Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinde yıkılan Bad-ı Saba Konutları’nın A bloğunda 42 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturmada savcı, 2’si tutuklu 10 sanık için iddianame hazırladı. İddianame mahkeme tarafından iade edilince savcılık, karara itiraz etti. Yeniden inceleme yapan 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, bu kez iddianameyi kabul etti. Sanıklar hakkında 22 yıla kadar hapis istemi ile dava açıldı.
Güneşevler Mahallesi Vezir Hoca Bulvarı’ndaki Bad-ı Saba Konutları’nın A bloğu, 6 Şubat depremlerinde yıkıldı. Enkaz altında kalan 42 kişi hayatını kaybetti, 17 kişi yaralandı. Soruşturma kapsamında, olay yerinde yapılan incelemede; binanın burkularak ve yatarak yıkıldığı, bodrum katın suyla dolduğu, zeminin kumlu ve yumuşak olduğu, zeminde sıvılaşmanın olabileceği, betonda kırma taş ve yuvarlak dere malzemesinin kullanıldığı, kolonların bazılarında çiroz kullanılmadığı ve betonun iyi sulanmadığından dolayı tozlandığı tespit edildi. Savcının, ifadelerine başvurduğu bazı tanıklar da zeminde sıvılaşma olduğunu, bu nedenle bina yapım sırasında göçüklerin yaşandığını söyledi.
2 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Tespitler ve ifadeler üzerine müteahhit aynı zamanda statik proje müellifi ve şantiye şefi olan Şahin Avşaroğlu (53) ile statik proje uygulama ve denetçisi Hamit Kocabaş (58), gözaltına alındı. Avşaroğlu, ifadesinde, binanın yapımında herhangi bir kusuru bulunmadığını, bugüne kadar 58 blok yaptığını söyledi. Avşaroğlu, “Yapılan bu bloklardan sadece Bad-ı Saba yıkıldı. Bunun sebebi, yüksek katlı bina izni verildiği için ve fay hattı üzerinde olduğu için olabilir. Zemin binayı taşıyamamıştır” dedi. Kocabaş da ifadesinde, suçlamaları kabul etmedi. 2 şüpheli, ifadeleri sonrası tutuklandı.
SORUMLU BULUNAMADI
Soruşturma kapsamında dosyada yer alan fotoğraf, video, tutanak ve belgeler, nihai rapor için Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne gönderildi. 31 Temmuz 2023’te 38 sayfalık rapor hazırlayan 7 kişilik bilirkişi heyeti, binanın yıkılmasında sorumlu tespit edemedi. Raporun sonuç kısmında binanın projelendirme, yapım ve iş bitim aşamalarının 2007 deprem yönetmeliğine uygun olduğu belirtilerek, “Proje, yapım ve iş bitim aşamalarında tarafımıza ulaşan bilgiler doğrultusunda herhangi bir sorumlu kişi bulunmamaktadır” denildi. Binanın çevresindeki parsellerin zemin etüt raporlarını da toplayan savcı, üniversiteden yeni bir rapor istedi ancak aynı heyet 21 Aralık 2023’te düzenlediği raporda kusurlu bulamadı.
SAVCI, 22,5 YILA KADAR CEZA İSTEDİ
Soruşturmayı yürüten savcı ise Şahin Avşaroğlu, kardeşi ve ortağı İsmail Avşaroğlu (50), mimari proje müellifi Hülya Kaptanoğlu (42), şantiye şefleri Ömer Faruk Tatarlı (29), Ali Enes Çakallıoğlu (29), zemin etüt raporu müellifi Lütfi Varol (42), statik proje uygulama ve denetçisi Hamit Kocabaş, mimari proje ve uygulama denetçileri Hasan Tümer (69) ve Alper Ömer Doğan (37) ile yapı denetim firması yetkilisi Ahmet Fatih Tekerek (42) hakkında ‘bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma’ suçundan 22,5 yıla kadar hapis istemi ile iddianame hazırladı. İddianame, 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
BÖLGEDE BAŞKA BİNA YIKILMAMIŞ
İddianamede, Bad-ı Saba Konutları’nın yeni bir bina olduğu, yapıya 200 metre mesafedeki Güneşevler Konutları’nın ‘ağır hasarlı’, 100 metre mesafedeki okulun ‘hasarsız’, 50 metre uzaklıktaki Doğu Kent 4 Sitesi’nin ‘ağır hasarlı’, 300 metre mesafedeki Doğu Kent Sitesi’nin ‘ağır hasarlı’ olduğu ancak ilgili yapının bulunduğu bölgede yıkılan herhangi bir binanın olmadığı, eski binaların yıkılmayıp yeni binanın yıkılmasının hayatın olağan akışını aykırı olduğu belirtildi.
