MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Cumhur İttifakı’nda çatlak, patlak olmaz” dedi
MHP lideri Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında, 30 Ekim 2021’de ‘İl İl Anadolu, Adım Adım 2023’ temasıyla başlattıkları siyasi çalışmaları yurdun her köşesine yaygınlaştırdıklarını, bugüne kadar 40 ilde vatandaşlarla bir araya geldiklerini söyledi. Cumhur İttifakı olarak hep bir adım önde olacaklarını, hep daha ileriye bakacaklarını belirten Bahçeli, “Cumhur İttifakı olarak muazzez ve muazzam bir siyaset ahlakıyla kenetlendik; milletimize, ülkemize, gelecek nesillere karşılıksız hizmetle mükellef olduğumuzun bilinciyle duruşumuzu güçlendirdik.
Cumhur İttifakı halinde atacağımız her adım, daha huzurlu, daha güvenli bir Türkiye’ye doğru yol alıştır. Bilhassa söylemek isterim ki; Cumhur İttifakı’nda çatlak, patlak olmaz ama ittifakımızı hazmedemeyip çatır çatır çatlayanların varlığı ise her türlü izahtan varestedir. Cumhur İttifakı, geçmişle gelecek arasındaki köprüdür” dedi.
‘MHP FIRSATÇILIK YAPMAZ’
Bahçeli, geçen haftaki grup konuşmasının hafta içinde epey tartışıldığını belirterek, “Özellikle bir değerlendirmem siyasetçisinden gazetecisine, sözde aydınından televizyonlarda sabitleşmiş sabit fikirli yorumcusuna kadar pek çok kesim tarafından ziyadesiyle çarpıtılmıştır. Hatırlarsınız, aynısıyla dedim k; MHP, Cumhur İttifakı’nın bir ortağı olsa da işlevi ve üstlendiği demokratik sorumluluğu muhalefettir, bunun yanı sıra TBMM’de denge ve denetleme göreviyle mesuldür. Bu mülahazamın, bu kanaatimin neresi yanlıştır? Neresinde Cumhur İttifakı’na soğuk veya mesafeli bakış hakimdir? Hükümet bellidir, çok şükür görevinin başındadır.
MHP fırsatçılık yapmaz, yangından mal kaçırmaz, minderden kaçmaz, gizli siyasi gündemlerin anaforuna kapılmaz. Siyaseti mertçe yaparız, adam gibi yaparız, çünkü özümüz sözümüzün kefilidir. Bundan da şaşmayız. Şunu herkes bilmelidir ki; hükümet değilsek de hükümete bakan vermemiş olsak da Cumhur İttifakı’nın sevabına da günahına da sonuna kadar ortağız, anca beraberiz, kanca beraber olacağız. CHP’nin gayri milli muhalefetini ele alıp, nasıl muhalefet yapılması gerektiğini partimizin tutumuyla tavzih ve tarif etmeye gayret ederken az evvel paylaştığım tespitlerimi başka yerlere çekmek sinsi bir kurnazlık, sivri bir kifayetsizliktir” diye konuştu.
‘YÜZDE 50 ARTI 1 TARTIŞMASI GEREKSİZ’
Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın Türk milletinin gerçeği, Türkiye’nin gücü olduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile aralarında gerginlik değil; muhabbet, hürmet, anlayış ve güven var olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin demokratik meşruiyet temelinin yüzde 50 artı 1 olduğuna dikkati çeken Bahçeli, şöyle konuştu:
“Yüzde 50 artı 1 oy nisabını eleştirenleri anlayışla karşılamamız, bunu felaket olarak yorumlayan karamsarları makul bulmamız abesle iştigaldir. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Sayın Cemil Çiçek, yüzde 50 artı 1’in hem bugün hem de gelecekte önemli sıkıntılara sebebiyet vereceğini, Türkiye’yi bir kaosa sürükleyeceğini iddia ediyor. Bu tuhaf ve tahrip gücü yüksek sözlerin benzerini Türkiye’nin istikrarsızlığa gömülmesini, siyasi anlaşmazlıkların içine düşmesini isteyen çevreler de ileri sürüyor.
Sayın Çiçek sizin kafanızda, dilinizin altında sakladığınız bir oran var mıdır? Varsa ne zaman açıklamayı düşünüyorsunuz? Açıkla da bilelim, niyetini öğrenelim. FETÖ’cü Fehmi Koru da aynı şeyleri söylüyor, farkında mısınız? Yüzde 50 artı 1, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin mihveridir, ne var ki buradan başlayacak bir tartışma, hatta taviz yeni yönetim sisteminin işleyiş ve ilerleyişini melezleştirip sakatlayacaktır. Bize göre bu tartışma gereksiz ve şu an için yersizdir.”
