Daha niyeti aklına düştüğünde pek çok kadının içini titreten, ömür boyu sürecek bitmek bilmeyen bir macera annelik.
Güzel günleri, zor günleri, hastalıkları, mezuniyetleri, hatta kültürümüz gereği torunu, torunun okulu bile maceraya dahil: ful paket bir macera. İşte bu maceranın hem eğlenceli hem duygusal ama her biri paha biçilemez anlarını birlikte bir görelim isterim.
Anne Olmaya Karar Vermek Ve Hamilelik
Elbette her kadın anne olacak ya da bunu isteyecek diye bir kanun yok: istemeyene de saygımız sonsuz. Hatta istemeden dünyaya getirip ite-kaka annelik yapanlardan çok daha fazla saygı hak ediyorlar. Bizim konumuz anne olmak isteyenler.
Zaten evlilik ya da birliktelik konusunu yeni halledip bir sefasını süreyim derdindeki genç çifti konu hakkında darlamaya hazır çok bilen teyze komitesi güzide memleketimin ve hatta dünyanın her yerinde mevcut olduğundan genç çiftler ne olduğunu anlamadan’ acaba şimdi mi? ‘girdabına düşebiliyorlar günümüzde. Hele bir de 30 unu geçip-ki çoğu genç çok şükür geçiyor- evlendiyseniz etrafınızdakilerin ‘hadi bebek’ sesi daha da yüksek çıkıyor .E bir de hormonlar, arkadaşların nedense hep siz baktığınızda melek gibi uyuyan bebekleri de işin içine girince annelik olma isteği bünyede kıpırdanmaya başlıyor.
İsteyip de hemen hamile kalanların neşesi, heyecanı yerinde; hamile kalamayanlar ise başka bir yazının konusu.
Artık günümüzde sosyal medya her şey olduğundan çoğu kadının hamileliğini öğrendiği anları biz eşinden önce görebiliyoruz. Hal böyle olunca isteklileri için her ayrıntı bir şova dönüşebiliyor artık. Babaya müjdeli haberi vermek eskiden utanarak bir örgü patik uzatmaktan ibaretken şimdi gökyüzüne altın harflerle yazılarak ilan edilebiliyor. Artık orası size kalmış. İster organizasyon şirketiyle türlü atraksiyonlar yaparsınız, ister testi eşinizin burnuna dayarsınız karar sizin :)
Arkadaşlar, akrabalar ve ailelere haber vermek için genelde bebeğin kalp atışlarını duymak tercih ediliyor ki bu da ortalama hamile olduğunuzu öğrendikten bir iki hafta sonrası demek. Dikkat: bulantılar ve ölürcesine uyuklamalar başladıysa anneniz ya da daha önce hamile olmuş arkadaşlarınızın konuyu anlama ihtimalleri çok yüksek.
Doktora gidene kadar anne ve babanın heyecandan boğazlarında atan kalpleri ultrason aletinden duyulan o paha biçilmez kalp sesi ile bir anda bütün önemini yitirip artık başka bir kalbin kölesi haline geldikleri ilk ve en şahane anlardan biri bence. Bu hiç bitmeyecek bir maceranın başlangıç ateşi.
Annelik hissi genellikle bebeğin varlığını hissettiği anda kadının kanına girerken babalık biraz daha karnın büyümesi, tekmelerin hissedilmesi hatta ve hatta bebek ilk kucağa alındığında başlıyor sanki biraz. Çünkü anne şimdiden yavrusunun etkilerini hissedip yediğine, içtiğine dikkat etmeye, uykusunu düzenlemeye başlarken bazı baba adayları halen akşam oynanacak halı sahanın derdinde olabiliyor. E hormonları çılgına dönüp anında biner biner artan annecik ile babayı bir tutmayıp çok ta yüklenmemek gerek :)
Hamilelik hem çok güzel hem çok zor, hem ağlamalı hem gülmeli gerçekten hız treninde seyahat gibi bir dönem. Başlardaki bulantı durumunu atlatınca mide yanması, o biraz geçince sık sık tuvalet ihtiyacı; sonrasında kocaman göbekle rahat bir uyku ummanın hiç işe yaramadığını idrak etmek gibi birbirinden şahane dönemleri mevcut:) Güzel halleri de var tabi: bolca ihtimam görmek, çok çok şımartılmak, gece yarısı eşinizden dilimlenmiş muz üzerine mayonez sürüp getirmesini istemek gibi bazı avantajlarınız var:) İçinizde bir canlı büyüyor olmasının verdiği duygu ise tartışmasız en şahanesi.
Eğer gittikçe şişen el ve ayakları, kocaman karnı, nedenini anlayamadığım bir şekilde patatese dönen burnu ,hareket kabiliyetinizin yarı yarıya azalmasını, çiçek koklayan bir kediye bakıp ağlarken düşen bir bardağa saatlerce gülmeyi çok ta dert etmiyorsanız hamilelik fiziksel ve psikolojik olarak pek sorunlu bir dönem değil :) Getireceği büyük sürpriz için her türlü zorluğuna katlanmaya değer.
Yenilerde moda olan cinsiyet öğrenme partilerini, bizim memlekette neden yapıldığını hiiiç anlamadığım baby showerı da hallettiniz mi artık doğuma hazırsınız demektir. Doğum ve sonra gelen ilk üç ay hem anne hem baba hem de meleğiniz için başka bir yazı konusu olmayı halk edecek kadar neşeli bir dönem.
İlk üç ay için görüşmek üzere…