Ortak Akıl Politika Geliştirme Derneği (OAPGD), Türkiye’deki temel sorunların çözülmesi yolunda, yenilikçi düşünceler ve alternatif politikalar geliştirmeye devam ediyor.
Türkiye’de giderek ağırlaşan ekonomik ve sosyal sorunların çözümüne yönelik ‘ortak akıl’ anlayışıyla yola çıktıklarını belirten OAPGD Yönetim Kurulu Başkanı Enis Tütüncü, çalışmalarını tamamen tarafsız bir anlayışla ülke çıkarları doğrultusunda sürdürdüklerini ifade etti. Kendilerini ‘öğrencisi olmayan bir üniversite’ konumunda tanımlayan Tütüncü, derneğin kuruluş amaçları ve hedefleri konusunda şöyle konuştu;
OAPG, Türkiye sevdalısı bir grup yurtseverin, Ülke sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak amacıyla kurduğu ve amacı uyarınca yenilikçi düşünceler ve alternatif politikalar geliştiren insan odaklı bir düşünce kuruluşudur. Evrensel tanımıyla ‘Think Tank’.
Kendimizi Partiler üstü tarafsız, bağımsız ve bir anlamda öğrencisi olmayan bir Üniversite konumunda tanımlamaktayız. Bu itibarla çalışmalarımızı, Türkiye’nin ve Dünya’nın objektif gerçekleri ışığında sürdürmekteyiz. Ancak Cumhuriyetin Kuruluş Felsefesinden, Atatürk’ten ve Tam Demokrasiden yana kesinlikle tarafız.
Özellikle iktidarların, yanlış ve tutarsız politikaları yerine geliştirdiğimiz yenilikçi düşünceler ve alternatif politikalarla, doğruların ve gerçeklerin sesi olma iddiasındayız. Bu sese tüm siyasi partilerle, sivil toplum kuruluşlarının, ekonomik ve toplumsal yaşamdaki diğer tüm aktörlerin de kulak vereceğine inanmaktayız. Çünkü Türkiye’nin Böyle bir sese ihtiyacı var.
Türkiye’mizin sorunlarına çözüm bulmak amacıyla yürüttüğümüz çalışmalar bizi, sürekli olarak aynı çözüm yoluna çıkardı. Bu yol, “İş Aş ve Demokrasi” Odaklı Yeni Sosyal Devlet” anlayışıdır.
Bu nedenle Yeni Sosyal Devlet anlayışının uygulama Programını hazırlamaya giriştik. Program, Türkiye’nin öncelikli ve ağırlıklı sorunlarını kapsamakta ve bunları 7 çalışma masasında konsolide etmektedir. Çalışma masalarını yeni sosyal devletin üzerinde yükseleceği temel taşları kabul etmekteyiz. Her bir masa bir koordinatör başkana bağlı olarak çalışmaktadır.
‘İş, aş ve demokrasi’ odaklı güçlü sosyal devlet programının (projesinin) politika geliştirme masaları şöyledir;
- ÇOĞULCU KATILIMCI PARLAMENTER DEMOKRASİ VE DEVLETİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI
Bşk. Sn. Ümit Işık (Ticaret Bak. Baş Müfettişi)
1.1. Güçlü Parlamenter Hükümet Sistemi ve TBMM İç Tüzüğü
1.2. Devletin Yeniden Yapılandırılması ve Güçlendirilmesi
1.3. Kürt Sorunu ve İnsan Odaklı Yurtseverlik
1.4. Temsilde Adaleti Öngören Seçim Yasası
1.5. Parti İçi Demokrasiyi Gözeten Siyasi Partiler Yasası
1.6. Siyasi Etik Yasası
1.7. Kamuda Şeffaflık, Hesap Verilebilirlik ve Yolsuzlukla Mücadele
1.8. Demokratik Çağdaş Medya Yapılanması
- 2. EKONOMİ MASASI
Bşk. Dr. Sn. Ali Tigrel (DPT E. Müsteşarı, Dr. Kimya Y. Müh.)
2.1. İşsizlik Yoksulluk ve Enflasyonla Mücadele – Ekonomik İstikrarın Sağlanması
2.2. Finansal Piyasaların, Bankacılık ve Sigortacılığın Güçlendirilmesi
2.3. İhracata Yönelik Yeni Kalkınma Stratejisi ve Politikaları
- ÜRETİM İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ VE ÖNCELİKLİ SEKTÖREL MASASI (REEL EKONOMİDE ATILIMLAR)
Bşk. Doç. Dr. Sn. Adil Temel (DPT Uzun Vad. Stratejik Planlama E. Gn. Md. Ekonomist)
3.1. Sanayide Atılım (Savunma San. Dahil)
3.2. Tarım Hayvancılık ve Gıda’da Atılım
3.3. Enerji Su ve Madencilik’te Atılım
3.4. Ulaştırma ve Alt Yapının Güçlendirilmesi
3.5. Turizmin Güçlendirilmesi
3.6. Esnaf ve Sanatkarların Desteklenmesi
3.7. KOBİ’lerin Desteklenmesi
3.8. Bilişimde ve Digital Dönüşümde Atılım
3.9. AR-GE’de Özel Teşvikler (Geleceğin Endüstrilerinde Atılım))
- 4. SOSYAL KALKINMA MASASI
Bşk. Sn. Hasan Gemici (Devlet E. Bak. Ve Zonguldak Mv. İnşaat Y. Müh.)