‘RUH SAĞLIĞI YASASI’NA İHTİYAÇ DUYULDUĞU TARTIŞMASIZDIR’
Bahçeli, mimar Başak Cengiz’in İstanbul’da sokakta yürürken hiç tanımadığı Can Göktuğ Boz tarafından öldürüldüğünü anımsatarak, şunları kaydetti:
“İnsanlık değerlerini ayaklar altına alan, yaşama hakkını gasp eden hiçbir caniye tahammül edemeyiz, sabır gösteremeyiz ve kulağımızın üstüne yatamayız. Şiddete sıfır toleransla yaklaşmaktan başka alternatifimiz yoktur. Anlaşılıyor ki, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu yeni baştan gözden geçirmek, dahası güçlendirmek, uygulanmasını harfiyen sağlamak durumundayız. Ailenin korunması, şiddetin önüne geçilmesi konusunda kapsamlı bir Ruh Sağlığı Yasası’na ihtiyaç duyulduğu tartışmasızdır. Çocuk istismarı, kadın cinayetleri, tecavüz suçlarında caydırıcı, kalıcı ve kapsayıcı sonuçlar alabilmek için gerekirse idam cezası bile tartışmaya açılmalıdır.
Üniversitelerin sosyoloji, psikoloji, psikiyatri, felsefe, ilahiyat gibi bölümlerinde görev alan değerli akademisyenlerin öncülüğünde ülkemizin şiddet haritası çıkarılmalı, şiddetle mücadelede ufuk ve yol açıcı çalışmalar tavsamadan yerine getirilmelidir. Başak Cengiz kızımızın muhterem babasına söz verdim, arkasından da İstanbul İl Başkanlığı’mıza, hukukçularımızla davaya müdahil olmaları ve gerekli hukuki desteği vermeleri konusunda talimatımı ilettim. Katilin hak ettiği cezayı alması için avukatlarımızın girişimiyle masumiyetin ve mazlumiyetin yanında duracağız; merhume kızımızın ve değerli ailesinin haklarını savunmak amacıyla ne gerekiyorsa yapacağız. Acı bizim acımızdır, hesabını sormak da bizim vazifemizdir.”
‘HESAPLAŞMADAN HELALLEŞMEMİZ ASLA SÖZ KONUSU OLMAYACAKTIR’
Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ çağrısının da hatırlatarak, CHP’nin geçmişte ve günümüzde yarattığı derin yaraların bulunduğunu söyledi. Bahçeli, “Helalleşmeye gelince Sayın Kılıçdaroğlu, şunu bil ki; hesaplaşmadan helalleşmemiz asla söz konusu olmayacaktır. CHP yönetimi PKK’yla helalleşmiş, ‘terörle mücadeleye hayır’ demiştir. CHP yönetimi, FETÖ’yle helalleşmiş, 15 Temmuz’a tiyatro, masal, düzmece iftirası atmıştır.
CHP yönetimi, şehit bacısına küfredenlerle helalleşmiş, alçaklığı provokasyon maskesiyle örtmeye kalkışmıştır. CHP yönetimi HDP’yle helalleşmiş, yüzsüzce ittifak kurmuş, meşru ilan etmiştir. CHP yönetimi, YPG ile helalleşmiş, kendi vatanlarını koruyan örgüt olduğunu açıklamıştır. CHP yönetimi terörist Demirtaş’la, Soros’çu Kavala‘yla helalleşmiş, cezaevinden çıkarılmalarını istemiştir. CHP yönetimi sömürgecilerle helalleşmiş. ‘Ne işimiz var Libya’da, ne arıyoruz Suriye’de, ne geziyoruz sınır ötesinde’ diyerek onlara zeytin dalı uzatmıştır. Kılıçdaroğlu helal ile haram arasındaki ince çizgiyi silip, atmıştır” ifadelerini kullandı.
‘NEYİ VAAT ETMİŞSEK ARKASINDAYIZ’
Bahçeli, parti olarak verdikleri sözleri unutmadıklarını belirterek, “24 Haziran seçimlerine giderken hazırlamış olduğumuz beyannamemizde neyi vaat etmişsek, arkasındayız. Mesela, ‘Emeklilikte Yaşa Takılan’ (EYT) kardeşlerimizin sorunu; bizim sorunumuzdur. Bütçe imkanları doğrultusunda kademeli geçiş uygulamasını dikkate alarak, geniş bir siyasi uzlaşma kapsamında EYT sorunu, TBMM’de çözülerek gündemden tamamıyla çıkarılmalıdır. Diğer yandan polislerimize, öğretmenlerimize, hemşirelerimize, imamlarımıza, uzman jandarmalarımıza, uzman çavuşlarımıza 3600 ek göstergenin verilmesi maksadıyla hükümete her desteği vereceğiz, her çalışmanın içinde olacağız.
Asgari ücretle geçinen yaklaşık 8 milyon kardeşimizin enflasyona ezdirilmemesi, insanca yaşayacakları bir ücret seviyesine çıkarılmaları beklentimizdir. Aralık ayının ilk haftası toplanacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun enflasyonun üzerinde bir zam belirlemesi, ekonomik zorluklara direnen kardeşlerimizin yüreğine su serpmesi MHP’nin samimi çağrısıdır” dedi.