler, mesela şehidimiz, evladımız Eren Bülbül’ün dökülen kanlarının hesabını nasıl verecekler? 6- 8 Ekim 2014 tarihli isyan girişiminde PKK’lılar tarafından şehit edilen 16 yaşındaki Yasin Börü’yle ilgili ve onun haklarını müdafaa edecek adalet çağrısını ne zaman dile getirecekler?
Adaleti teröristler için talep eden ahlaksızlar, mesela 22 yaşında şehit edilen Aybüke öğretmenimizin, mesela 23 yaşında şehit edilen Necmettin öğretmenimizin, 11 aylık bebeği Mustafa Bedirhan’la birlikte şehit edilen 25 yaşındaki asker eşi Nurcan kardeşimizin sorulacak hesaplarını söyleyiniz bana, hangi hal ve durumda savunacaklar? Karşımızda dış bağlantılı bir zillet koalisyonu vardır. Karşımızda bir terör ittifakının bütün özellikleri zuhur etmiştir” dedi.
‘MİLLETİMİZİN VE DEVLETİMİZİN BEKASINI SAVUNSUN DA GÖRELİM’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na seslenen Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı gelsin de Eren Bülbül için adalet istesin. Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu mertse, adamsa, yüreği yetiyorsa, kendine güveniyorsa şehitlerimizin hakkını, gazilerimizin hukukunu, milletimizin ve devletimizin bekasını savunsun da görelim. Yapamaz, yaptırmazlar, çünkü Kılıçdaroğlu bölücü terör örgütünün ve zalimlerin ortak cumhurbaşkanı adayıdır.
Şimdi siz söyleyiniz, sesiniz gümbür gümbür çıksın, Türkiye üzerinde hesap yapanların uykuları kaçsın; 14 Mayıs’ta istikrarımıza, istiklalimize ve istikbalimize sahip çıkacak mısınız? Şehitlerimizin katilleriyle ittifak yapanları pişman edecek misiniz? Küresel medyanın piyonlarını tasfiye edecek misiniz? Türkiye’ye muhalefet etmenin bedelini ödetecek misiniz? Milli birlik ve kardeşliğimizi bozmaya çalışanlara şamarı indirecek misiniz? Al bayrağın, aziz vatanın, cumhurun şerefini koruyacak mısınız?
Milliyetçi Hareket Partisi’ni, Cumhur İttifakı’nı, Cumhurbaşkanımız ve cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı sonuna kadar destekleyecek misiniz? Trabzonlu kardeşlerim ne dediyse yapar, yaptığını da her şart altında sahiplenir. Trabzonlu kardeşlerimin bu heyecanlı duruşları 14 Mayıs’ta yaşanacak Cumhur İttifakı zaferinin ön habercisidir.”
‘LİDER ÜLKE TÜRKİYE SİZLERİN DESTEĞİYLE GERÇEKLEŞECEKTİR’
Cumhur İttifakı’na destek çağrılarını yineleyen Bahçeli, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümünü sizin iradenizle taçlanacaktır. Lider ülke Türkiye sizlerin desteğiyle gerçekleşecektir. 14 Mayıs’ta sandığın başına gittiğinizde Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy verecek misiniz? Türkiye üzerinde hesap yapan iç ve dış mihrakların, tarihimizi yargılayan, milletimizi sorgulayan, varlığımızı kabullenemeyen zalimlerin defterini dürecek misiniz?
Evet dediğinize göre o zaman sıra sizde. Trabzon’un vatan ve millet sevdasının ne kadar yüksek olduğunu sandıkta göstermek için söz hepinizde. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı, vatan sevgisini, büyük Türk milletinin köklü, şerefli, saygın tarih ve kültüründen almaktadır. Bu tarih ve kültür kaynağından beslenmeyenlerin geleceğimizde söz hakkı olamaz” diye konuştu.
‘KILIÇDAROĞLU ACİZDİR, ÇARESİZDİR, ESİR DÜŞMÜŞTÜR’
Kılıçdaroğlu’nun ‘Tarihi İpek Yolu’nu canlandırma’ projesine tepki gösteren Bahçeli, “Hayatımın projesi” diyerek sanki ilk kez söyleniyormuş gibi ‘Tarihi İpek Yolunu tekrar canlandıracağım’ açıklamasıyla gülünç durumlara düşen, aynı zamanda Azerbaycan’ı ve Türk yurtlarını dışlayan alternatif bir rota çizen Kılıçdaroğlu acizdir, çaresizdir, esir düşmüştür, uzun bir istirahat devresi için direkt evine gitmesinde sonsuz yarar olacaktır.