4.1. Eğitim Reformu, Bilim ve Sanatta Çağdaş Atılımlar
4.2. Sağlık Sektörünün Yeniden Yapılandırılması
4.3. Çalışma Yaşamının ve Sosyal Güvenliğin Güçlendirilmesi
4.4. Aile Çocuk Sosyal Hizmet ve Sosyal Yardım Hizmetlerinin Güçlendirilmesi
- 5. GÜÇLÜ TOPLUMSAL YAPI MASASI
Bşk. Sn. Ayşe Jale Ağırbaş (İstanbul E. Milletvekili, Sosyal Antropolog)
5.1. Din, Vicdan ve Düşünce Özgürlüğü ile Demokrasi Bütünselliğinin Çimentosu Olarak Laiklik
5.2. Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği
5.3. Gençlik Spor Kredi ve Yurt Sorunlarına Etkin Çözümler
5.4. Toplumsal Yabancılaşma ve Kutuplaşmanın Önlenmesi
5.5. Yurt Dışındaki Yurttaşlarımızın Sorunları
- 6. ÇEVRE, KENTLEŞME VE BÖLGESEL GELİŞME MASASI
Bşk: Dr. Sn. Kürşad Tosun (Çevre Müh. Enerji ve Çevre Diplomasisi Stratejist,)
6.1. İklim Değişikliği, Çevre, Göç ve Bölgesel Dengesizlikler
6.2. Kırsal Kalkınma
6.3. Güçlü Yerel Yönetim ve Kentleşme
6.4. Afet Yönetimi
- 7. DIŞ İLİŞKİLER MASASI
Bşk: Sn. Duray Polat (E. Büyük Elçi)
7.1. Dış Politika
7.2. Dış Ekonomik İlişkiler
Tütüncü, seslerini duyurmak amacıyla mecliste temsil edilen tüm partilerin kapılarını çaldıklarını vurgulayarak, kapılarını ardına kadar açan partilerin yanı sıra ilgi ve alakalarını göremedikleri partilerin de olduğunu belirtti. Öte yandan bazı belediyeler, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarıyla da ortak çalışmalar içine girdiklerini ifade etti.
‘Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yok‘
Tütüncü konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu arada bilindiği üzere, 2021 Eylül ayında, döviz kurları ile enflasyonun yükselişe geçmişti, böyle bir zaman kesitinde faizlerin düşürülmesi yanlışı içine girildi. Bu uygulama, kurlarda ve fiyatlarda yaşanan ani büyük patlamalara yol açtı, ve mevcut ekonomik sıkıntıları ağır bir ekonomik kriz olarak görünüşe çıkardı. Böylece Türkiye’nin nasıl büyük bir bunalım içinde olduğu tüm yönleriyle gözler önüne serildi.
Türkiye, Cumhuriyet tarihinde ilk kez vatanın bekasını da ilgilendiren, üç boyutlu ağır bir bunalım içindedir. Bunalımın üç boyutu, siyasi kriz, ekonomik kriz ve dış ilişkiler (Dış Politika ve Dış Ekonomik İlişkiler) krizi olarak görünüşe çıkmıştır. Bunalımın sorunları, birbirini etkileyerek büyüyen dalgalar halinde Türkiye’yi sarmalamaktadır.
Bu durum karşısında, gündemimizdeki yeni sosyal devlet projesi temelinde/esasında, “ekonomiye acil müdahale” Programı hazırlığına giriştik. Programı iletişim içinde olduğumuz partilere sunduk. İlgi ve beğeni ile karşılandı. Ülkemizin çözülemeyecek hiç bir sorunu yoktur. Yeter ki söz konusu sorunların çözülebilmesi için konuya hakim, dürüst ve nitelikli kişiler görev başında olsunlar” şeklinde konuştu.
Yenilenen asgari ücrete de değinen Başkan Tütüncü, yüzde elli dolayındaki bir artışın enflasyonun yarattığı fiyat artışlarını karşılayamayacağı yönünde konuştu. Tütüncü, 8,506 TL olan asgari ücretin yetersiz olduğunu söyleyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘asgari ücrette yenileme olabilir’ sözüne dikkat çekti.
