Alman Birliği Günü’nün 33’üncü yılı, Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği’nde düzenlenen resepsiyon ile kutlandı.
Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği’nde, ‘3 Ekim Alman Birliği Günü’ nedeniyle düzenlenen resepsiyona Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz, diplomatlar ve misyon şefleri katıldı. Büyükelçi ve eşinin davetlileri karşıladığı resepsiyonda, Türkiye ve Almanya milli marşları okundu.
‘ALMANYA ÖNEMLİ BİR ORTAK’
Dışişleri Bakan Yardımcısı Bozay, Almanya’nın Türkiye için stratejik önemli bir ortak olduğunu belirterek, “Türkiye’de 6 Şubat’ta meydana gelen yıkıcı depremlerin ardından Almanya’nın gösterdiği dayanışma, iki milleti birbirine bağlayan güçlü bağların gerçek bir kanıtıdır. Almanya, depremzedelerin hayatlarını kurtarmak için 396 personel ve 40 kurtarma köpeğini derhal göndermiştir. Almanya’nın en büyük ihracat rotamız olmayı sürdürdüğünü vurgulamak isterim. Almanya, yeşil dönüşüm ve dijitalleşme çalışmalarımız açısından da önemli bir ortaktır. Bu alanlarda daha da fazla iş birliği potansiyeli bulunmaktadır” dedi.
Almanya ile tüm dünyada barış ve istikrarın desteklenmesine yönelik ortak bir vizyon paylaşıldığını söyleyen Bozay, “Berlin duvarı yıkılmış olsa bile bugün Avrupa’da başka duvarlar yükselmekte. Almanya’nın birliği sağlandı, doğu ve batı Almanya birleşti; ancak Avrupa’nın birliği için hala katedilecek çok yol var. Türkiye, AB’ye tam üye olmadan Avrupa’nın birliğinin tamamlanmayacağına inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde Almanya ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve vize konularında çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız” diye konuştu.
BÜYÜKELÇİ SCHULZ: TÜRKİYE’YE MİNNETTARIZ
Büyükelçi Jürgen Schulz ise Türkiye’nin de kendileri için stratejik öneme sahip bir ortak olduğunu vurgulayarak, “Montrö Sözleşmesi’nin akıllıca uygulanması ve Karadeniz tahıl girişimi konusundaki çabaları için Türkiye’ye minnettarız. Almanya ve Türkiye ortak hedeflerimiz doğrultusunda birlikte çalışmaktadır. Ülkelerimizin ikili ticaret hacmi, geçtiğimiz yıl 50 milyar avroyu aşarak rekor bir seviyeye ulaştı. 6 Şubat’ta Türkiye’yi vuran yıkıcı depremler sırasında gösterilen dayanışma sadece Alman hükümeti tarafından sağlanan yardımlarla sınırlı kalmadı, bilhassa Alman şirketlerin sayısız özel yabancı yardım girişiminin ve Alman toplumunun gerçekten de tüm kesimlerinin büyük ve özverili dayanışmasına şahit oldu. Şubat ayında yaşanan felaketin büyüklüğü tarif edilemez ve yıkım hala hepimizin zihninde. Depremin ardından yeniden yapılanma zaman alacaktır ve Almanya bu zorluğun üstesinden gelmek için orta ve uzun vadede Türkiye’nin yanında durmaya kararlıdır” dedi.