Antalya’nın Elmalı ilçesinde, sedir ağacından, atalardan kalma damıtma yöntemiyle katran yağı üretiliyor. Açılan özel çukurda 4 gün boyunca yakılarak elde edilen katran yağının birçok hastalığa iyi geldiği biliniyor.
Elmalı’ya bağlı Gençmen Mahallesi’nde yaşayan Emin Çetin, Ramazan Akay ve Halil Yılmaz, imece usulü aileleriyle birlikte atadan kalma yöntemle ‘katran yağı’ üretiyor. Katran yağı üretimi için, ormanda yıllar önce kesimi yapılmış veya yıkılmış sedir ağaçlarının kökleri topraktan kazma ve balyozlarla çıkarılıyor. Traktörlerle eve kadar taşınan sedir kökleri, el motoru, balta ve balyozlarla küçük odun parçaları haline getiriliyor. Bu parçalar kadınlar tarafından keserle parçalanarak, küçük çıralar haline getiriliyor. Eğimli bir arazide açılan çukurun ucuna demir bir boru yerleştiriliyor. Çukur hava almaması için özlü çamur ile sıvanıyor. Küçük çıra parçaları tek tek çukura döşeniyor. Çukur doldurulduktan sonra çıraların üstü ardıç dalları ile kapatılıp, üzeri özlü çamur ile sıvanıyor. Bir köşeden bırakılan delikten çıralar tutuşturuluyor. Bu işlem en az bir gün sürüyor.
KİLOSU 200-300 LİRA ARASINDA ALICI BULUYOR
Çukurdaki çıralar 4 gün boyunca ağır ağır yanıyor. Yanma işleminin ardından damıtma yoluyla borudan ağır ağır katran yağı akmaya başlıyor. 4 gün süreyle katran yağı akmaya devam ediyor. Çukurdaki çıralardan yaklaşık 275- 300 kilo arasında katran yağı elde ediliyor. Kilosu toptan veya perakende olarak 200- 300 lira arasında alıcı buluyor.
FAYDALARI SAYMAKLA BİTMİYOR
Bölgede yüzyıllardır bu yöntemle katran yağı üretimi yapıldığını anlatan Halil Yılmaz, “Atadan kalma damıtma yöntemi. Aslında şifa dağıtıyoruz. En başta arıcıların baş belası olan varroa böceğine karşı çok etkili bir ilaç, katran yağı. Bir peçeteye bir damla katran yağı emdirilip, arı kovanının içine konuyor. Varroa böceği, katran yağının keskin kokusuna dayanamayarak kovanı terk etmek zorunda kalıyor. Hayvanların tırnaklarında iyileşmeyen yaraları tedavi ediyor.
Koyun ve keçilerdeki vücut yaralarına çok iyi geliyor. At, eşek ve sığır gibi hayvanların vücuduna sürüldüğü zaman zararlı böcek konamıyor. Küçük bir keçe parçasına emdirilip, evin dışına konursa yılan, akrep gibi zararlı haşereler gelemez. Küçük bir şekere damlatılıp emilirse veya serçe parmağına damlatarak emilirse boğaz enfeksiyonunu gideriyor. El ve ayak egzamalarında tedavi edici özelliği var. Saç kıranda sürülen yerde yeniden saç çıkarıyor. Kapanmayan yaralarda iyileşmeyi hızlandırıyor. Tüm bunları denedik ve başarılı olduk. Özellikle arıcıların ilacı olduk” dedi.