‘Ülkemiz diplomalı işsizler diyarı oldu‘
Tütüncü konuşmasına devamla;
“İstihdam ve İşsizlik, Türkiye’nin önde gelen sorunlarındandır. Bu sorunun temel nedenlerinden biri, ülkemizde eğitim-istihdam-insangücü planlamasının yapılamamış olmasıdır. Rastgele açılan üniversite ve yüksek okullarla Türkiye ne yazık ki diplomalı işsizler diyarına döndürüldü. Aslında sorunun çözümü de bu noktada kendini gösteriyor. Türkiye ekonomisi genelde, iki yıllık meslek yüksek okullarında yetiştirilecek ara kademe insan gücü ihtiyacı içindedir. Bu sorun Milli eğitim Bakanlığı, üniversiteler ve yüksek okullarla organize sanayi bölgeleri iş birliği içerisinde geliştirilecek programlarla çözülebilir. Bu bağlamda bazı üniversiteler yüksek teknik meslek okullarına dönüştürülmelidir.
Öte yandan işsizlikle mücadelede özel istihdam projelerine de ihtiyaç vardır. Özel istihdam projelerinin en önemli ayağı tarım ve hayvancılıkla ilgilidir. Çünkü tarım ve hayvancılık bakımından Türkiye coğrafyası kadar elverişli olan çok az coğrafya vardır. Türkiye, tarım hayvancılık ve gıda üretim süreçlerinde yeni bir atılım yapmak zorundadır. Bu üretim süreçleri, istihdam ve üretim olanaklarının 12 aya çıkarılması potansiyeline sahiptir.
Türkiye, kadın ve gençlerin istihdamı için Tarım ve hayvancılık dışında diğer sektörlerde de özel istihdam projeleri uygulamalıdır. Çünkü kadınların ve gençlerin istihdama katılım oranları çok düşüktür ve bunun devam ettirilmesi Türkiye’nin ekonomik açıdan bir anlamda boş yere kan kaybettiği anlamına gelmektedir” dedi.
Tüm bunların yeni bir kalkınma planlamasını zorunlun kıldığına işaret eden Başkan, “Bu planlama, Makro Strateji ve Politika Planlamasıdır. Bu planlama ile ülkemizin mevcut sanayi yapısı, üretim ve verimlilik açısından bir üst seviyeye çıkarılırken aynı zamanda geleceğin endüstrilerinde iddialı olacak bir atılıma yönlendirilecektir” ifadelerini kullandı.
‘Çocuklar nefret söylemi ile büyümemeliler‘
Göçmen ve sığınmacılar sorununa dikkat çeken Başkan, “Günümüz dünyasının en önemli sorunlarından biri olan “Göçmen ve Sığınmacılar Sorunu”, daha adil ve yaşanılabilir bir dünyanın oluşturulmasının önündeki en büyük engellerden biridir. Bu sorunun her yıl büyüyerek artması ise sorunun çözümüne yönelik olumlu gelişmelerin sağlanamamasının en büyük nedenidir. Yanlış politikaların sorumlusu ve günah keçisi mülteci ve sığınmacılar olmamalıdır.
“Göçmen ve Sığınmacılar Sorunu”nun ülkemizde gündeme getirdiği mevcut zorlukların ötesinde gelecekte çok daha ciddi ekonomik, sosyal ve siyasi sıkıntılar getirebileceği noktasından hareketle, toplumda ayrıştırıcı ve nefret söylemlerine son verip, ülkemizdeki göçmen ve sığınmacılar için vizyoner ve sürdürülebilir politikalar oluşturulması aciliyet arz etmektedir.
Sınırlarımızın hakkıyla korunması bu konuda mevcut siyasi iradenin ve bundan sonra iktidara gelecek tüm
iktidarların temel önceliği olmalıdır. Sığınmacılardan ve göçmenlerden ülkesine gitmek isteyenler teşvik edilmeli ancak zorla gönderme söylemi ne uluslararası hukuk ne de evrensel insan hakları ile bağdaşmamaktadır. Göçmen ve Sığınmacılar ülkelerine gitseler de; Türkiye’de kalsalar da, kendilerinin Türkiye’ye her zaman katkı ve destek verecek bireyler olmalarını sağlama yönünde vizyoner politikalar oluşturulması elzemdir” dedi.
