Niğde’de Bünyamin Çiçek (56), kaybolmaya yüz tutmuş asırlık halı ve kilimleri yenileyerek yeniden kullanıma sokuyor.
Kentte çocukluğundan beri halı ve kilimleri yenileyen Bünyamin Çiçek, babasından devraldığı mesleğini, gelişen teknolojiye rağmen sürdürüyor. Aynı zamanda eski ve değerli halıların ticaretini de yapan Çiçek, el dokumacılığının yeniden hayat bulmasını istedi. Dokuma mesleğini sanat dalı olarak değerlendiren Çiçek, “Halıdan anlamak için ilmek ilmek dokuyup, tozunu yutmak, renk ve desenlerini şiir gibi okumak gerekir. Bu topraklar üzerinde çok sayıda medeniyetler yaşamış ve her medeniyetin bir dokuma kültürü var.
Bu kültürleri ortaya çıkarmak için halının mistik havasını, kokusunu, renk kültürünü ve desenlerini bilmek gerekir. Bazı medeniyetler, medeniyetlerini kayalar üzerine motifler kazımış, bazıları da halılar üzerine işlemiş. Kayalar üzerine kazınmış motifler ne kadar değerli ve müzelerde sergileniyorsa, halılar üzerine işlenmiş motiflerde o kadar değerlidir” dedi.
‘GELİNLİK KIZLAR ESKİDEN HALI ÜZERİNDE AŞKINI ANLATIRDI’
Halı dokumada işçilik ve kullanılan malzemenin çok önemli olduğunu dile getiren Çiçek, tezgahlarda dokunan halı ipliğinin kök boyası ile boyanması ve yün olması gerektiğini söyledi. Üzerine yapılan desenlerin halının değerini artırdığını vurgulayan Çiçek, “Öyle halılar var ki; gelinlik kızlar eskiden halı üzerinde aşkını anlatırdı. Aşkını sevdiğine anlatamayan genç kızlar dokudukları halıların üzerine motiflerle, desenlerle anlatırlarmış.
Dokudukları halıları çeyiz sandıklarına kaldırıp evlendiklerinde yere sererek sürekli aşkını sevdiğinin gözleri önünde sergilermiş. Bu eserler nadide eserlerdir. Bu tür halılarda aşk var, sevgi var, hasretlik duyguları vardır. Bunları ancak halı dokuyanlar okuyabilir. Öyle halılar var ki bir parça da kalsa servet değerindedir. Bu serveti ancak halı dokuyanlar ve tamir edenler bilebilir. Bu nedenle yok olmaya yüz tutmuş halı ve kilim tamirciliği mesleğinin yeniden hayat bulması gerek. Kaybolan değerlerimizin yeniden hayat bulması için halı dokuma kursları açılmalı. Kaybolan değerlerimizin yeniden hayat bulması da beni çok mutlu eder” diye konuştu.
‘ESKİ HALILARIN ÇÖPE GİTMESİNİ ENGELLİYORUZ’
Eski halıların artık günümüzde meraklıları tarafından tercih edildiğini ve hediyelik amaçlı değerlendirildiğini belirten Çiçek, şunları söyledi:
“Eski halıların çöpe gitmesini engelliyoruz. Halıların son bakımlarını yapıyoruz. Halıları önce yıkıyoruz, sonra mevcut ve yıkama ile birlikte oluşan arızaları gideriyoruz. Böylece milli ekonomiye katkı sağlıyoruz. Bu halıların meraklıları var. Artık gençler pek tercih etmiyor. Çünkü onlar mobilyalarına göre rengarenk el emeği olmayan makine halıları tercih ediyorlar. Ancak yine de eski halılara ilgi gösterenler var. Örneğin turizm amaçlı da değerlendiriliyor.”
ESKİTİLMİŞ HALILAR DA TERCİH EDİLİYOR
Bazı kişilerin eskitme halıları tercih ettiği için talebe göre eskitme de yaptıklarını aktaran Çiçek şöyle devam etti:
“Bu işlem de ustalık gerektiriyor. Halının yapısına, desenlerine ve renklerine göre eskitme işlemi yapılıyor. Bizim amacımız eski, el emeği göz nuru halı geleneğini yaşatmak, onların atılmasını önlemek. Çünkü bu da bir nevi israf. Eski halıların her yönüyle bakımlarını yapıp, yeniden ekonomiye kazandırıyoruz. Bu işlem de emek istiyor. Çünkü halının bakımı için arızalarını gidermek için elden geçiriyor ve adeta nakış nakış tamir ediyoruz.”
Çevrede ‘halı doktoru’ olarak tanındığını dile getiren Çiçek, bakıma aldığı ve kendi deyimiyle ‘ameliyat edip, yeniden canlandırdığı’ eski halının fiyatının dokuma ve desenine göre değişmekte olduğunu aktardı.