Antalya’nın Elmalı ilçesinde göçmen kuşlara da ev sahipliği yapan Avlan Gölü, yine kurumaya başladı; su seviyesinin düşmesine bağlı oksijensiz kalan binlerce balık da öldü. Gölün son halini görüntüleyen yaban hayatı ve kuş gözlemcisi Ömer Harpcı, “İklim değişikliğinin de etkisiyle, son günlerde gölden geriye birkaç su öbeği kaldı” dedi.
Antalya ve Göller Yöresi’nin en önemli sulak alanlarından Elmalı ilçesindeki Avlan Gölü, uzun süren kuraklıktan sonra, 1990’lı yıllarda yeniden su tutmaya başladı. Doğal yaşamın da yeniden canlandığı ve renklendiği bölgede, başta vahşi ve bilinçsiz tarımsal sulama ile iklim krizine bağlı yağışların azalması, gölün yine büyük ölçüde kurumasına yol açtı. Gölde son dönemde yaşanan büyük çaplı kuraklık nedeniyle binlerce balık oksijensiz kalarak, öldü.
Bölgede uzun yıllardır yaban hayatı ve kuş gözlemciliği yapan Ömer Harpcı, gölün son halini görüntüledi. Karstik oluşumlu Avlan Gölü’nün denizden 1030 metre yükseklikte, Elmalı Ovası’nın en çukur alanında oluştuğu ve 850 hektar alanı kapladığını belirten Ömer Harpcı, 1977-1978’de gölün bilinçli kurutulduğunu ve tarım arazisine dönüştürüldüğünü söyledi.
‘ESKİSİ GİBİ GÖÇMEN KUŞLARIN DİKKATİNİ ÇEKTİ’
Harpcı, “Gölün kuruması sonucu bölgede yıllık yağış miktarında yarı yarıya azalma kayıtlara geçti. Yağış ve nemin azalış göstermesi, doğal bitki örtüsüne de zarar verdi. Aynı zamanda göçmen kuşlar azaldı. Avlan Gölü’nün ortasına 1984-85’te kara yolu yapıldı. ‘Yol, su altında kalmasın’ diye düzenli olarak düden kapakları açılıp, su tasfiyesi yapılmaktaydı. Kurutulması sonucu kaçınılmaz olan ekosistemin bozulması, doğal yaşamı ve tarımı olumsuz etkilemeye başladı. 1997-1998 yıllarında tekrar su ile buluşmaya başlayan göl, eskisi gibi göçmen kuşların dikkatini çekti ve göç yolunda uğrak yerleri arasına girdi. 2012 yılında da göl ortasındaki yol, daha önce alınmış bakanlık kararlarının uygulanması sonucu doğu kenar kısmına alındı” dedi.
Harpcı, son yıllarda su seviyesinin yükselmesine bağlı hem göçmen ve su kuşları hem bölgenin bitki örtüsü hem de su içindeki canlılar için yeniden yaşam alanına döndüğünü kaydetti. Ancak bölgede yer altı ve üstündeki su kaynaklarının vahşi ve bilinçsiz şekilde tarımsal sulamada kullanımının büyük zarar verdiğine dikkati çeken Harpcı, “İklim değişikliğinin de etkisiyle, son günlerde gölden geriye birkaç su öbeği kaldı” dedi.
KUŞLAR GİDİYOR, BALIKLAR ÖLÜYOR
Çölün çevresindeki kirliliğe de dikkati çeken Harpcı, şunları söyledi:
“Maalesef bugün için yağmurdan başka çare gözükmüyor. Son dönemde buraya göç yolundaki leylek, 3 yılan kartalı, 5 alaca balıkçılın uğradığını gözlemledim. 2 hafta kadar öncesinden eser yok. Elde kalan birkaç su öbeği. Etken yağışlar yanında yer altı sularının da bilinçsiz kullanımı. Tabii sadece durum su ile alakalı değil. Dünya sadece insanların etrafında dönmüyor. Geldiniz, gördünüz; çöplerinizi de alıp gidin. Her şeyi resmi kurumlardan bekleyemeyiz. Bireysel olarak bilinçlenmeli ve çevre temizliğine duyarlı olmak zorundayız. Asıl üzücü olan ise su seviyesinin düşmesi ile oksijensiz kalan balıkların durumu. Kuşlar bir şekilde sulak alanları takip ederek, şimdilik yaşamlarını sürdürebilir. Ya balıklar? Onlar da kalan birkaç su öbeğinde, durumları ne olacak, beklemedeler.”