‘En büyük sorunumuz demokrasi‘
Tütüncü, Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ sözünü hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü;
“Ne yazık ki ülkemizde hukukun üstünlüğünü yok sayan bir anlayış, adına demokrasi denen ama demokrasi ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir sistem vardır. Dünya’da demokrasinin değil otoriterliğin; ortak aklın değil, tek aklın; çoğulculuğun değil, çoğunlukçuluğun hâkim olduğu ülkelerin durumu ortadadır. Bilinmelidir ki; Türkiye’yi çağdaşlık ve kalkınma açısından Dünya çapında en üst lige çıkaracak olan Cumhuriyet Aydınlanmasıdır, Atatürk Devrimleridir, demokrasidir, eşitliktir, özgürlüktür, barıştır ve dayanışmadır. Türkiye sevdalısı her yurtseverin bunların farkında olması ve durumdan vazife çıkararak yaşaması gerekmektedir.
OAPGD olarak yer aldıkları projelerden bahseden Tütüncü, “Türkiye’nin mevcut sorunlarına yönelik STK’lar ve belediyeler ile birlikte ortak çalışmalar başlattık. Bunlardan en önemlilerinden biri ise İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte başlatılan ‘Başka Bir Tarım Mümkün’ projesidir. Kır kent dayanışmasının en güzel örneklerini sunan proje ile küçük ölçekli üretici ve aile işletmelerinin rekabet gücünü artırarak, tarım ve hayvancılıkta gelişmiş ülkelerle rekabet edebilir hale gelmeye katkı sağlanmaktadır.
Şuan da hazırlık aşamasında olan bir diğer projemiz ise; toplumdaki gençlerimizin STK gerçeğini görmesi ve Türkiye’nin sorunlarına daha yakından bakması anlamında Ufuk Üniversitesi ile birlikte hayata geçirilecek olan projedir. Burada Ufuk Üniversitesi’nden 20 gence sivil toplum bilinci üzerine bazı eğitimler verilecektir. Gençlerimizin bizden aldıkları bilgileri daha geniş kitlelere yayması hedeflenmektedir. Proje sonunda ise toplam 150 kişiye sertifika verilecektir. Tabi burada sürdürülebilir olmak da hedeflerimiz arasındadır” dedi.
Tütüncü, Cumhuriyet sevdalısı herkesi dernek çatısı altında buluşmaya ve Türkiye’ye sahip çıkma yolunda el ele yürümeye davet ederek sözlerine son verdi.
Enis Tütüncü kimdir?
Tekirdağ, Malkara doğumlu. Kabataş Erkek Lisesi ve İstanbul Üniv. İktisat Fakültesi mezunu. İngiltere Manchester Üniversitesi’nde “Ekonomik Kalkınma ve Planlama Teknikleri” konusunda yüksek lisans sahibi.
Mesleki Kimliği:
Devlet Planlama Teşkilatı Uzmanı (1970-1983). ABD Dünya Bankası Ekonomik Kalkınma Enstitüsü’nde Ulusal Ekonomi Yönetimi seminerlerine katıldı. Paris OECD-SOPEMİ Uzmanlar Komitesi Türkiye katılımcısı. Birleşmiş Milletler Kalkınma Teşkilatının, Pakistan, Endonezya, Güney Kore kalkınma programları çalışma turu raportörü. 1978 Ecevit Hükümetinde, Başbakanlık Özel Danışmanlığı görevini üstlendi. T. İş Bankası A.Ş. ve T. Sınaî Kalkınma Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu Üyeliklerinde bulundu.
Siyasi Kimliği:
Erdal İnönü ile birlikte Sosyal Demokrasi Partisi (SODEP) Genel Merkez kurucusu olarak siyasete atıldı. Parti kuruculukları 12 Eylül yönetimince uygun görülmediği gerekçesiyle veto edildi. Böylece SODEP kuruluşunu tamamlayamadı ve 1983 seçimlerine katılamadı. Seçimlerden sonra Parti’nin Merkez Karar ve Yönetim Kuruluna yeniden E. İnönü ve veto edilen 10 arkadaşıyla birlikte davet edildi. SODEP ve Halkçı Parti birleşmesinde sorumluluk üstlendi. Birleşme sonucu oluşan SHP’de iki kez Genel Sek. Yardımcılığı, Merkez Yönetim Kurulu Üyeliği ve daha sonra açılan CHP’de Parti Meclisi üyeliği yaptı. CHP Araştırma ve Proje Merkezi kurucusu ve siyasi sorumlusu oldu.
30 yıla yakın süren aktif siyasetinde 21.22. ve 23. Dönem Tekirdağ Milletvekili seçildi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Dünya Parlamentolar Arası Birlik ve NATO Parlamenterler Asamblesi Türk Grubu Üyeliklerinde bulundu. Türkiye’de “Projeli Siyaset” anlayışı ile “Anadolu Solu” açılımının öncülerindendir. 2011’de aktif siyasetten ayrıldı. İyi düzeyde İngilizce bilmektedir, Evli bir çocuk ve iki torun sahibidir.