Diyarbakır’da nefes darlığı nedeniyle uyumakta zorlanan ve ameliyat korkusu yaşadığı için yıllardır doktora gitmeyen 65 yaşındaki hastanın boğazındaki 800 gram ağırlığındaki kitle, şikayetleri artınca gittiği hastanede kendisini ikna eden doktorun yaptığı ameliyatla çıkartıldı.
Operasyonu yapan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Toker, “Yıllarca hastalar ya doktora gelmekten korktukları için ya da ameliyattan koktukları için devasa büyüklüğe erişen kitleler şeklinde boyun ön bölgesinde görülebilir” dedi.
Uzun yıllar nefes darlığı nedeniyle uyumakta zorlanan ve ameliyat korkusu yaşadığı için doktora da gitmeyen kadın hasta, şikayetleri artınca yakınlarının zorlamasıyla hastaneye başvurdu. Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Toker’in muayene ettiği hastanın boğazında büyük bir kitle tespit edildi. Op. Dr. Toker’in ikna çabaları ile hasta ameliyatı kabul etti. Operasyonla hastanın boğazından 800 gram ağırlığında kitle çıkarıldı. Hasta bir süre gözetim altında tutulduktan sonra taburcu edildi.
‘AMELİYAT KORKUSUNU DA YENDİ’
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Toker, yapılan operasyon sonrası hastanın ameliyat korkusunu da yendiğini belirterek, “Bu vaka büyümeleri çok nadir görülen ama toplumumuzda sıkça görülen tiroit hastalığının örneklerinden biridir. Yıllarca hastalar ya doktora gelmekten korktukları için ya da ameliyattan koktukları için devasa büyüklüğe erişen kitleler şeklinde boyun ön bölgesinde görülebilir.
65 yaşındaki bu bayan hastamızda yıllarca doktora gelmekten çekinen ve ameliyat olmaktan da korkan bir hastamızdı. Onu ikna edip, başarılı bir ameliyatla kitleyi çıkardık. Hasta daha önce solunum sıkıntısı, görsel görünümün kötü oluşu, gece yatmakta zorluk çeken şikayetleri olan bir hastamızdı. Hastayı güler yüzlü, rengi açılmış, psikolojisi düzelmiş şekilde taburcu ettik” dedi.
‘İYOTLU TUZ KULLANMALARI GEREKİYOR’
Dr. Toker, hastalığın gebelerde de sinsice seyredebilen bir hastalık olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Yeni doğanlarda, anne karnındayken zeka geriliğine kadar da gidebiliyor. Bundan dolayı bir TFT’nin de yapılması lazım. Bu hastalarımızın özellikle iyotlu tuz kullanmaları gerekiyor. Toplumumuz peynir, turşu tarzında gıdaları hazırlarken kaya tuzu kullanıyor. Özellikle iyotlu tuz kullanmalarının gerekli olduğunu söylüyoruz.
Nihayetinde boynumuzun iki tarafında şah damarı, 10’uncu kafa çifti dediğimiz ‘nervus vagus’ büyük bir sinir ve başımız ile kalbimize kanı taşıyan damarların ve soluk borusunun üzerinde seyrediyor. Bunu dikkatli bir şekilde söktüğümüz zaman, hastanın ne ses problemi ne de kanaması olur. Dolayısıyla ameliyat başarılı bir şekilde geçer. Bu tür hastalığı olanların kesinlikle çekinmemeleri lazım. Aileden birinde görülmesi, diğer fertlerde de görülmesi yüksektir. Korkmadan yılda bir kez de olsa ultrasonografik ve TFT testlerine girmeleri gerekir.”