8 KAT İÇİN İZİN VERİLMİŞ
Bodrum, zemin asma kat ve 14 normal kat olmak üzere 16 katlı olan ve çatı katı da bulunan Bad-ı Saba Konutları’nın yüksek katlı tek bina olduğu belirtilen iddianamede, bölgede yapılan imar değişikliklerine de dikkat çekilerek şöyle denildi: “Söz konusu yapının olması gerekenden daha fazla kat yapılmasına izin verildiğine ilişkin iddialar kapsamında binanın bulunduğu parselde 2013 yılı öncesi 8 kat, 2013-2016 tarihleri arasında site yapımını teşvik amacıyla belediye meclis kararı ile 12 kat, 31 Aralık 2016-30 Haziran 2017 tarihleri arasında 15 kat olarak, halihazırda ise 8 kat olarak izin verildiğine ilişkin 25 Eylül 2023 tarihli Dulkadiroğlu Belediye Başkanlığı’nın cevabi yazısı dosya arasına alınmıştır.”
MAHKEME, İDDİANAMEYİ İADE ETTİ
1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, incelediği iddianameyi iade etti. Taksirli suçlarda teknik bilirkişi raporunun düzenlenmesi gerektiğini belirten mahkeme, iade gerekçesinde, “Savcılık makamınca istenilen tüm hususları değerlendirecek yeni bir bilirkişi heyeti oluşturup tüm yönleriyle rapor tanzimi istenmesi gerekirken bunun yapılmaması usul ve yasaya aykırıdır. Yine anılan eksiklik, suçun sübutuna etki edecek delil mahiyetindedir. Suçun sübutuna etki eden delillerin toplanmaması nedeniyle iddianamenin iadesine karar vermek gerekmiştir.”
SAVCILIKTAN İTİRAZ DİLEKÇESİ
Savcılık makamı ise mahkemenin iade kararına itiraz etti. 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen itiraz dilekçesinde, iddianamenin iadesinin usul ve yasalar aykırı olduğu belirtildi.
Müteahhit Şahin Avşaroğlu ile diğer şüpheliler Ömer Faruk Tatarlı, Ahmet Fatih Tekerek ve Ali Enes Çakallıoğlu’nun ifadelerinde zeminin binayı taşıyamadığı, zeminde sıvılaşma olduğu yönünde beyanları olduğu ayrıca olay yerinde yapılan ilk incelemeler sonunda hazırlanan tespit tutanaklarında da eksiklerin tespit edildiğinin kaydedildiği dilekçede, “Şüphelilerin üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyerek binanın proje, yapım, bitim ve denetim aşamalarında ifadelerinde de kabul ettikleri üzere tespit edilen eksikliklere rağmen binayı inşa ederek bilinçli taksirle hareket suretiyle vefat ve yaralanmalara sebebiyet vererek üzerlerine atılı bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçunu işlediklerini gösterir haklarında kamu davası açılmayı gerektirir delile ulaşıldığından bahisle soruşturma evresi sonrası toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturması nedeniyle iddianame düzenlendi.
Mahkemeniz tarafından bilirkişi raporu hususunda çelişki olduğunun düşünülmesi halinde dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek bu çelişkinin giderilebileceği, mahkemeniz tarafından iade sebebi olarak belirtilen hususların iade sebebi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, soruşturma kapsamında iddia edilen tüm hususlara ilişkin delillerin tamamının toplandığı ve iddianamede delil değerlendirmesinin ilişkilendirmek suretiyle yapıldığı, mahkemenizin iade kararının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır” denildi. İtiraz dilekçesi sonrası iddianameyi yeniden inceleyen 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, bu kez iddianameyi kabul etti. 2’si tutuklu 10 sanık, 24 Nisan’da ilk kez hakim karşısına çıkacak.