Nişantaşı Üniversitesi Dünya’da ilk kez Alzheimer riskini ölçen tanı kiti geliştirdi
Nişantaşı Üniversitesi’nin Üniversite Sanayi İşbirliği projeleri dahilinde geliştiren Türkiye ve Dünya’da ilk olan “NishKİT Sporadik Alzheimer Riski PCR Tanı Kiti” Alzheimer’a yakalanama riskini azaltacak.
Nişantaşı Üniversitesi’nin Üniversite – Sanayi İşbirliği projeleri dahilinde, Sankara Beyin ve Biyoteknoloji Merkezinden Prof. Dr. Ihsan Kara ve Dr. Mehmet Oktar Guloglu ile Nisantaşı Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Aynur Müdüroğlu Kırmızıbekmez’in çalışmalarıyla, “NishKİT Sporadik Alzheimer Riski PCR Tanı Kiti” geliştirildi.
Dünyada ilk olan kiti geliştiren ekipte yer alan Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Aynur Müdüroglu Kırmızıbekmez, 2 saat içinde hızlı bir şekilde sonuç alınabildiğini belirterek, “Toplumda en yaygın görülen nörodejeneratif hastalık olan Alzheimer Hastalığı (AH), dünya çapında 30 milyondan fazla kişide görülürken, semptomları yaşlılıkla birlikte ortaya çıkıp, 65 yaş üzeri kişilerin yaklaşık yüzde 10’ununda, 85 yaş üzeri kişilerin ise yaklaşık yüzde 50’sinde görülebiliyor. Günümüzde ortalama yaşam süresinin artmasıyla birlikte her geçen yıl daha fazla kişiyi etkileyen bu hastalığa birinci derece yakınlarında AH olan kişilerin yakalanma olasılığı daha fazla” diye konuştu.
“Çevresel etkin yüzde 21-yüzde 42”
Semptomları genellikle otuzlu ve kırklı yaşlarda başlayan erken başlangıçlı kalıtsal Alzheimer’ın, hastaların yüzde 1-5’ini kapsarken, İsveç’te binlerce ikiz üzerinde yapılan araştırmaya göre Alzheimer hastalarının yaklaşık yüzde 95’ini oluşturan geç başlangıçlı, sporadik olduğunu kaydeden Kırmızıbekmez, “Ayrıca araştırma, Alzheimer Hastalığı’nda çevresel etkinin yüzde 21-yüzde 42 aralığında olduğunu, genetik faktörlerin ise yüzde 58- yüzde 79 etkili olduğunu ortaya koyuyor” dedi.
Kırmızıbekmez “Hastalığın halen kesin bir tedavisi olmadığı için uygulanan tedaviler sadece semptomları baskılamaya yöneliktir. Ancak bu tedaviler ne kayıp ne de dejenere olmuş nöronların geri kazandırılmasında ne de hastalığın ilerlemesinin önlenmesinde etkin değildir. Bu durum hem bireyler ve aileleri hem de toplumsal olarak maddi ve sosyal yük haline gelmektedir. Ancak yapılan çalışmalar, “çevresel etkenler” dediğimiz beslenme ve yaşam biçimi gibi farklılıkların kişinin Sporadik Alzheimer olma riskini düşürdüğünü veya yakalanma yaşını ötelediğini göstermektedir” ifadelerini kullandı.
“Erken teşhis Alzheimer hastalığında önemli”
Özellikle de Alzheimer hastası yakınlarının, NishKİT Sporadik Alzheimer Riski PCR tanı kitini kullanmasının, ileride hastalığı geçirme olasılıklarını öğrenmeleri ve önleyici tıp kapsamında gerçekleştirecekleri beslenme ve yaşam biçimi değişiklikleri ile bu hastalığa yakalanma risklerini düşürebileceğini söyleyen Kırmızıbekmez, “Bunun haricinde, Alzheimer hastalığının en büyük sorunlarından bir tanesi, erken dönem semptomlarının toplumda yaşlılık sebebiyle olağan kabul edilmesi ve hekime başvuruların ancak semptomlar çok ilerlediğinde yapılmasıdır. Her hastalıkta olduğu gibi erken teşhis, Alzheimer hastalığında da önemlidir. Ailesinde Alzheimer hastalığı geçmişi olsun veya olmasın PCR risk tanı kiti ile analiz yaptıran kişiler, hastalığın geç teşhisine sebep olan semptomlar konusunda daha hassas olup, erken teşhis yoluyla hastalığın ilerleyişini azaltmayı ve yaşam kalitelerini arttırmayı sağlayabilirler” dedi.
“Hastalığın toplumsal yükünü azaltabilecek”
Kırmızıbekmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geliştirdiğimiz PCR kitinin sağladığı tüm bu avantajlar hastalığın toplumsal yükünü azaltabilecektir. Bununla birlikte risk grubunda olduğu erken yaşta tespit edilen bireyler, ileriye dönük planlamalarını da çok önceden yapabileceklerdir.”
Kit dünyada ilk
Geliştirilen kitin içeriği ile ilgili detaylı bilgi veren Kırmızıbekmez, “Kitimizde kullanılmak üzere AH risk genleri ve varyantları ile ilgili son yıllarda yapılmış tüm GWAS meta analizleri ile uluslararası veritabanları taranmış ve varyantları hippokampus küçülmesi başta olmak üzere nörodejenerasyon, amiloid beta plakları birikimi ve tau proteini birikimi gibi Alzheimer hastalığına yol açtığı bilimsel çalışmalarla gösterilmiş yüksek riskli 6 gen belirlenmiştir. Bu kit, belirlenen bu yüksek riske sahip gen varyantlarının kişideki tipini tespit edecek özel primerler içermektedir” diye konuştu.
Kitin şu anda bir benzeri bulunmadığının altını çizen Kırmızıbekmez, “Hastanelerde, kliniklerde ve tanı merkezlerinde ve bilimsel klinik çalışmalarda kullanıma uygundur. Alzheimer Hastalığı geliştirme riskini öğrenmek isteyen kişiler, başka hastalıklar için benzer birçok tanı analizinde istenen ve birçok insanın çekindiği tüpte kan örneği vermeye gerek duymayacaklardır. Geliştirdiğimiz metod ile sadece yanak içinden bir swap (pamuklu çubuk) ile birkaç saniye içinde kolayca alınan DNA örneği kitimizin çalışması için yeterlidir. PCR Kitimiz, sonuçları 2 saat içerisinde hızlı bir şekilde verebilmektedir” dedi.
Dr. Öğr. Üyesi Aynur Müdüroğlu Kırmızıbekmez, Dr. Mehmet Oktar Güloglu ve Alzheimer Derneği Genel Müdürü Füsun Kocaman ile görüşerek iş birliği yapılabilecek konu başlıklarına dair fikir alışverişinde bulunduklarını da belirtti.