Sokağa çıkmasın, mutfaktan da dışarı gelmesin. Milliyetçi Hareket Partisi’nin ‘Türk Kuşağı: Türkiye’nin Büyük Stratejisi’ isimli çalışmasını adeta kopya eden, bunu da eline yüzüne bulaştıran, 2 yıl önce kalkan Çin treninden haberi bile olmayan Kılıçdaroğlu, Türkiye’yi yönetemez. Bu aziz milletin geleceği zillete emanet edilemez. Terörle mücadeleyi durdurmak isteyenleri biliyoruz.
Onların hepsine birden hayal kırıklığı yaşatacağız ve terörün kökünü kazıyacağız. Yerli ve milli savunma sanayindeki dev atılımları daha da güçlendireceğiz. Kendi göbek bağımızı kendimiz keseceğiz. Ayaklarımızın üzerinde onurlu bir şekilde durduğumuzu cümle aleme göstereceğiz” dedi.
‘CUMHUR İTTİFAKI TÜRKİYE’DİR’
Seçimin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi tarih çöplüğüne fırlatmak için bir fırsat olacağını belirten Bahçeli, “Mandacılara, bölücülere, küreselcilere, kozmopolit siyasetçilere, komünistlere, devşirmelere, rantçılara, iş birlikçilere, makam ve koltuk paylaşımından başka hiçbir şey bilmeyenlere, hiçbir vizyon ve projesi olmayanlara fırsat vermek, felakete davetiye çıkarmaktır.
İnanıyorum ki, aziz milletimiz bu art niyetlilere 14 Mayıs’ı zindan edecektir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle Türkiye’nin geleceği aydınlanacak, hakimiyet ve hükümranlık alanlarımız cesaretle korunacaktır. Siyasi kriz ve koalisyon yıllarına özlemden başka bir manaya gelmeyen Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemini tamamıyla tarih çöplüğüne fırlatmak için de 14 Mayıs tarihi bir fırsat olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacak, önümüzdeki pazar gününden sonra Süper Güç Türkiye’nin şafağı sökecektir. Cumhur İttifakı Türkiye’dir. Cumhur İttifakı Türk milletinin ümit kaynağı, sevdalı yüreğidir. Buna karşılık zillet ittifakı müstevlilerin ittifakıdır” ifadelerini kullandı.
‘ZİLLET İTTİFAKIN YOLU TÜRKİYE DÜŞMANLARININ YOLUDUR”
Millet İttifakı’nın münasebetsizlerin ittifakı olduğunu söyleyen Bahçeli, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Zillet ittifakı münasebetsizlerin ittifakıdır. Zillet ittifakı müstebitlerin ittifakıdır. Zillet ittifakı kalbi mühürlenmişlerin ittifakıdır. Zillet ittifakı münakaşanın, mütarekenin ve müfritlerin ittifakıdır. Bu ittifakın yolu Türkiye düşmanlarının yoludur. Bu ittifakın ortakları zalimlerin izindedir. Cumhur İttifakı ise Türk milletinin ahlak ve irfan ittifakıdır. Adaletin, ahlakın, hakkaniyetin, adil paylaşımın, milli duruşun, milli onurun, parlak bir istikbalin ittifakıdır.
Cumhur İttifakı, Türkiye’nin yükseliş mimarıdır. Türkiye zillete düşmeyecek, ümit ediyorum ki, Trabzon zillete yenilmeyecektir. Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır. Milletimize ne söz vermişsek tuttuk. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin çatısı altında, Cumhur İttifakı olarak TBMM’de sizlerin yüzünü kara çıkarmadık, vaatlerimiz unutmadık, her şartta yanınızda olduk. Şimdi sıra sizde.
Şimdi mühür elinizde. Milliyetçi Hareket Partisi’ne öyle bir destek verin ki, Cumhur İttifakı’na ve cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a öyle bir sahip çıkın ki, gelecek nesillerimize güzel, bereketli, ekonomik refahı yükselmiş, huzur ve kardeşlikle yaşanacak bir ülkeyi miras bırakalım. Unutmayınız, ‘Biz birlikte Türkiye’yiz diyen herkes özbeöz kardeşimizdir. Ne mutlu Türk’üm diyene”